As instructed traducir turco
255 traducción paralela
Call the airfield, tell them to proceed as instructed.
Havaalanını arayıp talimatları uygulamalarını söyle.
Proceed as instructed.
Talimatları uygulasınlar.
As instructed, I didn't open the sealed orders until we arrived at Taos Wells.
Talimatta belirtildiği gibi mühürlü emri Taos Wells'e ulaşıncaya kadar açmadım.
You will carry on with Plan "A" as instructed.
Plan "A" yı uygulayacaksın.
Then we will push forward as instructed by the high command.
O halde ilerlemeye devam edeceğiz... bize emredildiği gibi.
My government has instructed me to inform you that any interference with it will be regarded as an act of war.
Devletim, o araca yapılacak bir engellemenin savaş sebebi sayılacağını size bildirmemi istedi.
Yes, we're standing by as instructed.
Evet, emredildiği gibi bekliyoruz.
His Majesty the King has instructed me to order you to leave Munich as quickly as possible.
Majeste Kral, Münih'i en kısa zamanda terk etmenizi emretme görevini bana emanet etti.
He was instructed to tell the truth as much as his story would possibly bear.
Mümkün olduğu ölçüde... doğruyu söyleme talimatı almıştı.
We go through the drop as instructed.
Bize yol gösterecek bir şey yerleştireceğiz.
That way I can stay deep down in ground free from worms I'll do as instructed
"bedenim kurtlar tarfından rahatsız edilmesin!" Nasıl istersen, dediğin gibi olsun!
As instructed by the boss, knocking the walls down until 8pm selecting usable materials until 11pm. To bed at midnight.
Patronun söylediği gibi, akşam 8'den gece yarısı 11'de yatana kadar, seçilen kullanışlı malzemelerle duvarları yıkıyorduk.
Await me at Yitian Cliff as instructed by my brother.
Abimin emrettiği gibi Yitian uçurumunda bekle beni
Proceeding with launch sequence as instructed.
Hazırlık talimatlara göre düzenleniyor.
As instructed, I buried the two dead ones.
2 kişiyi gömdük!
Fasten your seat belts and assume crash positions as instructed by your cabin attendants.
Lütfen kemerlerinizi bağlayın ve kabin görevlilerinin size gösterdiği şekilde kaza ihtimaline karşı hazırlıklı olun.
If you do as instructed, you will not be harmed.
Size söylenenleri yaparsanız, bir zarar görmezsiniz.
You are to apprehend the condemned as instructed. Having transported him to the place designated, amputate his right leg.
Asistan olarak mahkûmu tevkif edeceksin... ve onu belirlenmiş olan yere götürüp... sağ bacağını dizinin aşşağısından keseceksin.
Mr. Moneybags himself, Harry Jacobson is already emptying the piggy banks, as instructed.
Bay Paraçuvalı Harry Jacobson talimatım üstüne kumbaraları boşaltmaya başladı bile.
Her Majesty instructed me to present a few gifts as evidence of her graciousness.
Majesteleri, nezaketinin göstergesi olarak sizlere bir kaç hediye takdim etmemi buyurdu.
In other words you are being instructed, by order, to condemn me just as, in that other case the minister of war dictated the acquittal of Esterhazy.
Başka bir deyişle Esterhazy'yi haklı çıkarıp beni suçlamak için savunma bakanlığınca verilen talimatla buraya getirildiniz.
Thanks for your offer of help but my mother instructed me to return this to you as we no longer need it
Yardımlarınız için sağolun ama, annem artık bu paraya ihtiyacımız olmadığından vakit geçirmeden size vermemi söyledi.
I knocked at the door, as he instructed... but I didn't like to go in because....
Dediği gibi kapıyı çaldım... ama içeri girmek istemedim, çünkü...
As Your Holiness instructed, I called on Michelangelo.
Papa cenaplarının emrettikleri gibi Michelangelo'yu görmeye gittim.
If you'll remember, you instructed me to tell her that as the field was closed, she could park on Sepulveda.
Hatırlarsanız, alan kapalı olduğu için ona Sepulveda'da park edebileceğini söylememi istemiştiniz.
The Germans had been instructed to look at the Russian enemy, as a sub-human being, but it did not delay very, so that the soldiers German of the aircraft marshalling area, they saw more to it as super-human being of what sub-human being.
Alman askerlerine Rusların aşağı ırktan olduğu söylenmişti. Ancak kısa bir süre sonra bunun tersini düşünmeye başlayacaklardı.
In deference to my sister's wishes these men will not harm you, if you do as you are instructed.
Denileni yaparsan, kızkardeşime saygılarından sana zarar vermeyecekler.
I have instructed Mademoiselle that as the day is likely to be warm, you may remove your gloves once the drag has passed through Woodend.
Mademoiselle'ı hava sıcak olduğundan,... eldivenlerinizi Woodend'den geçerken çıkarabileceğiniz konusunda bilgilendirdim.
All radios have been removed from the helicopter as you instructed.
Dediğiniz gibi tüm radyolar helikopterden çıkarıldı.
They were permitted to escape, as you instructed.
Sizin emrettiğiniz gibi kaçmalarına izin verildi.
Don't fight hard with him as our teacher instructed.
ama Sakın çok ileri gitme!
My Master instructed me to do so... in order to give this letter to you
Asıl ustam böyle davranmamı söyleyip... size bu mektubu vermemi istedi
- Yes, as you instructed.
- Evet, bana söylediğiniz gibi.
It might be hard fora Political Advisorto understand this, but I am merely a Civil Servant, I simply do as I am instructed by my master.
Bir politik danışman için anlaşılması zor olabilir ama ben sadece bir kamu görevlisiyim efendim ne derse onu yaparım.
The altar has been prepared as you instructed.
Sunak istediğiniz şekilde hazırlandı.
I've been instructed to inquire as to the subject of your speech tonight.
Bu akşamki konuşmanızın konusunu sormam emredildi.
He was given full knowledge of the true objective and instructed not to reveal anything to Bowman or Poole.
Asıl hedefle ilgili bütün bilgiler ona verildi ve Bowman ve Poole'a bir şey belli etmemesi talimatını aldı.
As you instructed me,
Bana öğrettiğiniz gibi,
As you yourself instructed.
Senin söylediğin gibi.
The police have instructed us to leave things exactly as they were.
Polis, her şeyi olduğu gibi bırakmamızı istedi.
Serialized denominations, as you instructed.
Sıralanmış seri numaraları... istediğiniz gibi.
I did as Dracula instructed.
Drakula'nın dediğini yaptım.
If I'm not safely on board within five minutes you are to continue as previously instructed.
Beş dakika sonra sağ salim orada olmazsam... daha önceki planı uygulamaya devam edeceksiniz.
Donatello, we shall wait by the scepter... every twelve hours as you have instructed.
Donatello, asa her on iki saatte bir çalışır çalışmasını beklemeliyiz.
We paid half to the Swiss account exactly as your agent instructed.
Yarısını İsviçre hesabına yatırdık. Tam menajerinin belirttiği gibi.
You are also instructed to hand over to us the complete medical and disciplinary files as to therein.
Ayrıca bize bütün tıbbi ve disiplin dosyalarını aynı anda teslim etmenizi emrediyor.
Did you administer the cervaline as I instructed?
Dediğim gibi servalin uyguladın mı?
Since I suspect he's up to something more than pursuing me, I've instructed the crew to take every opportunity to uncover his true motives.
Beni takip etmekten daha fazlasını yapacağından, şüphe etmeye başladığımdan beri, onun asıl amacını ortaya çıkartmak için, mürettebata her fırsatı kullanmalarını emrettim.
L.A.? The Rodney King trial's been moved to Simi Valley, just as you instructed.
Rodney King'in mahkemesi, Simi Valley'e alındı, aynen emrettiğiniz gibi.
I know that your heart will be dead soon if you do not act as I have instructed you.
Söylediklerimi yapmazsan, çok kısa bir süre sonra senin kalbinin duracağını biliyorum.
And she went down to the threshing floor, and did exactly as her mother-in-law instructed.
O harman yerinde kayın validesinin söylediği gibi yere uzandı.