Attorney traducir turco
10,626 traducción paralela
Your work as a bar attorney will go a long way with Arthur.
Baro avukatı olarak işinin Arthur'a yararı olacaktır.
The Attorney General? The FBI?
Başsavcılık ya da FBI'ya?
I thought you and Adam had an appointment with the prosecuting attorney's office?
Adam'la savcının ofisinde olursun sanmıştım.
- You will pay $ 5,000 to the Clerk of the Circuit Court by end of day Friday, as well as any plaintiff's costs and attorney's fees incurred in pursuing this violation.
- Cuma gününün sonuna kadar Mahkemenin Döner Sermaye Katipliğine 5 bin dolar ödeyeceksiniz,... davacının masrafları ve avukat ücretleri bu ihlalin takibinde oluşan hasarlar da dahil olmak üzere.
I'd like a moment alone with my attorney.
Avukatımla kısa bir süre görüşmek istiyorum.
I'm sorry, but... I'm an immigration attorney.
Üzgünüm ama ben göçmenlik konusunda avukatlık yapıyorum.
Thomas Kocourek, who was the sheriff at the time in 1985, and Denis Vogel, the district attorney of Manitowoc County, again at the time in 1985.
Manitowoc İlçesi,... 1985 yılında o zamanın şerifi Thomas Kocourek ve yine aynı dönemin bölge savcısı Denis Vogel.
And that was so the public defender could go in and make sure they had an attorney for their first appearance.
Böylece kamu avukatları gidip tutuklananların ilk duruşmaları için avukatları olup olmadığını kontrol ederler.
I mean, he had a right to have a phone call, he had a right to have an attorney.
Telefon açma, avukat bulundurma hakkı vardı.
23-year-old Steven Avery was denied bail on a motion of Manitowoc County District Attorney Denis Vogel, who cited Avery's past record.
23 yaşındaki Steven Avery'nin kefalet talebi Manitowoc Bölge Savcısı Denis Vogel tarafından Avery'nin sabıka kaydı gerekçe gösterilerek reddedildi.
I knew District Attorney Denis Vogel quite well because we visited with him on cases all the time. He was kind of a part of our newsbeat.
Bölge Savcısı Denis Vogel'ı oldukça yakından tanırdım çünkü davalarla ilgili hep onu ziyaret ederdik.
But more than that fact alone, three women in the district attorney's office, based on their knowledge of Gregory Allen, they thought that the police had the wrong person, and they told their boss, District Attorney Denis Vogel,
Ama daha da kötüsü Bölge Savcılığından, Gregory Allen'ı bilen ve polisin yanlış adamı tutukladığını düşünen üç kadın çalışan, patronları Denis Vogel'a... " Yanlış adamı tutukladınız.
We needed for somebody else to look at it and the logical office would be the Attorney General's office.
Bunları başka bir kuruma da göstermemiz gerekiyordu. En uygun makam da Başsavcılık Makamıydı.
It's extraordinarily significant that a prosecutor asks the Attorney General, the chief prosecutor of the state, to investigate his own department and law enforcement in that community.
Bir savcının Başsavcılığa,... eyaletin en yüksek savcılık makamına, kendi teşkilatı ve polis teşkilatını soruşturması için talepte bulunması son derece dikkat çekici.
The public knew an Attorney General's investigation was underway.
Kamuoyu, yakında Başsavcılık soruşturmasının başlayacağını biliyordu.
We thought what had happened to Steven Avery would have justified the Attorney General's Office into... uh, frankly, into bringing criminal charges, but certainly warranted a pretty strong condemnation.
Açıkçası Steven Avery'nin başına gelenler Başsavcılığın bir iddianame hazırlamasına yol açar diye düşündük. En azından bir kınama cezası vereceğinden emindik.
State Attorney General Peg Lautenschlager says her department conducted an exhaustive review of police and trial records and had interviews with the victim, police, prosecutors, and defenders.
Eyalet Başsavcısı Peg Lautenschlager,... polis ve mahkeme kayıtları üzerinde kapsamlı bir inceleme yürüttüklerini,... polis, mağdur, savcılar ve sanıklarla görüştüklerini ifade etti.
[Kelly] The essence of the civil suit says that the district attorney and the sheriff were obliged constitutionally to turn that exculpatory evidence about Gregory Allen over to the defense.
Birleşik Devletler Bölge Mahkemesi Milwaukee, Wisconsin Açılan kamu davasında özetle, savcının ve şerifin, anayasaya göre Gregory Allen ile ilgili Steven Avery'yi aklayan delilleri savunma makamıyla paylaşmak zorunda oldukları ifade ediliyordu.
[Kelly] For us, the attorney general's report was a blessing in that at least some of the people who were being questioned did not anticipate any personal liability to themselves, felt like they were talking law enforcement to law enforcement, and so were fairly candid.
Başsavcının raporu bizim için bulunmaz nimetti çünkü sorgulananlardan hiç değilse bir kısmı kişisel olarak sorumlu tutulmayı beklemediklerinden iki emniyet mensubu kendi aralarında konuşuyormuş gibi hissettiklerinden açık açık her şeyi anlatmışlardı.
[Kelly] Well, we actually had instances where people attempted to change what they had said to the investigators for the attorney general's office when we were deposing them.
Bazıları ifade verirken Başsavcılık müfettişlerine söylediklerini değiştirmeye çalıştılar.
[Rohrer] Assistant district attorney for Manitowoc County.
- Manitowoc Bölge Savcı Yardımcısı.
[Kelly] Did you provide this information to the attorney general's office?
Bu bilgiyi Başsavcılığa ilettiniz mi?
You're saying you told that information to the attorney general's office?
Bu bilgiyi Başsavcılıkla paylaştığınızı mı söylüyorsunuz?
We passed everything we had obtained to the attorney general's office.
Edindiğimiz her türlü bilgiyi Başsavcılıkla paylaştık.
OK, well, neither this memo nor anything about Colborn and Lenk is in any of the records that were provided to the attorney general's office. I can tell you that.
Yalnız ne bu yazışma ne de Colborn ve Lenk ile ilgili herhangi bir şey Başsavcılığa sunulan dosyalarda yer aldı.
Manitowoc County and the sheriff and the district attorney are arguably covered by insurance policies, and there's a good half dozen insurance policies.
13 Ekim 2005 26 Ekim 2005 Manitowoc İlçesi, Şerif ve de Bölge Savcısı kendilerini sigortayla güvence altına almış olabilirlerdi ki ortada çok sayıda sigorta poliçesi vardı.
To avoid any appearance whatsoever of any impropriety, I made the decision to seek the appointment of Ken Kratz, Calumet County District Attorney, as special prosecutor in this case.
Tartışmalara yol açmamak için ve soruşturmanın selameti açısından Calumet Bölge Savcısı Ken Kratz'in bu davaya özel savcı olarak atanmasını talep ettim.
That's something that, again, District Attorney Rohrer and Judge Fox and really the Manitowoc Sheriff's Department and other law enforcement community was very sensitive to... any appearance at all of conflict.
Bu, Bölge Savcısı Rohrer, Yargıç Fox, Manitowoc Şerif Departmanı ve tüm emniyet teşkilatının üzerinde hassasiyetle durduğu bir konu herhangi bir çatışma görüntüsü vermemek.
Again, talking about District Attorney Rohrer, the foresight that he had to bring in another agency, a law enforcement agency, like Calumet County, another prosecutor like the Calumet County District Attorney, was meant to do just that, to make sure that there couldn't even be those kind of allegations.
Yine ismini zikredeceğim, Bölge Savcısı Rohrer'in öngörülü davranarak başka bir teşkilatı Calumet İlçesi gibi başka bir emniyet teşkilatını Calumet Bölge Savcısı gibi başka bir savcıyı göreve getirmekteki amacı bu tür iddiaların gündeme bile gelmemesini sağlamaktı.
I spoke with Steven Avery's attorney by phone this afternoon.
Bugün Steven Avery'nin avukatıyla telefonda görüştüm.
Now finally, late this afternoon, Dassey's attorney told me over the phone he does plan to remove himself from the case.
Sonunda, bu akşam üstü Dassey'nin avukatı bana telefonda kendini bu davadan Çıkarmayı planladığını söyledi.
- An attorney for my son.
- Oğlumun avukatı için.
He's got an attorney.
Zaten avukatı var onun.
When do I get another attorney?
- Ne zaman avukatım olacak benim?
Accused killer Brendan Dassey has a new attorney.
Cinayet zanlısı Brendan Dassey'nin yeni bir avukatı var.
Well, Dassey's new attorney is Len Kachinsky of Neenah.
Dassey'nin yeni avukatı, Neenah vilayetinden Len Kachinsky.
Hey, Mom, my attorney, does he wear glasses?
Anne. Avukatım gözlük takıyor mu?
It says, "Teen's attorney seeks to throw out confession."
Diyor ki, "Gencin avukatı itirafı geçersiz kılmaya çalışıyor."
So do you like this attorney?
Yeni avukatı sevdin mi?
I was told by your attorney, Mr. Len Kachinsky, that you wanted to speak with us.
Avukatın Bay Len Kachinsky bizimle görüşmek istediğini söyledi.
Did you call my attorney this morning?
Bu sabah avukatımı aradın mı?
Your attorney believes you did it.
Avukatın senin suçlu olduğunu düşünüyor.
Steven's got a good attorney.
Steven'ın iyi bir avukatı var.
Dean Strang, Steven Avery's attorney, said and I quote,
Steven Avery'nin avukatı Dean Strang'in sözlerini aktarıyorum :
He said the Manitowoc County District Attorney.
"Manitowoc İlçesi Bölge Savcısı" dedi
I don't particularly care which district attorney.
Hangi bölge savcısı olduğunun bir önemi yok.
It's a district attorney, all right?
Savcı sonuçta, değil mi?
And... as a district attorney, he is responsible above everybody on this.
Ve bir bölge savcısı olarak bu işte en büyük sorumluluk ona ait.
After this interview, we contacted District Attorney Kratz to inform him of what we had learned from that interview.
Bu görüşmeden sonra Bölge Savcısı Kratz'le irtibata geçip görüşmede öğrendiklerimizi kendisine aktardık.
Your attorney has argued eloquently that the court should make you eligible for release at some point in the future.
Avukatınız uzun uzun Mahkemenin size gelecekte bir gün tahliye olabilme hakkı vermesi gerektiğini savundu.
[male reporter ] Defense attorney Dean Strang said that... [ overlapping dialogue]
Savunma avukatı Dean Strang dedi ki...