And besides that traducir turco
638 traducción paralela
And besides that... I figured you was sort of different, too.
Ve ayrıca farklı birisi olduğunu da anlamıştım.
She's too sweet a kid, and besides that...
O çok tatlı bir çocuk. Ayrıca...
And besides that... your father left you this family heirloom.
Ve bununla birlikde... Baban bu aile yadigarını sana bıraktı
And besides that, she's very good company.
Bunun yanında oldukça da iyi bir arkadaş.
And besides that, there's a small matter of Waldron being guilty.
Ayrıca Waldron'un suçlu olmak gibi küçük bir sorunu var.
And besides that, she likes you very much. Come along, dear.
Ayrıca, senden çok hoşlanıyor.
That was on the grandstand and besides that was me!
Her şeyden önce, o tribündeydi ve söz konusu kişi de bendim.
And besides that...
Hem ayrıca...
And besides that... I've been... embraced by some creature
Bir insan... beni bağrına bastı.
The bottom drops off. And besides that, the mud is so thick, you couldn't see two feet.
Dibe dalınmaz ve ayrıca çamur o kadar yoğun ki 60 cm ötesini göremezsin.
And besides that, there will be looting in Paris, and other war profits.
Bunun yanı sıra, Paris'te yağma olacak ve diğer savaş kar sağlayacak.
Besides, if you're seen around here with us... it'll break your parole, and you know what that means.
Randevumuz var. Ayrıca bizimle birlikte görünürsen bu senin şartlı tahliyeni tehlikeye sokar bunun da ne demek olduğunu biliyorsun?
But you must. It will be a fi ne party and besides I said that you would go.
Güzel bir parti olacak ve yanımda senin olacağını söylemiştim.
But you gentlemen must realize that besides being both father and mother to Harvey I'm tied up in my own work in matters that also relate to his future welfare.
Ama beyler, anlamalısınız... Harvey'ye hem analık, hem babalık etmenin yanında... onun gelecekteki maddi durumunu da ilgilendiren... kendi işimle de meşgulüm.
And besides, I didn't come over here to laugh at you that night.
Hem o gece buraya sizinle alay etmek için gelmemiştim.
That ain't gonna get you nothing, and besides, Hank ain't interested.
Bu sana bir şey kazandırmaz, hem Hank de ilgilenmiyor.
And besides, Mrs. Marley's butler tells me that their new cook is really first-class, sir.
Ayrıca Bayan Marley'in kahyası birinci sınıf bir menü hazırladıklarını söyledi efendim.
Besides, I'm a very good swimmer and being a very good swimmer... they say that whenever they get in a situation like that... they just naturally swim right out.
Bunun dışında çok iyi bir yüzücüyümdür ve iyi bir yüzücü olmak derler ki ne zaman böyle bir durumun içine düşseler kolay bir şekilde işin içinden kurtulurlarmış.
Sure, and take my pension right along with him... that I've been working 17 years for, and land in the hoosegow besides!
Tabii, 17 yıldır uğruna çalıştığım emekli maaşımla beraber hapsin yanı başına konuversin!
Besides, if anything did happen, you've got all that government insurance, that'll take care of you and the baby for a long while.
Ayrıca bana bir şey olursa sen ve bebek çok uzun bir süre boyunca hükümetin tam koruması ve gözetimi altında olacaksınız.
And say besides, that in Aleppo once, where a malignant and a turban'd Turk beat a Venetian and traduced the state,
"Bir keresinde deyin, Halep şehrinde, kötü huylu ve türbanlı biri, " Bir Venedikliyi dövüp, Devletine kötü söz söylüyordu.
I that knows so much... and could hang so many besides myself?
Bir sürü şey biliyorum, kendime saklasaydım?
And are there any other forms of this new folk music besides that? - Sure.
Bu yeni folk müziğin bundan başka formları da var mı?
Besides, he didn't know what I look like and I wanted to keep it that way.
Hem herif eşkâlimi falan bilmiyordu ve bu şekilde kalmasını istedim.
Besides my wife and I thought that eventually, poor Emily would return and the articles would be recovered.
Ayrıca, eşim ve ben, zavallı Emily'nin eninde sonunda geri döneceğini ve eşyaları geri alabileceğimizi düşündük.
There is one within, besides the things that we have heard and seen, recounts most horrid sights seen by the watch.
Biri var içeride, bizim görüp duyduklarımızdan başka. Gece bekçilerinin karşılaştığı öyle korkunç görüntüler anlatıyor ki.
Then we wouldn't waste all that time traveling, and, besides, they tell me the rainy season's coming on.
Seyahat ile vakit kaybetmeyelim. Zaten yağmurlu havadan bahsediyorlar.
Yes, but besides being rich and respectable, it turned out that he was an honorary police official and he was jealous.
Evet, fakat zenginlik ve saygıdeğer olmasına ek olarak kıskanç ve şerefli bir polis memuru olduğu ortaya çıktı.
Besides, I need a nice, steady, sensible girl around, and that's what Pam is.
Ayrıca iyi, düzgün ve akıllı bir kız arkadaşa da ihtiyacım var ve Pam öyle.
Besides, I do have a date with that young lieutenant and his wife from Fort Bragg.
Ayrıca şu genç teğmen ve Fort Bragg'li karısıyla bir randevum var.
Besides which, we were forced off the road by that police car and then victimized by a towing truck that suddenly and magically appeared.
Ayrıca polis arabasıyla bizim yoldan çıkmamıza neden oldu ve sonra da bir anda hiç yoktan beliren bir çekici kamyonla kurban edildik.
And besides, I feel obliged to pass along a couple of great publicity stunts that have been distilling in my remarkable brain. - Some other time.
Bunun yanı sıra olağanüstü beynimde damıttığım birkaç reklâm gösterisi fikrimi söylemem gerekiyor.
Besides, there are my armies and the simple fact that no mortal hand can destroy me.
Ayrıca, ordularım var ve hiçbir fani elin beni yok edemeyeceği gerçeği.
To have that filthy gringo around the house and to give him $ 100 besides?
Pis bir gringoyu burada bulundurmak ve, bunun yanısıra ona 100 dolar vermek de ne?
Besides the fact Agnese is 16 and probably wants nothing to do with him, would I give her to a man like that?
Agnese'nin henüz 16 yaşında olması ve onunla hiçbir münasebet istememesi bir yana kızımı öyle bir adama neden vereyim?
Besides, I felt like I was there and that's just as good as being there.
Üstelik, oradaymışım gibi hissettim ve orada olmak kadar güzeldi.
who have studied it so that they almost know it from memory, and receive heavy salaries besides, as a reward for their care.
İtalya'dan Fransaya, İngiltere'den Polonya'ya kadar herkesçe kabul edilmesi, virtüözitelerinin takdir edilmesi ve bunun yanı sıra çabalarının karşılığı olarak yüksek maaşlar almaları, her halükarda harikadır.
Besides, her husband is about that big... he's a tackle for the Green Bay Packers, and I'm scared to death of him.
Hem kocasının boyu bu kadar. Green Bay Packers'ta savunma oyuncusu ve ondan ölesiye korkuyorum.
And besides being rare... it's the first book that my grandfather ever gave me.
Zaten "La Peau de Chagrin" dedemin bana okuttuğu ilk kitaptı.
Besides, I'm prepared to go to court if necessary, and you know what that means.
- Ayrıca, ben mahkemeye gitmek için de hazırım ve bunun ne anlama geldiğini biliyoruz.
And what's worse, I'm afraid, who else besides Mr. Parks could have possibly known where she was gonna be that night... and you?
Ve daha da kötüsü, korkarım, onun o gece nerede olacağını Bay Park ve senden başka kim bilebilirdi?
Besides, wood fries and sings like that, it's a sure sign a bad rain's gonna fall.
Ayrıca, ateşin böyle dağılması ve ulumalar yağmura işaret ediyor.
Besides, it's starting to rain and that great lda Lupino movie's on.
Ayrıca yağmur başladı ve harika bir lda Lupino filmi var.
Besides, I don't want to hear about your stories, about your past, and all that.
Ayrıca, senin masallarını, geçmişini filan dinlemek istemiyorum.
And besides, about handling'that ambush... everybody in town, more or less, is at your orders.
Ayrıca, şu pusu ile ilgili olarak da... kasabadaki hemen herkes emrinizdedir.
Besides all that joking'around that you and I do....
Dışarıda yaptığımız bütün şakalar...
And what's worse, I'm afraid, who else besides Mr. Parks could have possibly known where she was gonna be that night... and you?
Ve daha da kötüsü, korkarım o gece, Mr.Parks'ın yanında başka kimin olacağını bilecek tek kişi de sizsiniz.
And besides, I know that my father and mother... have now given their consent to our marriage.
Ayrıca, biliyorum ki, annemin ve babamın evliliğimize rızası var şimdi.
Besides, the owner of that phone might be a beautiful woman and you might never come back again.
Hem, belki de telefonun sahibi güzel bir kadındır ve sen de asla geri dönmezsin.
And that I am, besides, half w = witted.
Öyleyim, ayrıca yarım akıllıyım.
I eliminated that dirty liar with a few coins and brought with me the girl, who, besides being attractive and witty, would have been the ideal person in my plan for the Marquise.
O pis yalancıyı, biraz para verip eledim ve kızı yanıma aldım, hem çekici hem de espriliydi. Markiz D'Urfé ile ilgili planım için biçilmiş kaftandı.
and besides 937
besides that 114
that 10639
that's nice 2129
that's gross 203
that's enough 4716
that's it 18340
that's good 7000
that's great 6151
that's right 20311
besides that 114
that 10639
that's nice 2129
that's gross 203
that's enough 4716
that's it 18340
that's good 7000
that's great 6151
that's right 20311
that's all 8171
that's 10531
that's my boy 361
that's my girl 410
that's all i got 169
that's awesome 830
that's good to hear 161
that's cool 1334
that all started with a big bang 89
that's great work 19
that's 10531
that's my boy 361
that's my girl 410
that's all i got 169
that's awesome 830
that's good to hear 161
that's cool 1334
that all started with a big bang 89
that's great work 19