Bomba traducir turco
13,413 traducción paralela
That bomb downtown...
Bu şehir merkezinde bomba...
There's no bomb he can't defuse.
Çözemediği hiçbir bomba yok.
- Are you a bomb specialist?
- Siz bir bomba uzmanısınız?
Bomb squad officials report that only a military-grade bomb could cause a destruction of this magnitude.
Bomba uzmanları, bu çapta bir etkiye yalnızca ordu seviyesindeki bombaların sebep olacağını söylüyor.
Fire boys are telling me they're pretty sure it was a bomb.
İtfaiyeciler bir bomba olduğundan kesin olduklarını söylüyor.
You're sitting on a chair that has a bomb underneath, kind of like the bomb that we used to take out that Iraqi General, the one that goes boom when you stand up.
Altında bomba olan bir sandalyede oturuyorsun Iraklı generali öldürmek için kullandığımız tarzda bir bomba kalktığında patlayan bombadan.
He put a bomb under my chair.
Sandalyemin altına bomba koydu.
There's no bomb here, sir.
Burada bomba yok, efendim.
You never saw him plant a bomb or leave a briefcase?
Bomba yerleştirirken ya da bir çanta bırakırken görmedin mi onu?
- Actually, that's the best part :
- En bomba kısmı da bu ;
Stone Rollin'was a dope album. "Album"?
- Stone Rollin'bomba bir kasetti.
How about the bomb squad?
Ya bomba imha ekibi?
That's huge.
Bu bomba haber.
Have I been living all these years with a time bomb?
Bunca yıldır, patlamaya hazır bir bomba ile birlikte mi yaşamışım ben?
That couple you saw on the street, you exchanged words with, something about "Mustafa, bombs," so on.
O gece sokakta görüp laf attığın o çift, "Mustafa, bomba" falan demişsin.
What was it exactly you were doing in the Santa Monica exclusion zone when that IED exploded?
O bomba patladığında Santa Monica sınır bölgesinde tam olarak ne arıyordun?
They've blown six IEDs in the last month alone.
Sadece geçen ayda altı bomba patlattılar.
Man : It really was a dynamite show.
Gerçekten bomba gibi şovdu.
Like a homemade pipe bomb, you think?
Ev yapımı bir boru bomba olduğunu mu düşünüyorsun?
Did the uniforms find any other bombs
Başka bomba bulmuşlar mı...
- or bomb-making materials?
- ya da bomba malzemesi?
Okay, well, I'll reach out to the bomb squad.
Tamam, o zaman, bomba ekibine haber vereceğim.
It is unlikely that a bomb of this type was detonated remotely, but we do not know what else was planted here.
Pek mümkün olmasa da bu tür bir bomba uzaktan kumandayla patlatılmamıştır, ama buraya başka neler yerleştirildiğini bilmiyoruz.
Our bomb squad just found another mine.
Bomba ekibimiz başka bir mayın daha buldu.
Kent, I need you to go up to the bombing site.
Kent, bomba alanına gitmeni istiyorum.
They'll use the limpet teeth to protect you in case the bomb goes off... when they yank you off of it.
Seni kenara çekerlerken bomba patlarsa... denizkulağının dişlerini seni korumak için kullanacaklar.
Had to call in the bomb squad.
Bomba ekibini çağırmak zorunda kaldım.
There's something that you're hiding about this bomb situation.
Bomba olayında sakladığın bir şeyler var.
The bomb was actually a land mine.
Bomba aslında bir mayındı.
Our bomb techs are the best.
Bomba uzmanlarımız çok iyidir.
Bomb squad will be here any minute, and I'm not leaving you alone again.
Bomba ekibi her an gelebilir... ve seni bir kez daha yalnız bırakmayacağım.
We know they're gonna hone in on O.J.'s past abuse.
O.J.'nin suistimal geçmişine odaklanacaklar. Zamanlı bomba gibiydi.
It was a ticking time bomb.
İlişkileri patlamaya hazır bomba gibiydi.
The outrage.
Bomba. İnfial.
The theft at the art museum, the bombing at the train station, the I.A. tip-off,
Sanat müzesindeki hırsızlık, tren istasyonundaki bomba olayı içişlerinden gelen ipucu, Pinkney'in cinayeti.
So the person who killed Pinkney and framed you is the same person that attacked the art museum and planted the bomb in the train station.
Yani Pinkney'i öldürüp sana komplo kuran adamla sanat müzesine saldırıp tren istasyonuna bomba yerleştiren adam aynı.
And there's a bomb.
Ve bir bomba varmış.
You any good at defusing bombs?
- Bomba imha konusunda iyi misin?
We got bomb squad in set.
Bomba imha ekibi de hazır.
A nuclear bomb, huh?
Nükleer bomba ha?
the 9-9 will be hosting a bomb-defusing class tomorrow.
Yarın 9-9 bomba etkisiz hale getirme dersine ev sahipliği yapacak.
This class sounds like "da bomb."
Bu ders kulağa "bomba" gibi geliyor.
This is a bomb dismantling class.
Bu bir bomba imha dersi.
Now who's "da bomb"?
Şimdi, kim "bomba" ymış.
Santiago, Diaz, I wanted to talk to you about our performance in yesterday's bomb defusing course.
Santiago, Diaz, sizinle dünkü bomba imha dersindeki performansınızla ilgili konuşmak istiyorum.
- Those were bombs?
- Onlar bomba mıydı?
You weren't able to, but I found out. A time-bomb is ticking in the bus.
- Kabul etmeyebilirsin ama otobüste bir bomba var.
Okay. That sounds dope.
- Bomba bir şey olacağa benziyor.
Oh, yeah, it's definitely gonna be dope.
- Evet, kesinlikle bomba bir şey olacak.
Could be a car bomb.
- Bomba yüklü araç da olabilir.
Super dope.
- Hem de ne bomba.