Among traducir turco
10,857 traducción paralela
♪ I live among you ♪ ♪ well disguised ♪
# Aranızda yaşarım Güzelce gizlendim
♪ some among you thought to keep ♪
# Arazından kimileri Öyle kalacak sandı
♪ I live among you ♪
♪ Aranızda yaşıyorum ♪
I'd rather split the total among more stones.
Toplam parayı daha çok taşa bölüştürmek istiyorum.
Who is stupid enough to hide among the people looking for them?
Kim onları arayan insanların arasında saklanacak kadar aptal olabilir?
Profits will be divided up equally among us.
Kârlar hepimizin arasında eşit şekilde paylaşılacak.
You know, who among us is a perfect foot slut?
- Kim yatakta mükemmel ki?
They are among us.
Aramızdalar.
We discussed among ourselves. The Germans do not expect a smoke screen.
Alman ışıklarında bile görünmeyeceğini düşündü.
How I would love to count Hannibal among my donors.
Hannibal'ın donörlerimin arasında görmek isterdim.
We can only hope Da Vinci is among them.
Umalım Da Vinci azınlıktan olsun.
They were sent to find a friendly face, which means they have supporters among us, and they will try again.
Dahası, dostumuz olan birini bulmak istiyorlar. Yani, destekçileri aramızda. Ve tekrar deneyeceklerdir.
Is there much bolshevism among the men?
Erkekler arasında Bolşevizm var mı?
We are among the ruins, the roof brought down.
Kalıntıların arasında, çatımız çöktü.
For years, he's killed with impunity, aided by a culture of silence and fear among the police.
Gotham polislerinin arasındaki sessizlik ve korku kültüründen beslenerek yıllarca cezasız kalarak cinayet işledi.
One vicious faction among the Kree genetically modified other creatures'DNA.
Kreeler arasındaki acımasız bir grup diğer yaratıkların DNA'sı ile oynadı.
And why were they listed among the dead?
Ayrıca neden ölü olarak listelenmişlerdi?
Before we continue, if there are any among you who wish to decline this opportunity, the time to speak is now.
Devam etmeden önce, eğer aranızda bu fırsatı değerlendirmek istemeyenleriniz varsa şimdi söylesin.
He's been among us for quite some time.
Kendileri bir süredir aramizda.
In this world, among us.
Bu dünyada, aramızda.
So yes, Matthew... I believe he walks among us... taking many forms.
Yani evet Matthew aramızda yürüdüğüne inanıyorum farklı şekiller içinde.
That, among other things... speech, certain skills.
Diğer şeylerin yanı sıra o da var... konuşma gibi başlıca beceriler.
Among us we have three good knees, so I say, to the carts!
Güzel dizlerimize zarar gelmesin, yani, hadi arabalara!
My mouth among other things.
Diğer düşündüklerimi söyleyemeyeceğim.
You're popular among women.
Kadınlar arasında çok popülersiniz.
Is among you.
... sana bağlı.
Is among you.
O sizin aranızda.
And we were the most rapacious, aggressive, destructive, torturing, monstrous people, who swept from one coast to the other murdering and causing mayhem among the Indians... ( ONE PERSON APPLAUDS LOUDLY )
En açgözlü, yıkıcı, öfkeli, işkenceci... korkunç insanlardık. Bir kıtadan ötekine öldürüp... Kızılderililer arasında kargaşa yarattık.
He didn't even try to hide them among the other strings.
O hatta diğer dizeleri arasında bunları gizlemek için deneyin vermedi.
Blessed art thou among women, and blessed is the fruit of thy womb, Jesus.
- Buralarda bir yerde olacaktı. "Kadınların en mübareği sensin ve mübarektir senin rahminin meyvesi İsa."
I was a white man living among Indians.
Kızılderililer arasında küçük beyaz bir adamdım.
You heard jerome and eddie were among them?
- Jerome ve Eddie onların arasında mıydı?
The most common factor among the victims?
Kurbanlarda en çok görülen etken neydi biliyor musun?
You might even assume that spy to be among the agents coming here to save you now, holding his private, encrypted network phone, and you would know that that's exactly why I'm here.
O casusun buraya seni kurtarmaya gelen ajanların arasında olduğunu bile varsayabilirdin. Elinde özel, şifreli ağa bağlı telefonu tutarak. Ve işte tam da bu yüzden burada olduğumu anlardın.
We live among them, we have them in our houses.
Aralarında yaşıyor, kapımızı onlara açıyoruz.
Men debasing themselves for pleasure... and the few good among us...
Zevk uğruna kendini küçük düşüren erkekler. - Aramızdaki birkaç iyi insanın da...
It must be a little weird being up here among all the pregnant women and their complications.
Hamile olup, hamile kadınların yaşadığı komplikasyonları görmek garip olmalı.
- You believe that vampires have walked among us for thousands of years - and are with us still.
Vampirlerin aramızda binlerce yıldan bu yana yaşadığına inanıyorsunuz.
You can't imagine that if I do keep on some of the tenants, her father-in-law would now be among them?
Kiracılardan bir kısmını tutarsam kayınpederinin artık onlardan biri olacağını sanmıyorsunuz herhalde.
It's among the more rare watches of the last century.
Geçen yüzyılın en nadir saatleri arasında yer alır.
I can imagine you felt quite at home among the Nazis.
Nazilerin arasında evinde gibi hissettiğini tahmin edebiliyorum.
I still believe that hidden among them lies the clue to his murder.
Cinayete götürecek ipucunun onların arasında yattığına inanıyorum.
I mean, among other things that weren't that were reasons why it was bad.
Yani kötü olmasının sebebi olan diğer sebeplerle birlikte.
Among them, someone who can get a message to Al-Amin in an emergency such as this.
İçlerinden biri böyle acil durumlarda El-Amin'e mesajı iletebilir.
Look, I know it's not glamorous, and I know it's not like being among the stars, but...
Biliyorum muhteşem değil. Biliyorum yıldızların üstünde olmak gibi de değil ama buralarda da kötü olmayan bazı şeyler var.
W-we don't think the killer's among them.
- Katilin onlardan biri olduğunu sanmıyoruz.
Among others they have taken Rolf - the servant's husband, the one you fired.
İşten çıkardığın hizmetçimizin kocası Rolf'u da götürdüler.
That is true.But it was some strange people among them,
Doğru. Ama aralarında bazı yabancı insanlar vardı.
Among them, Elena's was best suited for Sensei.
Aralarında Sensei'ye en uygun olan Elena'ydı.
Is causing concern among law enforcement fire.
Ateş!
Now there's a man traveling among you.
Aranızda dolaşan bir adam var.