And whatever it is traducir turco
1,426 traducción paralela
- And whatever it is...
-... ve her neyse...
And whatever it is that you think you're doing, stop now.
Ve ne yaptığını sanıyorsan, şimdi durmalısın.
Because eventually whatever it is that was getting us high... stops feeling good and starts to hurt.
Çünkü sonuçta kendimizi iyi hissettiren şey iyi hissettirmeyi bırakır ve canımızı yakmaya başlar.
You're carrying a big ol'torch for ava or jane doe or whatever it is that you call her, and she's married.
Senin de Ava'dan hoşlandığın ortada ya da Jane Doe'dan ya da ona her ne diyorsan, ve o da evli.
I'm your assistant and it's my job to do whatever you ask me to, even if it is slightly offensive to the handi-capable.
Ben senin asistanınım, ne istersen yapmak görevim. Özürlülere biraz ayıp olacak şeyler istesen bile.
I just visited the doctor, mayor or whatever it is and tell him that is a hot thing to talk of a èudne things about him.
Ben sadece doktor, belediye reisi ya da her ne haltsa onunla görüşeceğim ve onunla bu tuhaf olaylarla ilgili samimi bir sohbete gireceğim.
Whatever it is, me and Andy are in.
Mevzu neyse Andy'yle ben de varız.
You can go and look at the Iron Age, or whatever it is you do, and I'll make us some steaks.
Sen gidip Demir Çağı'na bakarsın veya ne yapacaksan işte, ben de biftek kızartırım.
You do whatever you have to do to hold your family together. And there is nothing ordinary about it.
Aileni bir arada tutmak için ne gerekiyorsa yaparsın ve bunun sıradanlıkla ilgisi yoktur.
And then you yell whatever it is you guys yell, and then you press the button on the thing you're holding.
Ve nasıl bağırıyorsanız öyle bağıracaksın, ve sonra bombanın üzerindeki düğmeye basacaksın.
What if they took whatever is inside of him and put it into me?
Ya onun içindekini alıp benim içime koydularsa?
It's $ 14 billion, and it can be used for whatever its best use is.
14.000.000.000 $ Her ne lazımsa onun için kullanılabilir bu para.
You'll still wake up in the morning and go do whatever it is you do.
Yine de sabahları erkenden kalkıp nereye gidip ne yapıyorsanız onu yaparsınız.
She probably is, but it's like I told you, whatever's left of Audrey is energy, you know, a kind of signal, and signals fade.
Muhtemelen öyle, ama sana söylediğim gibi, Audrey'in enerjisinden geriye ne kaldıysa, bir çeşit sinyal, ve sinyaller zamanla yok olur.
Now sit and whatever is happening, let it happen.
Şimdi otur da şu işi bitirelim.
.. whatever that is. And they turn it back into... make it sounds as if they were saying it was your husband, when in fact it could have been anybody.
ya da her neyse, artık her söylediğinizi sanki o söylüyormuş gibi söylersiniz... bir koca.
Whatever it is it shut down the Unit and put us on the run.
Bu her ne ise Birim'in kapanmasına bizim dağılmamıza neden oldu.
That's all well and good, pal, but murder investigation trumps whatever it is you're doing, so you're gonna have to get lost, okay?
Ama cinayet soruşturması senin işinin üstündedir. Yani kaybol bakalım.
So all I'm asking you to do is track Tancana and get back to me with any psychic leads, or whatever the hell it is you call'em, on his whereabouts.
Sizden tüm istediğim Tancana'yı izlemeniz ve medyumsal bir ipucu bulursanız bana gelmeniz. Ya da onun yerini bulup söylemeniz.
Rachel had a heart condition, and the excitement or the fear or whatever it is that happened in that bathroom, it was too much for her body to take.
Rachel'ın kalp sorunu varmış. ve o bodrumdaki heyecanlanmasına neden olan her neyse, kalbine ağır gelmiş.
They want to leave with customers and do whatever it is they do, I can't prevent that.
Her zaman müşterilerle çıkıp, canları ne isterse onu yapmak istiyorlar. Bunu engelleyemiyorum.
I want you to sort out whatever personal problem it is you're having and maybe get some rest.
- Beni eve mi gönderiyorsun? Ne sorun yaşıyorsan, onu çözmeni ve biraz da dinlenmeni istiyorum.
You're going to use a Ouija board and invite whatever it is in,
Ouija tahtasını alacaksın ve onu, her neyse işte, davet edeceksin...
I swear to abide by Katie's rules and regulations of camera use and to not offend this entity, or whatever it is, in any way, shape, or form, so help me God.
Katie'nin kamerayı ve diğer şeyleri kullanmakla ilgili kurallarına ve yasaklarına uyacağıma ve şu varlığı, her neyse, örneği ya da formu rencide etmeyeceğime, söz veriyorum, bu yüzden Tanrım bana yardım et.
Okay, so you've seen me, so... Give me whatever it is my mother sent me for, And I'll be leaving your, uh, teepee.
Pekala, artık beni gördüğüne göre, annemin beni almam için gönderdiği şeyi ver, ben de derme çatma kulübenden gideyim.
The tear gas or whatever it is drifts down to sting my nose and eyes.
Hardal gazı burnumu, gözlerimi cayır cayır yakıyor.
It's as if the entire system is designed to corrupt, debase and destroy whatever humanity that you come in here with, you know?
Sanki tüm sistem girdiğinde sahip olduğun insaniyetini yozlaştırmak, parçalamak ve yok etmek üzerine kurulu.
So let's really try and beat the other guys at whatever it is they're doing!
Bu yüzden, her ne yapıyorlarsa, diğerlerini iyice bir silkeleyelim!
But go ahead and "trip out" or whatever it is you hippies do.
Sen isine bak "kafayi bul" yada hipiler her ne yapiyorsa iste..
This is an l-can-do-whatever-l-want and-get-away-with-it badge.
Bu, rozetimle istediğim her şeyi yapabilir ve kurtulabilirim anlamına gelir.
I ask the gods to bless our journey this day, and my two new friends, that they may find whatever it is that they are looking for.
Tanrılardan, bugünkü yolculuğumuzu, ve iki yeni arkadaşımı, kutsamasını istiyorum. Aradıkları şey her neyse, bulsunlar dilerim.
And I got to know you and I think that you are a brilliant, beautiful, intelligent girl and I want you to find whatever it is in life that makes you happy,
Seni yakından tanıdım. Senin ne kadar harika, güzel ve zeki bir kız olduğunu öğrendim. Hayatında seni mutlu edecek şeyi arayıp bul ve onu yap.
I know my job is to just support you in whatever it is you wanna do, and, I'm in, you know.
Benim görevim, ne yapmak istersen seni desteklemek. Yani ben varım.
Whatever it is, it looks like it's been chewed up and spit out.
Bu her neyse, çignenip tükürülmüse benziyor.
Whatever this thing is, it has the ability to convert matter and energy.
Bu şey her ne ise, madde ve enerjiyi dönüştürme yeteneğine sahip.
So, whatever it is you were planning to do... I'd suggest we do it... and whatever deal we need to make...
Yani, planladığın her ne ise onu yapmayı ve herhangi bir anlaşma yapmamızı öneririm.
michael maybe mean to be, but he isn't the family and whatever he is up to now i can garantee it's no good
Michael ile kan bağı olabilir, ama aileden değil o. Şu an neyin peşinde ise, sana iyi bir şey olmadığını garanti ederim.
So you guys can go and do whatever it is you do, have your summer fun.
O yüzden, gidip normalde ne yapıyorsanız, yazın nasıl eğleniyorsanız, onu yapın.
So picture this, Oscar of the future, and I'm heading home from whatever cool thing it is that I decide to do.
Şunu hayal et, geleceğin Oscar'ı ve yapmaya karar verdiğim en harika şey ne ise evi onunla geçindiriyorum.
Stop whatever illegal thing it is that you're doing and get down here!
Her ne kanunsuz şeyse yaptığın, bırak ve buraya gel!
So, just feel free to have a look around, and do whatever it is you do.
Etrafa bakmaktan çekinmeyin ve ne yapmanız gerekiyorsa yapın.
Whatever it is, it's big and it's coming at us fast.
O her neyse, çok büyük ve bize hızlı bir şekilde yaklaşıyor.
and Iraq... is the cornhole, the brown hole, the asshole, whatever you wanna call it.
Ve Irak koca bir delik Karadelik, kıç deliği, nasıl istersniz öyle deyin!
Freddy and I are gonna do whatever it takes to make sure your party is a smashing success.
Freddy ve ben ne gerekirse yaparız. Senin partinin başarılı geçmesi için ne gerekirse.
Now whatever it is you didn't give them, Jen and I have to get... Today.
Şimdi, onlara vermediğiniz her ne ise Jen ve ben gidip almalıyız bu gün.
We pray and meditate together. We do whatever it is to support one another.
Birbirimizi desteklemek için ne gerekiyorsa yapıyoruz.
But whatever it is, the governor asked me to get over there and make it go away.
Ama ne olursa olsun vali benden oraya gidip bunu açıklığa kavuşturmamı istedi.
My only explanation is that the projectile, whatever it was, was lodged in his esophagus, and he coughed it up.
Tek açıklamam, giren şey her neyse yemek borusuna girdi,... o da öksürerek çıkardı.
Well, you know what? Whatever it is is gonna have to wait until tonight, um,'cause I got work and the kids have school.
Bak ne diyeceğim bu her neyse akşama kadar beklemek zorunda.
They want to open you up and fix whatever it is.
Açıp tamir etmek istiyorlar.
And I'm sure Luka will be happy to talk to you about whatever it is you want some other time, okay?
Luka'nın ne konuda isterseniz, başka bir zaman sizinle konuşacağına eminim.
and whatever you do 86
and whatever happens 34
and whatever 18
whatever it is 1472
it is 11007
it is good 116
it is done 137
it is not okay 24
it is what it is 220
it isn't 1519
and whatever happens 34
and whatever 18
whatever it is 1472
it is 11007
it is good 116
it is done 137
it is not okay 24
it is what it is 220
it isn't 1519
it is me 119
it is mine 58
it isn't worth it 21
it isn't real 27
it is not possible 57
it is beautiful 109
it isn't possible 18
it is possible 151
it isn't much 21
it isn't fair 52
it is mine 58
it isn't worth it 21
it isn't real 27
it is not possible 57
it is beautiful 109
it isn't possible 18
it is possible 151
it isn't much 21
it isn't fair 52