Avo traducir turco
43 traducción paralela
Well, I'm off to New York and the AVO Convention.
Neyse, AVO Toplantısı'na katılmak için New York'a gitmeliyim.
This is DS1 AVO
Burası DS1 AVO
QRA is DS1 AVO
QRA, DS1 AVO'dur
DS1 AVO
DS1 AVO
Somebody drowned a family at the Pavo Real, snatched a three-year-old boy.
P ; avo Real'de birisi bir aileyi boğup küçük bir çocuğu kaçırdı.
Tibi said the AVO took you in.
Tibi, AVO'nun seni içeri aldığını söyledi.
- Tibi said it was the AVO ( Secret Police ).
- Tibi, AVO olduğunu söyledi ( Gizli Polis ).
If the AVO takes you away?
AVO seni götürürse ne olacak?
The AVO took you in... right?
AVO seni içeri almış, doğru mu?
Was it the AVO?
AVO muydu?
You're scared because the AVO is taking pictures from the roof.
Korkuyorsun, çünkü AVO çatıdan resim çekiyor. -
Damn AVO promised to broadcast our demands... instead, they arrested our delegation!
Lanet AVO taleplerimizi yayınlayacağına söz vermişti alçaklar temsil kurulumuzu tutukladılar!
Goddamn AVO!
Lanet AVO domuzları!
AVO pigs!
AVO domuzları!
My parents were killed by the AVO.
Ailem AVO tarafından öldürüldü.
When the AVO arrested my parents, one of the men offered... to let them go if I had sex with him.
AVO ailemi tutukladığında, içlerinden bir adam, onunla yatarsam... ailemi serbest bırakacağını söyledi.
It's the AVO!
Bunlar AVO!
THIS IS THE FATE OF THE AVO
ÁVO'NUN SONU BUDUR
To restore law and order, a new police force will be established... - And the AVO will be disbanded.
Düzenin yeniden tahsis edilmesi için yeni bir polis birimi kurulmasına... ve AVO'nun dağıtılmasına karar verildi.
Did he say, they're disbanding the AVO?
AVO'nun dağıtılacağını mı söyledi?
- Only the AVO, but no one will miss them.
- Bir tek AVO'lar var, onları da hiçbirimiz özlemeyiz.
It's an avo-caydo.
Avokado.
But your Tivo or Avo just decided record some kind of craft show.
Sizin kayıt edici uydu paketleriniz ; Tivo ve Avo sizin aksinize bir çeşit el sanatı programı kaydetmiş.
I see you didn't lock the shed this avo like I fucking told ya.
Bakıyorum da barakanın kapısını sana söylememe rağmen kapatmamışsın.
Br avo!
Tebrikler!
His name's Avo.
Adı ise Avo.
Is "Avo" the name?
Bu ad "Avo" mu?
Avo's the owner of the RV these girls have been working out of.
Avo bu gezen aracın sahibi, şu kızların uğruna çalıştığı.
First, while I could not find Avo myself, we spoke through a cousin.
Öncelikle, Avo'yu kendim bulamasam da, kuzeni aracılığıyla konuştum.
Avo will meet you tomorrow morning, 11 : 00 am.
Seninle yarın sabah 11'de görüşecekmiş.
Since you will no doubt ignore me and go meet Avo anyway, I would like to propose an O.I.T.
Beni hiçe sayıp Avo ile görüşmeyeceğini varsayıyorum, sana bir E.Y.N öneriyorum
Morning, Avo.
Günaydın, Avo.
Avo, whoever "he" is, is trying to frame you. Now, the only way I can protect you is if you tell me who you're working for.
Avo, her kimden bahsediyorsan o seni ele vermeye çalıştı, seni koruyabilmemi sağlayacak tek şey kimin için çalıştığını söylemen.
Jörg Geissner, from the AVO Bank.
Jérg Geissner, AVO Bank'tan.
Geissner, AVO Bank.
Geissner, AVO Bank.
In such a case, the AVO Bank would have the right by contract to choose the securities on its own... which in this case, would... affect... the town of Paladiki... as a whole.
Böyle bir durumda, AVO Bankasının sözleşme gereğince hakkı vardır. Menkul kıymetleri kendi başlarına seçmek... Bu durumda,... etkilemek...
With your AVO Bank family.
AVO Bank ailesiyle birlikte.
You want some avo toast?
Tost ister misin?
Calling CQ, CQ, CQ... This is DS1 AVO
Genel çağrı CQ, CQ, CQ...
They're AVO!
Bunlar AVO!