English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ B ] / Be gone

Be gone traducir turco

7,055 traducción paralela
And when you see her, the monsters will be gone.
- Ve onu gördüğünde canavarlar gitmiş olacak. - Baba!
If anyone wanna steal something from this company, I'd be gone way too long to do anything about it.
Birisi bu şirketten bir şey çalmak istiyorsa buna engel olmak için çok uzakta olacağım.
You do this now, and you can be sure Amy will be gone forever.
Bunu şimdi yaparsan Amy'yi sonsuza dek kaybedersin.
It'll all be gone but...
Hepsi gitmiş olacak ama...
She will be gone and I will have no influence.
Anne ölür ve benim de nüfuzum kalmaz.
- Maybe. But with any luck, I'll be gone by then.
Ama şansım yaver giderse, ben o zamana kadar gitmiş olurum.
Everything we have will be gone.
Yaptığımız her şey yok olacak.
Be gone!
Defolsun!
By the time they start an investigation, I'll be gone.
Soruşturma başlayana kadar, gitmiş olurum.
♪ Say, I may be gone today
* Belki bir gün gideceğim * * Belki de yarın gidiyorum *
I'm only gonna be gone a week.
Sadece bir haftalığına yokum.
Okay? I'm gonna be gone in two years anyway.
İki seneye evden ayrılıyorum.
Be gone, you bitch!
Git git git kaltak
I'll be gone tomorrow.
Yarın olmayacağım.
They must just be gone for petrol or something.
Benzin almaya falan gittiler herhalde.
His career could be gone straightaway.
Ve kariyeri çöpe gidebilirdi.
Be gone!
Yok ol!
Be gone!
- Yok ol!
Mastani, I shall be gone tomorrow.
Mastani, yarın gitmiş olacağım.
Thought you guys were supposed to be gone a week.
Sizin bir haftalığına gittiğinizi sanıyordum.
We'll be gone soon.
- Hemen yola çıkacağız.
They'll be gone in a few hours.
Birkaç saat içinde gitmiş olacaklar.
- I mean, it'll all be gone.
- Hepsini kaybedeceğiz.
I will become leader of the Coven. And any chance of this... will be gone.
İkimizin bir şansı varsa da bitmiş olacak.
How long you gonna be gone?
Ne kadar süre orada kalacaksın?
- How long are you gonna be gone?
Ne kadar süre kalacaksın?
- I'm gonna be gone a long time.
Uzun süre.
I should only be gone a couple of days.
Sadece birkaç günlüğüne gideceğim.
Soon as I'm able, I'll be gone from your goddamn city, you can be assured.
Ayağa kalkar kalkmaz boktan şehrinden çekip gideceğim, emin olabilirsin.
Too much time's gone by. You'd be one of them by now.
Üstünden çok vakit geçmiş.
With Arthur gone, there'll be no one to protect her from her own reputation.
Arthur'un gidişiyle onu kendi itibarından korumak için kimse olmayacak.
I won't be gone long.
Çok geç kalmam.
Had I gone the other way, they'd be stewing about how I value my relationship with you over securing their leads.
Orospu yerine senin için bastırsaydım seninle olan ilişkimi onların kazancından üstün tuttuğuma dair atıp tutacaklardı.
When we returned here, you said it would be a week, maybe two, before Spanish reinforcements arrived and that gold was as good as gone.
Buraya döndüğümüzde bir hafta, bilemedin 2 haftaya İspanyol destek kuvveti varır ve altının üstüne soğuk su içeriz demiştin.
With the Cardinal gone, I thought our world would be safer.
Kardinalin ölmesiyle çevremiz daha güvende olur sanmıştım.
By the time they start looking, we will be long gone.
Aramaya başladıkları anda çoktan gitmiş olacağız.
I'll be long gone!
Toz olurum!
If she was gone... she wouldn't be found until she wanted to be.
Eğer gittiyse... o isteyene kadar kimse onu bulamazdı.
By the time anyone realizes you are gone, you will be safely away from here and in the care of Captain Flint.
Biri gittiğini anlayana kadar, buradan kaçmış ve Kaptan Flint'in korumasına çoktan girmiş olacaksın.
And by that point, the gold would be as good as gone.
Ve bu noktada, altının gitmesi işine yarardı.
And with Kumar gone, keeping Kip safe won't be easy.
Ve Kumar'ın gidişi ile Kip'i güvende tutmak kolay olmayacak.
It means that now that Peter Gregory is gone, all the Raviga investors have the contractual right to cash out and walk away, which means that by the end of the day, there may not be a Raviga.
Bu Peter Gregory gittiğine göre tüm Raviga yatırımcılarının paralarını alıp gitmeye yasal olarak hakları var. Bu da günün sonunda Raviga diye bir şey olmayabilir demek.
People of the Gulf Coast will be living with this reality long after the TV cameras have gone home and the nation's attention has turned elsewhere.
Körfez sahilindeki insanlar bu gerçekle yaşayacaklar. TV muhabirleri evlerine döndükten sonra milletin dikkati başka bir yere kayacak.
Wait a minute, isn't that the same... don't worry, she'll be out cold for another two hours, then some poor nurse will have to break her the news because you'll be long gone.
- Same - değil mi, bir dakika bekleyin - O başka bir iki saat boyunca soğuk olacak, merak etmeyin Sonra bazı kötü hemşire ona haberi zorunda kalacak.
But when I'm gone, I'll be nothing more than a picture on a wall.
Ama öldüğümde duvardaki bir fotoğraftan başka bir şey olmayacağım.
Shhh... the pain will be gone.
Acı dinecek.
It's not going to be Clay in that cage. And you're going to wait for the rest of your life, but he's gone, Elena.
Sen de ömrünün geri kalanı boyunca bekleyeceksin fakat o gitti Elena.
When we are gone, the curse will be no more.
Biz öldüğümüzde, artık lanet kalmayacak.
There will be something for you in here after I'm gone.
Bunun içinde senin için bir şey var.
While I'm gone, do be mindful of Sir Malcolm.
Ben yokken Sör Malcolm'a dikkat edin.
- I see you outside of this house and I'll kill you. While I'm gone, do be mindful of Sir Malcolm.
Ben yokken Sör Malcolm'a dikkat edin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]