And even traducir turco
43,188 traducción paralela
And even though it sounds crazy, it may still be true.
Bir şeyin sana delice gelmesi onun doğru olmadığı anlamına gelmez.
He can be moving and even driving while he's talking.
Konuşurken hareket edebilir hatta araba bile kullanabilir.
And even worse, you've made this kid into an accessory to your crime.
Ve daha beteri bu çocuğu da suçuna alet ettin.
And even some flares.
Ve hatta bazı alevler.
And even Jessica.
Jessica gibi bile değil.
And even while experiencing pain... there's an opportunity to grow and find clarity.
Acı çekerken bile gelişip aydınlanmak için bir fırsat vardır.
and their private accounts, and their secondary confidential accounts, and even their super-secret scrambled code accounts that nobody, not even their assistants or wives, knew existed... until now.
and their private accounts,... ve gizli ikinci hesapları ve hatta kimsenin, hatta asistanlarının ya da karılarının bile varolduğundan haberdar olmadığı çok gizli şifreli hesapları da dahil olmak üzere herşeyin meşru hale getirilmesinde yardım etti. Şimdiye kadar.
I was able to track down versions of our old furniture, and even found replicas of all the knickknacks that burned in the fire.
Eski eşyalarımızın aynılarını arayıp buldum. Yangında yanan biblolarımızın bile kopyalarını buldum.
Um, we'll just have to defeat him, and even the score.
Arkadaşı yenmemiz gerekecek böylece skorlar eşitlenecek.
And even though I never even said it enough.
Yeterince söylememiş olsam da.
So, I hate drug dealers. And even though I love my best friend, he love the streets, and the streets don't let go.
O yüzden uyuşturucu satıcılarını sevmem ve en iyi dostumu sevsem bile o sokakları seviyor ve sokaklar onu bırakmıyor.
And even though no one loves our little army, one day the world will see the messages we leave them, and they'll know we tried to help them to find the right song.
Ve kimse ufak ordumuzu sevmese bile bir gün herkes bıraktığımız mesajı görecek ve doğru şarkıyı bulmalarına yardım ettiğimizi anlayacaklar.
And even with the California v. Bakke decision, our enthusiasm for diversity has not wavered one iota.
Ve California-Bakke davasının kararına rağmen öğrenci kitlemizi çeşitli tutma hevesimiz bir zerre azalmadı.
She also allows and even encourages the closed and turning waltz.
Ayrıca müsaade eder ve hatta yakın vals dönüşlerinde cesaretlendirir.
And even with the constant, careful stirring, even then, even if you do everything correctly to the finest degree, still, potentially... boom!
Devam eden bu dikkatli karıştırma işi bile her şeyi doğru biçimde ve ayarda eklenmesine rağmen yine de potansiyel bir...
And we haven't even started on the things that want to eat you alive.
Daha sizi diri diri yemek isteyeceklere geçmedik.
And we're not even related yet.
Daha akraba bile değiliz.
So two weeks ago, two weeks before you were abducted at gunpoint and brought here against your will, over a week before I even thought of coming here, you knew exactly where you'd need to be picked up for lunch? !
Yani iki hafta önce silah zoruyla kaçırılıp buraya getirilmenden iki hafta önce ben buraya gelmeye karar vermeden bir hafta önce öğle yemeğine gitmek için tam olarak nereden alınacağımı biliyordun ha?
As you know, my brother has embarked on a programme of self-destruction remarkable even by his standards, and I am endeavouring to find out what triggered it.
Bildiğiniz gibi, kardeşim kendi standartlarına göre bile dikkate değer bir kendini yok etme programına başladı ve ben de bunu tetikleyen şeyi öğrenme niyetindeyim.
Mom and Dad don't even know you.
Annem ve babam seni tanımıyor bile.
And it gets even worse.
Dahası var.
People are worth nothing. They lie, they use you and then throw you aside. And I did not even like math.
Berbatlar, iğrençler, yalancılar ve istediklerini alana kadar seni kullanır sonra bir kenara atarlar.
I've only known her through numbers and graphs and pictures, but seeing her here today, and studying her with my own eyes and hands, she amazes me even more.
Onu sayılar ve grafikler vasıtasıyla tanıyordum ama bugün burada onu görüp kendi gözlerimle ve ellerimle inceleyince beni daha da hayran bıraktı.
And we haven't even gotten a Christmas card from Agent Cooper.
Ajan Cooper'dan bir Noel kartı bile almadık.
I thought that log woman was 1096 and not even allowed in this building.
O kütüklü kadının akıl hastası olduğunu ve binaya girişinin yasaklandığını sanıyordum.
This résumé is one of the worst written I've ever seen, and you didn't even fill out this form properly.
- Bugüne kadar gördüğüm en kötü yazılmış öz geçmişlerden biri bu.
And you don't even show up for the CIR meeting.
Sen ise toplantıya bile katılmıyorsun.
And you stand your ground, even when the entire board tries to fight you on it.
Tüm kurul karşı çıksa bile kesinlikle geri adım atmıyorsun.
Even if we take Bakuto off-guard, and he's away from his soldiers, he's still a skilled fighter.
Her ne kadar Bakuto'yu askerlerinden uzak, gafil avlasak da o usta bir dövüşçü.
And besides, you don't even have a license.
Ayrıca ehliyetin bile yok.
and you will end up in a jail cell for 6 to 12 months minimum before this even goes to trial.
Teslim olursan mahkemeye çıkarılana kadar altı ila 12 ay hapiste yatarsın.
He's always buying me condoms and for my birthday last year, he even paid for a hooker to come over and touch me.
Bana hep prezervatif satın alır. Ve geçen yıl doğum günüm için, O da bir fahişe gelip bana dokunmak için para verdi.
Even before you met Luke, you weren't the type who could just... stand by and watch.
Eminim Luke'la tanışmadan önce bile olup bitenlere seyirci kalan biri değildin.
Mae will be the first Circler to share every single second of her work and her personal life with the public, so let's give her an even bigger hand!
Mae, iş ve kişisel hayatının her saniyesini, halkla paylaşan ilk Circle çalışanı olacak. Hadi ona kocaman bir alkış verelim.
So, this is where I worked when I first arrived at The Circle, and this is where I still work at The Circle, because even though I have you guys looking over my shoulder, I'm still basically a guppy.
Burası The Circle'a ilk geldiğimde çalıştığım yer, ve burasıda şuan çalıştığım yer çünkü beni omzumun üzerinden izleyen siz çocuklar olsanız bile, ben hala bir gupiyim.
I am already through half my feed budget and it ain't even may.
Yem bütçemin yarısına geldim ve daha Mayıs bile olmadı.
- Now, Fight Milk will help you lose those unwanted pounds so you don't have to resort to surgery, which could cause scarring and make you even less attractive - to men than you already are, okay?
Böylece ameliyata başvurmanıza gerek kalmayacak ve erkeklere şimdi olduğunuzdan daha itici gelmenizi sağlayacak olan yara izleri de olmayacak.
I'm so mad at Charlie, because I made him a valentine, and, you know what, he didn't even really...
Charlie'ye o kadar kızgınım ki. Ona o kadar kart hazırladım ama o oralı bile olmadı... - Jerry'i kendime bilerek verdim.
You can't get in and you can't even get out.
Sen içeri giremezsin ve dışarı çıkamazsın bile.
And you even loved it, didn't you?
Sen de sevmiştin, değil mi?
I let you inside... then we're gonna betray her trust and we have an even bigger problem.
Seni içeri alırsam onun güvenini sarsmış oluruz, sorun büyür.
So, yo, even if you ain't sorry, you have to march your ass to Queens today and go apologize to this dude.
Yani, üzgün olmasan bile, bugün Queens'e gidip o heriften özür dilemelisin.
I think you're fucking retarded for leaving your internship and getting kicked out of your house and dedicating yourself to this stupid fucking music that you can't even make a real record out of, Zeke.
Bence zeka özürlüsün çünkü stajını bıraktın, evinden kovuldun ve plağını bile yapamayacağın bu aptal müziğe kendini adadın Zeke.
And, oh, God. Shaolin, don't even get me fucking started.
Ve Tanrım, Shaolin hakkındaki görüşüme hiç girmeyelim.
Sabrina Rodriguez told me that you can't even get it up, puto maricon, and the way you be all up in Ezekiel's business, maybe you got the hots for my boyfriend.
Sabrina Rodriguez bana aletini kaldıramadığını söyledi puto maricón. Ve Ezekiel'a düşkünlüğüne bakılırsa, belki de erkek arkadaşıma âşıksın.
Uh, yeah, I'm just gonna do you a solid and not even answer that, bro.
Sana bir iyilik yapıp bu soruna cevap vermeyeceğim kanka.
One time, Andy was even thinking that the clock had stopped, and then we realized that we didn't even know what time it was.
Bir keresinde Andy saatin durduğunu düşünmüştü hatta. Ama sonra saatin kaç olduğunu bile bilmediğimizi fark ettik.
And... they don't even have sex before marriage.
Ve evlenmeden önce seksi bile bilmiyorlar.
Dougie even implicated himself. And he showed me how you manipulated claims, and you cost me plenty.
Dougie kendisini bile bu işe bulaştırdı ve sigorta taleplerinde nasıl hileler yapıp bana bir sürü para kaybettirdiğini gösterdi.
And I don't even know who I am!
Kim olduğumu bile bilmiyorum ama!
Okay, I just can't... Even if I sold the car, and the house, everything...
Anladın mı sadece yapamam... her şeyimi satsam bile... her şeyimi satsam bile...
and even though 16
and even worse 29
and eventually 133
and even so 17
and even if i did 66
and even then 98
and even now 20
and even if he did 25
and even if i could 18
and even if they did 26
and even worse 29
and eventually 133
and even so 17
and even if i did 66
and even then 98
and even now 20
and even if he did 25
and even if i could 18
and even if they did 26
and even if you did 16
even 1030
event 27
evening 1108
events 37
eventually 1458
evenin 44
even better 478
even if you don't 27
evening news 25
even 1030
event 27
evening 1108
events 37
eventually 1458
evenin 44
even better 478
even if you don't 27
evening news 25
even if it hurts 20
even more 72
even though 141
even if it is 23
even so 574
even if i wanted to 108
even if 79
even me 139
even today 54
even in death 43
even more 72
even though 141
even if it is 23
even so 574
even if i wanted to 108
even if 79
even me 139
even today 54
even in death 43