English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ A ] / Any message

Any message traducir turco

305 traducción paralela
About this note, did he leave any message?
Bay Snu herhangi bir mesaj bıraktı mı?
No, he wouldn't leave any message.
Hayır, hiç mesaj bırakmadı.
No, I didn't get any message from you.
- Yo, senden bir mesaj almadım.
- Any message, sir? - None.
- Herhangi bir mesaj, efendim?
Any message?
Mesaj bıraktı mı?
Any message?
Bir diyeceğin var mı?
Any message I can take?
Söylememi istediğiniz bir mesaj var mı?
- Any message for your husband?
- Kocana iletmemi istediğin bir şey var mı?
- Any message for me?
- Benim için mesaj var mı?
- Any message?
- Mesaj bıraktılar mı?
There hasn't been any message since I've been on duty.
Görevi devraldığımdan beri gelen mesaj olmadı.
Is there any message, sir?
Evet efendim. Mesajınız var mı acaba?
He was leaving for paris. Did he leave any message?
Paris'e gidiyormuş.
Any message if he comes back?
Bir mesajınız var mı?
- Any message for your mother, Phillipe?
Sanki onu ihmal etmişiz gibi duruyor.
I've kissed a man or two, but I never got any message.
Bir ya da iki adam öptüm, ama hiç mesaj almadım.
IS THERE ANY MESSAGE?
- Mesajınız var mı?
He didn't leave any message.
Hayır, hiç mesaj bırakmadı.
Say, did she leave any message?
söyle, herhangi bir mesaj bıraktı mı?
Any message?
Mesaj bırakmak ister misiniz?
In case I see JJ, any message?
Bu arada eğer JJ'i görürsem, iletmemi istediğin bir şey var mı?
- Any message for her?
- Onun için mesaj var mı?
- Should I give him any message?
- Herhangi bir mesaj vermeli miydim ona?
She didn't, by any chance, leave any message for me?
Bana mesaj falan bırakmadı, değil mi?
Any message?
- Mesajın falan var mı?
Any message?
- Notunuz var mı?
- Did she leave any message?
- Bir mesaj bıraktı mı?
Any message?
Mesajınız var mı?
Told me to bring back any message you have for her
Bana Dedi ki, bir mesaj varsa hemen ona iletmeliymişim.
Did he leave any message?
Hiç mesaj bıraktı mı?
Any message for Manouche and Alban?
Manouche ve Alban'a mesajın var mı?
Have you any message for His Majesty?
Majestelerine bir sözünüz var mı?
Any message you want to send to your husband?
Kocana söyleyeceğin bir şey var mı?
Any message?
Birşey diyormusun?
May I take any message for him?
Mesajınızı alabilir miyim?
Have you any message for her?
Ona bir mesajınız var mı?
No, but I'd be glad to give him any message... anytime.
Hayır ama ona ne zaman olursa her türlü mesajı iletebilirim.
All those spirits were left roaming this earth without any power of their own... so I promised each and every one of them that I'd relay their message along... once I went back to the living.
Kendi istekleri dışında bu dünyadan ayrılan ruhların her birine hayata dönünce mesajlarını ileteceğime dair söz verdim.
Any answer to that message?
Buna cevap geldi mi? - Hayır.
I've just received a message here, which... better than any words of mine, will explain the urgency of our task.
Şimdi yeni aldığım bir mesajı sunmak istiyorum... bu mesaj görevimizin aciliyetini benim sözcüklerimden daha güzel açıklayacaktır...
Any other message you'd like to leave, Martin?
Bırakmak istediğin başka mesaj var mı Martin?
Is there any way I could get a message out?
Mesaj gönderebilmemin mümkünü var mı?
Because the message was obviously too long to be conveyed by any one variation.
Çünkü iletinin bir tek varyasyonla aktarılamayacak kadar uzun olduğu anlaşılıyor.
Is there any further message?
Bir mesajınız var mıydı?
Well, is there any way I could get a message to him?
Peki mesaj bırakma şansım var mı?
The message we got from Charlie Siringo says " Can't predict with any accuracy what Bennet is planning to do.
Charlie Siringo, bize gönderdiği mesajda şöyle diyor " Bennet'ın ne planladığını... kesin olarak öğrenemedim.
The mission, Dan, should you decide to accept it, would be to get the message back before the enemy deciphers it and get Hughes out of the embassy in a way as to discredit any other information he may have given them.
Görevin Dan, eğer kabul edersen onlar şifreyi çözmeden mesajı geri getirmek ve Hughes'un itibarını zedeledikten sonra elçilikten alarak onun, bundan sonra vereceği bilgilere elçiliğin itibar etmemesini sağlamak.
Did the courier give you any verbal message
Kurye zarfı size teslim ederken...
Neither must you accept or honor any apparent radio or telephone message from either Inspector Clouseau or myself.
Müfettiş Clouseau ve benden telsiz ya da telefon mesajları gelecek.
Lf, for any reason, he should be unable to transmit the message... we shall still be doing a very considerable service by destroying the Japanese radio.
Teğmen, herhangi bir sebepten, telsiz mesajını gönderemese bile... biz yine de Japon telsizini etkisiz hale getirip çok büyük bir hizmet vermiş olacağız.
I said I wouldn't give any such message.
Ona böyle bir mesajı asla vermeyeceğimi söyledim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]