English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ A ] / Against you

Against you traducir turco

18,414 traducción paralela
I collected my evidence against you in a matter of hours.
Birkaç saat içinde sana karşı kanıtlarımı toplayacağım.
They turned against you.
Hepsi aleyhinize döndüler.
Jimmy filed a grievance against you, as is his right, and then you suspended him.
Jimmy sana karşı bir suç duyurusunda bulundu, ki bu onun hakkı ve sen de ona uzaklaştırma verdin.
- used against you in a court of law.
-... aleyhinde delil olarak kullanılabilir.
It could just as easily turn something else against you.
- Kolayca sana karşı bir şeye dönüşebilir.
You wanna rebel against your mother? That's fine.
Annene başkaldırmak mı istiyorsun?
Blink twice if you're here against your will.
İsteğin dışında buradaysan iki kere göz kırp.
When I voted against you, at the board meeting, I just want...
Kurul toplantısında sana karşı oy kullandığımda...
I'm not against you, Mom.
Sana karşı çıkmıyorum, Anne.
"Most merciful God... we confess that we have sinned against you in thought, word, and deed by what we have done and by what we have left undone."
"Ey bağışlaması bol Tanrım sana karşı günah işlediğimizi itiraf ederiz..." ... fikirde, lafta ve amelde... " ... yaptıklarımızda ve yarım bıraktıklarımızda."
You have given false allegations against my good name, which will be whispered and repeated by those who envy my success no matter how thoroughly I repudiate them.
Başarılarıma gıpta eden birileri tarafından defalarca kulağına fısıldandı diye ne olursa olsun onları reddetmek yerine itibarım üzerine asılsız iddialarda bulundun.
What you are asking for, this is against the law to prepare.
- Benden istediğin şey yasalara aykırı.
An act of terror perpetrated against everyone who has ever known you, everyone who has ever loved you.
Seni tanıyan, seni seven herkese karşı yapılmış olan bir terör saldırısıdır.
So then you went after me so you'd have a bargaining chip against my boss, who wants you dead.
Sonra da senin ölmeni isteyen patronuma karşı bir koz elde etmek için... -... benim peşime düştün.
Well, have you considered the fact that this Roman Kozar might just tell you anything you want to hear in order to get out of whatever charge you apparently have against him?
Roman Kozar'ın ona karşı kullanabileceğiniz suçlamalardan kurtulmak için duymak isteyeceğiniz şeyleri söyleyebileceğini dikkate alıyor musunuz?
Provided you agree to quit any claims that you may have against the school now or in the future.
Sizde bunun karşılığında şimdi ya da gelecekte, okula karşı iddialarınızdan vazgeçmeyi kabul edeceksiniz.
You think there will be new charges filed against him by then?
O zamana kadar ona karşı yeni suçlama dosyası oluşturabilecek misin?
You do know the Albizzi are rallying support for a vote in the Signoria to authorize war against Lucca.
Kesin biliyorsun ki Albizzi, Lucca'ya savaşta güçlenmek için mecliste oy seferberliği yapıyor.
If you're defending yourself against a group of marauding grandmothers.
Eğer kendini bir grup eşkiya büyükanneden koruyabilmek istiyorsan.
And, instead of facing it like a man, he just panicked and tried to turn you against us.
Bir erkek gibi bununla yüzleşmek yerine panikledi ve seni bize karşı çevirmeye çalıştı.
I appreciate you being honest about your bias against Jane, but... Everything about that talk just feels off.
Jane'e karşı önyargında dürüst olmanı takdir ediyorum, ama o konuşma hakkında içimde kötü bir his var.
They weren't, until Crab scanned them, which I was very strongly against, if you'll recall, and he was very particular about what order we did them in.
Crab taratana kadar sahte değillerdi ki ben şiddetle taramasına karşı çıkmış ve hatırlarsanız hangi sırayla yaptığına çok fazla dikkat etmişti.
Before you recriminate against Wyatt, you need...
Wyatt'a karşı suçlamada bulunmadan önce, senin...
Now, my client is fighting for her life just as you once fought for yours against 3XK.
Şimdi müvekkilim hayatı için tıpkı sizin gibi 3XK'ye karşı savaştığınız gibi.
Here you have French bureaucracy against British foreign interest against Egyptian home rule.
İngiliz yabancı merakına, özerk Mısır yönetimine mukabil burada karşınızda Fransız bürokrasisi var.
In previous battles, you have always shown a lot of courage and heroism against the Nazi invader who invaded our territory.
Önceki savaşlarda, Her zaman cesaret ve kahramanlık gösterdiniz Topraklarımızı istila eden Nazi işgalcisine karşı.
He used you against us.
Seni, sana karşı kullandı.
I'm sure you understand by now that you're very important to me because of what you have against Epifanio.
Epifanio'ya karşı olan kozun sayesinde benim için çok önemli olduğunu eminim çoktan anlamışsındır.
Not only because of what you have against my husband, but because I'm really... I'm really starting to like you.
Sadece kocama karşı olan kozun için değil çünkü sana gerçekten kanım ısınmaya başladığı için.
Now, I need to know... Are you with me, or are you against me?
Benim yanımda mısın yoksa karşımda mısın bilmem gerekiyor.
What you are is a young woman with a genius-level IQ that we could use in our fight against this new wave of meta-humans.
Sen meta insan savaşında kullanabileceğimiz, yüksek derecede zeka seviyesi olan genç bir kızsın.
You know this is against the law.
Bunun kanunlara aykırı olduğunu biliyorsun.
And if this operation against Iosava goes forward, that would get you moving, wouldn't it?
Ve Iosava'ya karşı yapılacak bu operasyon başarılı olursa, ivme kazanacaksın, değil mi?
Those creatures you keep, they are an abomination, an act against God.
Burada tuttuğun o yaratıklar menfur şeyler onlar. Tanrı'nın kurallarına karşı geliyorsun.
You are either with us or against us!
Ya bizimlesindir yada düşmanızmızsındır!
You're just setting them against each other.
Yapacağın tek şey onları birbirlerine düşürmek.
You're going to harness the power of that Book against him, and none of this is going to be in vain.
Kitabın gücünü ona karşı kullanacaksın ve bunların hiçbirisi boşa gitmeyecek.
"You take me for granted, made decisions that were against my wishes, and worst of all she's got my globes a-warming!"
"Beni kendine hak gördün, isteklerim hilafına kararlar verdin - ve en kötüsü de kürelerimi ısıttı."
Why do you have to have this hang-up against women?
Kadınlara karşı olan bu takıntın niye?
On November 8th, you must vote against me and show the world that you didn't think the new "Star Wars" was all that good.
8 Kasım'da, bana karşı oy verin. Böylece dünyaya, yeni'Yıldız Savaşları'filminin o kadar da iyi olmadığını düşündüğünüzü göstermiş olursunuz.
You think you can turn countries of the world against each other?
Dünya ülkelerini birbirine düşürebileceğini mi sanıyorsun?
And now it's turning you against me, Kyle!
Ve şimdi de seni bana karşı çıkartıyor, Kyle!
You would... deliberately start World War III, let the people of Denmark die, set everyone on Earth against each other?
Sen kasten Üçüncü Dünya Savaşı başlamasını, Danimarka halkının ölmesini ve dünyadaki herkesin birbirine düşmesini mi istiyorsun?
Richard, don't weaponize my faith in you against me.
Richard, inancımı bana karşı silah olarak kullanma.
Don't use my words against me. You know what, Ralph?
- Bak ne diyeceğim Ralph?
So are you with us or against us?
Bizimle misin yoksa bize karşı mısın?
Now, just so everyone understands, this is gonna be a night assault over open ground against an expert marksman in an elevated position, so... you know... drink lots of water.
Şimdi, sırf herkes anlasın diye söylüyorum bu arazide bir gece saldırısı olacak yüksek mevzide konuşlanmış uzman bir nişancıya karşı yani bilirsiniz fazlaca su için.
You're holding him against his will, without due process, without a trial.
Kanuni prosedür ve yargı olmadan rızası dışında tutuyorsunuz onu.
Before you and I sang Kumbaya and decided to be friends, I was working on a weapon to use against the Kryptonians.
İkimiz Kumbaya söylemeden ve arkadaş olmadan önce Kryptonlulara karşı kullanabileceğim bir silah üzerinde çalışıyordum.
I warned you what would happen if you worked against me.
Bana karşı çıkarsan neler olabileceği konusunda seni uyarmıştım.
Do you still hold it against me that I defended her against a false accusation of murder?
Hâlâ cinayetin suç tasniisine karşı onu korumamı yüzüme mi vuruyorsun?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]