Beautiful morning traducir turco
391 traducción paralela
Beautiful morning.
Ne güzel bir sabah.
What a beautiful morning.
Ne güzel bir gün.
How do you like the way the election is going this beautiful morning?
Bu güzel sabahta seçim çalışmaları nasıl gidiyor?
Beautiful morning, simply beautiful.
Güzel sabah, açıkça güzel bir sabah.
It is a beautiful morning for me now, Miss Sloper.
Benim için artık güzel bir sabah, Bayan Sloper.
Oh, what a beautiful morning.
Ne kadar güzel bir sabah.
Beautiful morning, Colonel.
İyi sabahlar Albay.
You don't want to stay in bed on such a beautiful morning!
Böyle güzel bir sabahı yatakta geçirmek istemiyorsunuz değil mi?
Isn't this a beautiful morning?
Çok güzel bir sabah, değil mi?
It's a beautiful morning, Davy Crockett.
Güzel bir sabah, Davy Crockett.
- Beautiful morning.
- Ne güzel bir sabah.
Beautiful morning.
Güzel sabahlar.
It's such a beautiful morning For a holiday
Tatil için çok güzel bir sabah
Such a beautiful morning.
Ne güzel bir sabah, değil mi?
- Is it a beautiful morning?
- Güzel bir sabah mı? - Güzel.
What a beautiful morning!
Ne güzel bir sabah!
It's 6 a.m. on a beautiful morning in Boston.
Güzel bir Boston sabahında saat 6 : 00.
If the guest isn't singing, "Oh, what a beautiful morning," I don't immediately think,
Misafir "Ne güzel bir sabah"... şarkısını söylemiyorsa, hemen...
Beautiful morning!
Ne güzel bir sabah!
What a beautiful morning, Vixey.
Ne kadar da güzel bir sabah, Vixey.
- A beautiful morning.
-... ne güzel bir sabah.
What a beautiful morning.
Ne kadar güzel bir sabah.
I was playing croquet one beautiful morning.
Güzel bir sabah, kroket oynuyordum.
What a beautiful morning.
Harikulade bir sabah.
Good morning, beautiful lady.
Günaydın güzel bayan.
Any girl that can look beautiful so early in the morning...
Sabahın bu saatinde bile bu kadar güzel görünen bir kadın yoktur.
Beautiful morning, isn't...
Ne güzel bir sabah, değil mi?
You are beautiful like the night cloudless and full of stars, the heavens and the best the dark and clear, as the morning sun join to pay tribute
Gece kadar güzel... Bulutsuz ve yıldızlı. Karanlığın ve aydınlığın bütün güzelliği... bedeninde...
One morning you'll wake up and notice the conciergés daughter has beautiful eyes.
Bir sabah uyandığında, kapıcının kızının çok güzel gözleri olduğunu farkedeceksin. İyi olacaksın.
So much so that this morning I was walking down Fifth Avenue I saw something rather beautiful that reminded me of you.
O kadar çok ki, bu sabah Beşinci Cadde'de yürürken çok hoş bir şey gördüm ve sizi hatırladım.
Now these beautiful little musical boxes only arrived this morning and I didn't intend to put them on the auction block until later but I'm going to sell them now.
Bu güzel küçük müzik kutuları daha bu sabah geldi ve gönlüm bunları daha sonraki açık arttırma sırasına koymaya razı olmadı, bu nedenle onları şimdi satacağım.
I see a Sunday morning in a beautiful, peaceful little church.
Bir pazar sabahı görüyorum güzel, huzur dolu bir kilisede.
This is a beautiful meal to put in front of a guy on a Sunday morning.
- Evet. Pazar sabahında insanın önüne böyle bir şey konur mu?
How do you make yourself so fresh and beautiful this early morning?
Sabahın bu saatinde nasıl böyle canlı ve güzel olabiliyorsun?
- Good morning, beautiful.
- Günaydın güzelim.
It's a beautiful sunny morning.
Çok güzel bir gün.
My, what a beautiful morning.
Ne güzel bir sabah. Sevgilim, giyinmemişsin bile.
The light was very beautiful in the park this morning.
Bu sabah parkta ışık çok güzeldi.
Who-who'll be waiting? The very rich, beautiful lady I referred to in Yonkers this morning.
Yonkers'ta bahsettiğim zengin ve güzel kadın.
2 : 00 in the morning, he comes in himself... After this beautiful blonde.
Sabahın ikisinde, bizzat kendisi o güzel sarışının peşinden geldi.
On this beautiful winter's morning
Bu güzel kış sabahı
Every morning is beautiful.
Her sabah güzeldir. Sadece anlamak için daha ufaksın.
Beautiful and Devoted Morning Prayers for Faithful Souls.
"İmanlılar için mümtaz ve içten sabah duaları."
Good morning my gorgeous, horny bird of paradise, with your beautiful, long, colourful, streaming feathers.
Günaydın, uzun ve renkli tüylü güzel cennet kuşum...
And I shall not be evil, but beautiful... and terrible as the morning and the night.
Ve ben kötü olmayacağım ama... sabah ve gece kadar güzel ve korkunç olacağım.
The forest is beautiful this morning.
Bu sabah orman çok güzel.
And then, that morning I first saw you, a creature so beautiful,
Ama seni ilk kez gördüğüm o sabah... öyle güzeldin ki...
A, good morning Lou, how beautiful day, a?
Günaydın Lou. Ne güzel bir gün, değil mi?
I married a beautiful and respectable woman and every morning I traveled to my business in the city.
Güzel ve saygıdeğer bir kadınla evlendim ve her sabah işime şehire seyahat ettim
It's a beautiful Friday morning in Portland.
Portland'da çok güzel bir cuma sabahı.
A beautiful Akita puppy was born this morning
Bugün güzeller güzeli bir Akita doğmuş.
morning 7553
morningstar 35
morning star 17
morning to you 18
morning sickness 21
beautiful 3039
beauty 248
beautiful boy 45
beautiful day 103
beautiful eyes 27
morningstar 35
morning star 17
morning to you 18
morning sickness 21
beautiful 3039
beauty 248
beautiful boy 45
beautiful day 103
beautiful eyes 27