English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ A ] / Audi

Audi traducir turco

240 traducción paralela
Audi vocem meam
Audi vocem meam
There's a brown Audi parked in my parking space.
Park yerimde kahverengi bir Audi duruyor.
Mind if I test-drive your Audi?
Audi'ni deneyebilir miyim?
Ravi Shastri was awarded an Audi for'Man Of The Series'.
Ravi Shastri'Yılın Adamı'için Audi hediye etti.
I'm not giving you an Audi.. - but someone who is dearer to me than my life.
Sana bir Audi veremiyorum ama sen benim canımdan bile değerlisin.
The band may be a small dream, but it's the only one I've got. I'm Audi 5000.
Grup küçük bir hayal ama tek hayalim.
- De, I'm Audi.
- Dee, ben gidiyorum.
- A report of an Audi stolen from the same lot.
- Aynı yerden bir Audi çalındığı bildirilmiş.
- That's my ex-wife Lillian and her husband in the Audi.
- O Audi'dekiler eski karımla kocasıydı.
- Audi's a good car.
- Audi iyi bir araba.
Of course chacun a son gout and all that, but for motorway driving you can ´ t beat an Audi.
Biraz eski ama otoban için Audi'den daha iyi araba bulamazsın.
- The Audi was fine this morning.
- Audi'nin bu sabah birşeyi yoktu.
Audi S-8.
Audi S-8.
I'm Audi.
İsmim Audi.
Did we take a good car, an Audi?
İyi bir araba mı aldık? Audi?
Well, my life is going to hell and I can't buy an Audi or a Mercedes.
Hayatım giderek kararıyor Ve Audi ya da Mercedes alacak durumda değilim.
I'm gettin'an Audi!
- Ne güzel! Audi verecekler!
Right now I'm on the sales team at Chick Brauer Porsche / Audi.
Şu aralar Chick Brauer Porsche Audi'nin pazarlama ekibindeyim.
Buy an Audi. drive by Rory and yell "Loser!" out the window.
Audi alıp, Rory'nin yanından geçerek "Zavallı" diye bağıracağım.
Yes. but it won't buy an Audi.
- Ama Audi'ye yetmez. - Jack!
Audi-what-y?
Gaipten-ses... ne?
THE AUDI T.T.'S A FUCK-MACHINE.
Audi TT bir seks makinası.
WHY DON'T YOU GET THE JEEP FOR MONDAY, THE AUDI FOR TUESDAY AND THE BOXTER FOR WEDNESDAY.
Niye pazartesi için Jip, Salı için Audi, ve Çarşamba için Boxter almıyorsun?
I'll probably be driving an orange Audi.
Büyük ihtimal turuncu bir Audi kullanacağım.
So, to Ford, Ferrari Audi.
Ford'a, Ferrari'ye ve Audi'ye.
... At Audi in Wolfsburg and before that at BMW in Forchheim.
... Wolfsburg'da Audi'de ve daha öncede Forchheim'da BMW'de.
Via, concursus, tempus, spatium, audi me ut imperio.
Via, concursus, tempus, spatium, audi me ut imperio.
Well, say what you like about BMWs they're not Audis, which this obviously is.
BMW'lere ne dersen de bir Audi değiller, ki bu öyle.
I've got a spacious apartment with a balcony and I drive an Audi A3.
Balkonlu büyük bir dairem var ve Audi A3 kullanıyorum.
Familiar to all and respected, he'll pay for your fun and games, like he did for the Audi, which won't be parking much.
Herkesin bildiği ve saygı duyduğu gibi, eğlencenizin parasını ödeyecek. Audi'de yaptığı gibi. O da burada pek kalmayacak.
- I hear you've bought the Audi?
- Audi'yi aldığını duydum.
Why not the Audi?
Neden Audi'yle gitmiyorsun?
By the Audi in 10 min.
10 dakika sonra Audi'nin yanında.
It's none of my business, But the Audi... stinks.
Beni ilgilendirmez ama Audi çok kötü.
Check Audi turbo coupe, silver print with German plates.
Audi Turbo Coupe'ye bak. Gri boya ve Alman plakası.
The Audi's is Gerd Muller's of Hamburg, Schloss Str. 23.
Audi, Hamburglu Gerd Müller'in. Schloss Caddesi 23.
Take care of the Audi.
Audi'ye iyi bak.
Good thing we ditched that Audi in Marseilles.
Audi'yi Marsilya'da bırakmamız iyi olmuş.
Audi A6.
Audi A-6.
Let me guess, another Audi, or a Volvo wagon.
Tahmin edeyim. Yine bir Audi. Ya da steyşın Volvo.
When I win this five mill I'll be pushing my Audi, yeah?
Beş bilyonu kazanınca, Audi'mi ezecekler.
So that the alarm would go off. A brand-new Audi, awesome,
Quinchamalí'nin büyüsü, ailenin tekrar birleşmesi çok da uzun sürmedi.
Who said shots don't hurt?
Sıfır bir Audi'ydi, mükemmel. Ama hiçbir şey olmadı.
- That guy in the Audi gave you 10.
- Şu Audi'si olan adamın verdiği 10'luğu.
But take away the shirt, moustache, Detroit Tigers hat, Ferrari, the Audi, wine cellar, Robin Masters'estate, Rick, TC and the helicopter.
Ama gömleği, bıyığı, Detroit Tigers şapkasını, Ferrari'sini, Audi'sini, şarap mahzenini, malikaneyi, Rick'i, TC'yi ve helikopteri elinden aldın mı bir şey benzemez.
I got a woman across the street who claims she spotted a late-model Audi leaving the scene headed south on Brigg Street.
Sokağın karşısındaki bir kadın eski model bir Audi'nin olay yerinden ayrılıp güneye gittiğini görmüş.
Max hears there was an Audi at the crime scene, and he remembers that his girlfriend has the same car.
Max, olay yerinde bir Audi olduğunu duydu ve kız arkadaşının da aynı arabaya sahip olduğunu hatırladı.
What about the Audi?
Ya Audi?
A report of an Audi stolen from the same lot.
- Aynı yerden bir Audi çalındığı bildirilmiş.
An Audi!
Audi!
I'm Audi 5000.
Ben gidiyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]