English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ A ] / Anything you like

Anything you like traducir turco

5,593 traducción paralela
Oh, just take anything you like.
İstediğinizi alın. - Peki ne yapmam -
So, I can't force any of you to talk to Roger about this tragic auto accident. But I can force you to sit with him for 30 minutes, talk about anything you like.
Roger'la bu trajik kazayı konuşmanız için hiçbirinizi zorlayamam ama onunla oturup 30 dakika boyunca istediğiniz her şeyi konuşmaya mecbur tutabilirim.
Are you sure that Lauren didn't go out with anyone that night, to a party or anything like that?
O gece Lauren'ın dışarı çıkmadığına emin misiniz? Herhangi biriyle, bir partiye falan mesela?
Do you keep anything like that?
Böyle bir kayıt tuttun mu?
You can do things, but you can't do anything that'll physically affect your unfinished business, like the one thing you want to do.
Bir şeyler yapabilirsin ancak bitmemiş işini fiziksel olarak etkileyecek hiçbir şey yapamazsın. Yapmak istediğin tek şey gibi.
I never thought I would get to hear such a thing from you, who's not interested in anything that's not two-dimensional like games or manga.
Senin gibi oyun ve manga gibi iki boyutlu şeyler dışında bir şeyle ilgilenmeyen birinden böyle şeyler duymayı beklemiyordum.
So if there's anything from the house you want- - you know, like I was thinking maybe Chazz's hunting gear- -
Evde isteyeceğin bir şey varsa... Ne bileyim, Chazz'in av ekipmanlarıdır...
I'll wager you've not seen anything like this before.
- Daha önce böyle bir şey görmemişsinizdir sanırım. - Aslında...
Did you ever feel like there was anything wrong?
Ters bir şeyler varmış gibi hissettiniz mi?
Like you, I have never taken anything from anybody.
Senin gibi, ben de sadaka kabul etmedim.
Do you have anything smaller like two hamsters kissing?
Daha ufak bir şeyiniz var mı? Mesela öpüşen hamster'lar?
Does it look anything like the place you went to in your dream?
- Rüyanda gittiğin yere benziyor mu?
.. we used to come straight home from work, straight upstairs, no foreplay or anything like that, wham, bam, thank you, ma'am, do his bit, and then afterwards he'd help me stand on my head by holding my legs.
Dedenle ben, annen için hamile kalmaya çalışırken doğrudan işten eve gelirdik, hemen üst kata çıkardık öyle ön sevişme falan olmazdı pat pat, çat çat ;
So... before we finish... the interview, is there anything that you would like to add, clarify or explain?
Görüşmeyi bitirmeden önce eklemek, netleştirmek ya da açıklamak istediğin bir şey var mı?
I know it's a risk showing up like this, but I will do anything to make you reconsider being in business with us.
Böyle karşınıza gelmenin bir risk olduğunu biliyorum ama bizimle çalışmayı tekrar düşünmeniz için her şeyi yaparım.
You know? Well, I didn't think it was anything like that.
Şey, ben öyle bir şey olduğunu düşünmemiştim.
But if there's ever anything you'd like to talk about, my door is always open.
Ama konuşmak istediğiniz herhangi bir şey varsa kapım her zaman açık.
Hmm. Now, Mike, is there anything about your past that you'd like to talk about?
Şimdi Mike, geçmişin hakkında konuşmak istediğin bir şey var mı?
We couldn't be anything but proud of you, just like I'm super proud of your mom.
Tıpkı annen gibi seninle de son derece gurur duyuyorum.
Nick, this baby isn't gonna be anything like you.
Nick, bu bebek sana hiç benzemeyecek.
Great to see you up and about, looking like you're ready for anything.
Seni yatağından kalkmış olarak görmek harika. Her şey için hazır gibisin.
You ever heard of anything like this?
Daha önce böyle bir şey duymuş muydunuz?
Anything for a good friend like you.
Senin gibi iyi bir arkadaş için bu hiçbir şey.
And what I did was, is that I started giving him stuff, and I never expected anything for it, and, you know, with me, I was always like, you know,
Yaptığım şey, ona bir şeyler vermeye başlamak oldu. Hiçbir şey beklemeden.
Remember when you were a kid and you felt like anything was possible,
Hatırlasanıza, çocukken her şey mümkünmüş gibi hissederdiniz.
You ever heard of anything like this?
Bunun gibi bir şey duymuş muydun?
and I said, "Are you kidding me? I'd do anything for Susie Q!" You're like family.
Ben de "Şaka mı yapıyorsun Susie Q için her şeyi yaparım!" dedim.
I'd be willing to bet that you saw something on that truck to give it away, like a company name, logo, anything like that?
Kamyonun üzerinde ulaşabileceğimiz Herhangi bir şirket adı veya bir logo gördünüz mü?
♪ Stroke... ♪ That one, she'll dance for a dollar, do anything you like.
Şuradaki, bir dolar için dans eder.
You want to walk around here and pretend like we don't mean anything to each other?
Burada sanki aramızda hiçbirşey olmamış gibi gezinmek mi istiyorsun?
It-it's not that I wanted him to be sick or anything like that, but I... I wanted... the opportunity to show him that I could be there for him, you know?
Onun hasta olmasını falan istediğimden değil ama ona, benim de onun yanında olabileceğimi gösterebileceğim bir durum olsun istedim.
With a tank top collection like yours, I'm surprised you have to say anything.
Senin gibi malzemeleri olan birinin bir şey demesi gerektiğine şaşırdım.
They avoid you like a leper! Nobody wants anything to do with you.
Artık cüzamlı biriymişsin gibi senden uzak duruyorlar ve senle hiçbir şey yapmıyorlar.
I never did anything like this for you.
Seni böyle göreceğim hiç aklıma gelmezdi.
You're not starting to like me or anything, are you?
Benden hoşlanmaya falan başlamıyorsun, değil mi?
It's not like you meant to banish doctor strange Into a dimension of pure evil or anything.
Doktor Strange'i başka bir boyuta ya da saf kötülüğün içine bilerek sürgün etmedin ki.
Ugh. If you don't like my cooking, why haven't you ever said anything?
Yemeklerimi sevmiyorsan neden daha önce söylemedin?
If you have anything, you know, like, under the desk or in a box or something, with dudes and chicks, that'd be awesome, but no gang bangs, okay?
Eğer başka bir şeyiniz varsa masanın altında kutuda falan. Erkekli kızlı şöyle. Harika olurdu ya.
Well, I don't want you to be anything like my mother.
Anneme benzemeni hiç istemiyorum.
I don't expect you to love me or anything like that.
Beni çok sevmenizi ya da bunun gibi bir şeyi beklemiyordum zaten.
I feel like I can tell you anything, Autumn.
Sana her şeyi anlatabilecekmişim gibi hissediyorum, Autumn.
Now, I'm not suggesting we be motivated by anything as vulgar as an enormous finder's fee, but I just thought you might like to bid adieu to our 17th straight month of winter and join me in sunnier climes for a week.
Bak, bütük bir aracılık komisyonu gibi kaba Now, I'm not suggesting we be motivated şekilde motive etmek için değil ama düşündüm ki, kışın 17. saçma ayına bir adios dersin ve sıcak iklimlerde bir hafta için bana katılırsın.
- Okay. Have you ever, ever seen anything like this?
Hiç böyle bir şey gördün mü?
I don't think I'm telling you anything you don't know when I say these insurance companies, they don't like writing checks.
Sigorta şirketlerinin çek yazmayı sevmediklerini söylersem, bilmediğin bir şey söylemiş olduğumu sanmam.
Would you like anything in particular?
Özellikle istediğin bir şey var mı?
You know, it's not gonna be romantic as if I were back in high school, and I don't need, like, a big moment or anything, but... as silly as it sounds,
Bilirsin işte lisedeymişiz gibi romantik olmayacak. Ve ben öyle büyük bir şey falan da istemiyorum. Ama...
If you can give the Landlord anything like a month's rent, I'm sure it'll buy you some time.
Eğer ev sahibine bir aylık kirayı verirsen eminim bu sana biraz zaman kazandıracaktır.
You ever see anything like that before?
Daha önce hiç böyle bir şey görmüş müydün?
Do you even remember what it feels like to care about anything?
Bir şeyi önemsemenin nasıl hissettirdiğini bile hatırlıyor musun?
I feel like you and me together could conquer anything, because we're best friends.
İkimiz birlikte her şeyi başarabilirmişiz gibi hissediyorum.
It showed up, like, 30 seconds before you got here. They didn't pull anything out!
Hiçbir şey çıkarmadılar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]