An associate traducir turco
535 traducción paralela
We have Norma Emerson and an associate in custody.
Norma Emerson ile suç ortağını nezarete aldık.
He is an associate justice of the state supreme court.
Kendisi Eyalet Yüksek Mahkemesinde ikinci derecede bir hakimdir.
I like an associate of mine to have a sense of humor. A good laugh does more for the stomach muscles than five minutes setting up exercises.
Sağlam bir kahkaha karın kaslarına, beş dakika jimnastik yapmaktan daha iyi gelir.
I don't care for my wife to associate with an associate of criminals.
Eşimin suçluların arkadaşı ile arkadaşlık etmesinden hoşlanmam.
Oh, I was an associate professor at Muncie.
Muncie'de üye profesördüm.
He should have paid it back when he became an associate professor.
Doçent olduğu zaman borcunu geri ödemeliydi.
Does he have an associate named Julien Tavernier?
Julien Tavernier adında bir iş arkadaşı var mı?
If you will excuse me, while you break, I'll have a word with an associate justice.
Affedersiniz, hazır ara vermişken bir saniye bir meslektaşımla konuşmam gerekiyor.
He planned to open a branch in a few years... and to make you an associate.
Bir şube açmayı planladığını bir kaç yıl içinde... ve seni ortak yapmak.
Mrs. Ragheeb, I'm an associate of Professor Ragheeb at Oxford.
Bayan Ragheeb, Profesör Ragheeb'in Oxford'dan meslektaşıyım.
Not on an associate professor's salary!
Doçent maaşın yetmez!
I'd like to introduce you to a good friend and an associate. Boris Vorisovich Vaslov.
Kaptan, sizi iyi bir dost ve iş ortağı ile tanıştırmak istiyorum.
I passed my finals and got a teaching job, and Andreas became an associate professor.
Sınavlarımı verdim ve öğretmenliğe başladım. Andreas da doçentliğe yükselmişti.
I've been offered an associate professorship at the university of Aarhus.
Bana Aarhus üniversitesinden Profesörlük teklif edildi.
- I'm an attorney. I'm called an associate.
İster inanın ister inanmayın, avukatım.
What would you say, and please, be absolutely frank... to me asking you... for an associate producership on this upcoming film?
Ne dersin, ve lütfen kesinlikle dürüst ol... sana sorduğum... bu filmin prodüksiyonunda bir işbirliği ne dersin?
I'm an associate professor at the Institute of Psychotechnology.
Ben Psikoteknik Enstitüsü'nde doçentim.
- I was just checking with an associate.
- Yardmclarmla konusuyordum.
Mr. Caldwell, allow me to introduce an associate of mine, Mr. Whiney.
Bay. Caldwell, size bir iş arkadaşımı tanıtmama izin verin, Bay Whiney.
I'm gonna make you an associate :
Sana bir önlisans yapacağım.
I heard Dao had an associate called Wan.
Dao'nun Wan adında bir kahyası varmış!
Li Luo Yang is an associate of the Clan
Li Luo Yang Klanla işbirliği içinde
- An associate. - What?
- Ortaklık.
An associate to do some business for me.
- Ne? Benim için yapacağımız bir iş ortaklığı
Cody is an associate of Rick Masters.
Cody, Rick Masters için çalışıyor.
- William Harcourt, an associate of Hubley's.
- William Harcourt, Hubley'in iş arkadaşı.
I'm an associate partner in Mergers and Acquisitions at Petty Marsh.
Petty Marsh'ın birleşme ve devralma sorumlu ortağıyım.
Please allow me to introduce you to Captain Hastings, an associate of mine.
Sizi Albay Hastings'le tanıştırayım. Kendisi arkadaşım olur.
- I'm Halley Reed, an associate producer.
- Ben Halley Reed. Yardımcı yapımcılardanım.
About an hour ago, I got a phone call from an associate in Chile.
Bir saat önce, Şili'deki bir arkadaşımdan telefon geldi.
Because you do not buy a house on an associate's salary.
Çünkü ortağının maaşıyla ev alamazsın.
He's just an associate.
Sadece iş arkadaşımdır.
You're an associate at Quinn Califan.
Quinn Califan'da avukatsın.
Yes, but he's just an associate.
Evet ama sadece bir ortağı.
At his trial, an associate testified against him, a Dr. Lynn Waldheim.
Mahkemesinde bir ortağı ona karşı ifade verdi, Dr Lynn Waldheim diye biri.
He was an associate of my husband's.
Kocamın iş arkadaşlarından biriydi.
That whore your boy hangs around with.... Her pimp is an associate of mine.
Oğlunuzun takıldığı o fahişenin pezevengi benim adamımdı.
An associate of mine, a coffee buyer and his assistant were on a business trip in this area.
Kahve tüccarı bir tanıdığım ve yardımcısı, bu bölgede iş ziyaretindeydiler.
I'm entrusting this message to an associate of mine, who has sworn to bring it to you at any cost, including his own life.
Bu mesajı, hayatı pahasına dahi olsa sana iletmeye yemin etmiş olan bir dostumla gönderiyorum.
Back home, an associate of my daddy's, Clyde Jessamin once crossed a man on some kind of real-estate deal.
Eskiden, Clyde Jessamin adındaki, babamın bir arkadaşının arazi işi için bir adamla başı belaya girmişti.
I was an associate in your attorney's office.
Avukatınızın ofisinde iş ortağıydım.
We're investigating the disappearance of an associate of yours,..... Craig Horning.
Meslektaşlarınızdan Craig Horning'in kayboluşuyla ilgili bir soruşturma yürütüyoruz.
You can't associate your name with his.
Adınız onunkiyle anılmamalı.
My associate will be at your hotel in half an hour.
Ortaklarım yarım saat içinde otelinizde olabilirler.
It will be an honor for me to associate with so talented a young man of letters as Miss Bowles tells me.
Bn Sally Bowles'in söylediği gibi genç ve ünlü bir yazarla işbirliği yapmam bana onur verecek.
Well, you see, I associate an entirely different face with the name Jack House.
Anlayacağın, Jack Haus isminde tamamen farklı bir yüzle karşı karşıyayım.
My most vivid memory connected with an old radio song... I associate with the time that Aunt Bea... and her then-boyfriend Chester... took me into New York to the movies.
Eski radyo şarkılarıyla ilgili en canlı anım Bea teyze ve sonradan erkek arkadaşı olan Chester'ın beni New York'a sinemaya götürmeleridir.
I always associate the scent of crowberries with that moment.
Hep o anı yaban mersini kokusu ile ilişkilendiririm.
I am an excellent associate, sir.
Mükemmel bir asistanımdır efendim.
The Enterprise has arrived at Kesprytt III in order to evaluate an unusual request on the part of the Kes for associate membership in the Federation.
Atılgan, Kesin beklenmedik isteği üzerine Federasyona katılımlarını değerlendirmek için Kesprit 3 sistemine ulaştı.
In Cleveland, you're an organized crime associate... ... in desperate need of re-education in the ways of polite society.
Cleveland'da organize suça katıldın yeniden topluma kazandırılman gerek.