Breasted traducir turco
145 traducción paralela
Single-breasted, gray suit, well-tailored, blue tie.
Tek sıra düğmeli, gri takım, düzgün giyimli, lacivert kravat.
I'll strut out my double-breasted.
Ben de kruvaze ceketimle kasıla kasıla yürürüm.
This one, single-breasted, of course.
Bu, tek düğmeli.
I can see you in court now, surrounded by a bunch of lawyers in double-breasted suits.
Sizi mahkeme salonunda takım elbiseli bir grup avukatla görebiliyorum.
First thing I seen when I rolled out this morning was a double-breasted robin drunk as a hoot owl, from eating fermented chokecherries.
Sabah dışarı adım attığım anda... karşıma zil zurna sarhoş biri çıktı.
Single-breasted, three-button, narrow lapels, dark blue, size... 39 regular.
Tek göğüslü, üç düğmeli, dar klapalı tüm takımları. Açık griden, koyu maviye. Ölçü : 39, normal.
Do women there go bare-breasted?
Oradaki kadınlar göğüsleri açıkta mı dolaşıyorlar?
Yeah, that double-breasted suit.
Evet, kruvaze takım elbise.
I dressed my maids as amazons and rode bare-breasted halfway to damascus.
Hizmetçilerimi amazonlar gibi giydirdim. Şam'a kadar yaka bağır açık, at sırtında gittim.
Proudly sail the arrow-breasted
Ak göğüslü gururlu denizci..
A cynical, bed-hopping, firm-breasted Rabelaisian bit of seafood That makes fanny hill look like a dead pope.
Kuşkucu, hovarda, dik göğüslü, isyankâr deniz ürününün yanında Fanny Hill ölü papaya benzer.
Saggy breasted.
Sarkık göğüslü.
A plump, well breasted virgin all ready for the oven?
Balıketli, güzel göğüslü, ateşler içinde bir bakireye ne dersin?
You're very... small-breasted.
Göğüslerin çok küçükmüş.
Under Eccentrica Gullumbits, the triple-breasted whore of Eroticon 6.
Ducentrica Gullumbits'in altında, Eroticon 6'nın üç göğüslü fahişesi.
The mating ritual of the horny-breasted lounge lizard.
"Azgın" gönüllü timsahın çiftleşme töreni.
So you're not just a big-breasted girl after all... do you?
Sonuçta sen büyük göğüslü bir kız değilsin...
"big breasted woman... cock feeding-bottle!"
"koca göğüslü kadın, musluk gibi biberon!"
And on the topic of double-breasted parties, congratulations on your coup.
Yarım akıllıları konuştuğumuza göre zaferin için tebrik ederim.
Bare-breasted beauties under trees laden with fruit.
Meyve yüklü ağaçların altında çıplak kadınlar.
The chrome-breasted input eater.
Krom gövdeli veri yiyici.
So I shall eat the evidence for lunch, and if anyone asks you any questions at all, we didn't receive any messages and we definitely did not shoot this plump-breasted pigeon.
Bu yüzden, kanıtı öğle yemeğinde yiyeceğim, bu konu hakkında size soru soran olursa da, hiç mesaj almadık ve kesinlikle bu enfes besili posta güvercinini vurmadık, diyeceksiniz.
We didn't receive any messages, and Captain Blackadder definitely did not shoot this delicious plump-breasted pigeon, sir.
Hiç mesaj falan almadık, Yüzbaşı Blackadder da kesinlikle bu enfes ve besili posta güvercinini vurmadı efendim.
We didn't get any messages, and Captain Blackadder definitely did not shoot this delicious plump-breasted pigeon.
Hiç mesaj falan almadık, Yüzbaşı Blackadder da kesinlikle bu enfes ve besili posta güvercinini vurmadı efendim.
I was wearing a double-breasted suit, I believe.
Takim elbise giyiyordum, sanırım.
This is a genuine double-breasted speckle-ruffed, weenie canyon hawk.
Bu eşsiz bir çift göğüslü, benekli boyunlu, ödlek kanyon şahini.
The woman here claims there's a restaurant on the West Side that's only hiring large-breasted women.
Buradaki bayan, Batı Yakası'ndaki bir lokantanın sadece büyük göğüslü kadınları işe aldığını iddia ediyor.
Some were bare-breasted, their dresses torn.
Bazılarının göğüsleri fırlamış bazılarının elbiseleri yırtılmıştı.
- Double-breasted?
- Çift göğüslü olan mı?
For all I know, there's some girl who looks exactly like me in the South Seas, frolicking in the surf, brown-skinned and bare breasted.
Duyduğum kadarıyla, Güney Denizi'ndeki bazı kızlar tıpkı benim gibiymiş. Edepsiz sörf yapıyorlarmış kumral ve göğüsleri de meydandaymış.
Also, the double-breasted navy blue suit should be worn with French cuffs.
bu arada deniz mavisi takım fransız manşetlerle iyi gider.
"Four-breasted queen of the planet Rozniak."
Rozniak gezegeninin dört göğüslü kraliçesi.
Some stupid killer stalking some big-breasted girl who can't act who's always running up the stairs when she should be going out the front door.
Salak katiller rol yapamayan koca memeli kızları öldürüyor. Ön kapıdan çıkacakları yerde hep üst kata kaçıyorlar.
You large-breasted girls think you are so smart.
Siz, büyük göğüslü kızlar çok zeki olduğunuzu mu sanıyorsunuz?
And staying in one very cool hotel room overlooking the beach where large-breasted girls will be arching their backs to make their breasts seem even larger.
Sahile nazır çok süper bir otelde kalacağız. Büyük göğüslü kızların sırtları kamburlaştığı yerde onların göğüslerinin daha büyük görünmesini sağlayacağız.
You're not a big-breasted blond.
İri göğüslü bir sarışın değilsin.
Kelly, I have decided you are not the Angora sweater-wearing pointy-breasted woman who'll frost my Duncan Hines cakes while bearing my 2.6 children as I watch wrestling on TV.
Kelly, karar verdim. Andorra kazağını giyinemezsin TV'de güreş seyrederken 2,6 çocuk sahibi olana kadar Duncan Hines keklerimi kim donduracak.
It gives me great pleasure now to welcome back on our show the very beautiful, multitalented... uh, vivacious... tight-sweatered... beautifully big-breasted Robin Quivers.
Bu çok güzel, çok yetenekli hayat dolu, dar gömlekli bayanı yeniden programımızda görmek bana çok büyük bir mutluluk veriyor, bir de güzel büyük göğüslü. Robin Quivers. Onu seviyorum.
May I say that you are beautifully big-breasted again? No.
Yeniden güzel büyük göğüslerin olduğunu söyleyebilir miyim?
I believe it's double-breasted.
Sanırım kruvaze.
And she'd lie there after bare-breasted in the firelight.
Seviştikten sonra şömine önünde göğsü çıplak yatardı.
You got it on with a big-breasted dominatrix, didn't you?
loca memeli ve hükmetmeyi seven bir kadınla yaptın, değil mi?
Class, we were scheduled to watch a PBS program on the mating rituals of the nude large-breasted Weewok tribe of New Guinea.
Sınıf, büyük göğüslü çıplak Weewok kabilesinin çiftleşme ritüelleri üzerine bir PBS programı seyredecektik.
So I said, "Okay, fine. That black St Laurent double-breasted velvet suit."
Ben de siyah kadife, kruvaze St. Laurent takımını giydirelim dedim.
- Big breasted bimbos while we were cleaning our house...
- Büyük göğüslü bimbolarla
You fake breasted sluts.
Sahte göğüslü sürtükler.
Big, old breasted women?
Yaşlı, büyük göğüslü kadınlar?
I do it bare-breasted.
Konuşmayı üstsüz yapacağım.
What's up with the double-breasted jacket and the rep tie?
- Kruvaze ceket ve fitilli kravat ne?
I made you that doubIe-breasted mohair.
O kruvaze yakaIı ceketi ben yaptım ya.
- Big breasted bimbos
- Büyük göğüslü bimbolarla