Busy morning traducir turco
153 traducción paralela
We're kept busy morning till night.
- Akşama dek başımızı kaşıyamıyoruz.
This has been a busy morning.
- Yoğun bir iş sabahı.
Busy morning?
Sabah çok mu yoğun geçti?
Busy morning. Yeah.
Yoğun bir sabah.
Busy morning.
Yoğun bir sabah.
- It's been a busy morning, Mr. Carter.
- Yoğun bir sabahtı Bay Carter.
Looks like another busy morning.
Görünüşe göre başka bir telaşlı sabahtayız.
It's going to be a busy morning
Senin için hareketli bir sabah olacak.
So... you had a busy morning.
Demek yoğun bir sabah geçirdin.
Scotland Yard declined to comment on whether... lt's been a busy morning.
Scotland Yard bu konuda yorum yapmaktan... Yoğun bir sabahtı.
- Busy morning?
- Yoğun bir sabah mı?
I was busy all morning.
- Ben sabahtan beri meşguldüm.
You knew there'd be a letter every morning... but you were far too busy with Armand Duvalle to give it a thought.
Her sabah bir mektup geleceğini biliyordun. Ama Armand Duvalle'le öyle meşguldün ki mektuplara aldırmadın bile.
- l was so busy this morning.
- Bu sabah çok meşguldüm.
We'll be very busy between now and tomorrow morning.
Sabaha kadar yapmamız gereken çok işimiz var.
You seem to be busy from morning till night.
Sabahtan akşama epey yoğun sanırım.
I'm afraid I'm going to be busy for the rest of the morning.
Korkarım sabahın geri kalanında meşgul olacağım.
- They're gonna be real busy in the morning!
- Sabah çok yoğun olacaklar.
Yeah, I'm kind of busy this morning.
Evet, bu sabah işlerim yoğun biraz.
At five o'clock the little church bell woke the ladies who usually slept all morning to rest from their busy nights
Saat sabah 5'te küçük kilisenin çanı, yoğun geçen gecelerin ardından genellikle tüm sabahı uyuyarak geçiren bayanları uyandırmıştı.
You know me, busy from morning till night.
Beni bilirsin, sabahtan akşama kadar meşgul.
Mrs. Rhodes, if you'll excuse me, I'm very busy this morning.
Bayan Rhodes izin verirseniz, bu sabah çok meşgulüm.
My, we are busy this morning!
Bu sabah meşgülüz!
- Everybody will be busy in the morning.
- Sabah herkes meşgulken.
I'm sorry, I'm too busy this morning.
Kusura bakma ama bu sabah çok işim var.
I'm awfully sorry. Perhaps Mr Logan could go along but I'm afraid I'm just much too busy this morning to go for a long drive.
Kusura bakmayın, Bay Logan istiyorsa sizinle gelebilir ama korkarım benim oralara gelecek vaktim yok.
Zoraide, can you tell Miss Aida I'm busy this morning?
Zoraide, Bayan Aida'ya bu sabah meşgul olduğumu söyler misin?
The Germans are busy this morning looking for parachutists
Almanlar bu sabah çok meşguldu. Paraşütçüler arıyorlarmış.
- Kid, I am busy this morning.
Bu sabah çok işim var, dostum.
I'm very busy this morning, I should be at the hospital.
Bu sabah çok yoğunum, hastanede olmam gerekiyor.
I've been trying to reach Margaret to thank her and her line's been busy all morning.
Teşekkür etmek için Margaret'i arıyorum ama telefonu hep meşgul.
They were busy up at the school this morning.
- Tabii ki. Bu sabah okulda işleri varmış.
We're really busy this morning, so we're gonna have to wrap this up.
Biz bu sabah gerçekten çok meşgulüz, bu yüzden bunu toparlamamız lazım.
Well, I was a little busy this morning... saving someone's life, as I recall.
Peki ala, bu sabah birazcık meşguldüm... çağrılmam üzerine, birilerinin hayatını kurtarıyordum.
He had a really busy morning.
Çok yoğun bir sabahtı.
I was supposed to go by this morning, and I got busy....
- Hiç önemli değil. - Bu sabah gitmem gerekiyordu ama işim çıktı.
Look, I'm a bit busy this morning.
- Bak, bu sabah biraz meşgulüm.
- Good morning. Busy day, Doctor.
- Yoğun bir gün doktor.
He was busy Thursday morning
Perşembe sabahı meşgulmüş.
You're the last thing I can handle miss... when I'm so busy early in the morning.
Sabah sabah dikildin karşıma sen de zaten bak bir sürü işim var benim.
Oh my goodness, I've been so busy this morning I forgot all about your breakfast.
Allahım, Bu sabah çok yoğundum senin kahvaltını tamamen unutmuşum.
He's busy until tomorrow morning.
Yarın sabaha kadar meşgul.
The morning after my funeral, my friends and neighbors quietly went back to their busy, busy lives.
Cenazemden sonraki gün, arkadaşlarım ve komşularım, sessizce o çok yoğun hayatlarına döndüler.
Maybe I was too busy enjoying my morning ice cream.
Belki de sabah dondurmamla eğlendiğimden.
Well, you're going to be busy this morning, aren't you?
Bu sabah işin başından aşkın, değil mi?
Figure it'll keep you busy for the rest of the morning.
Seni sabah boyu meşgul eder sanırım.
I know, it's been so busy this morning.
- Ayaklarımı hissetmiyorum.
Busy morning?
Meşgul müydün bu sabah?
Morning, A.C. You had a busy night...
Günaydın, A.C. Yoğun bir gece geçirmiş gibisin...
I've been very busy this morning, brother.
Ohoo. Bugün sabah sabah çok iş bitirdim ben abi.
The morning got a little busy.
Sabah biraz yoğundu.
morning 7553
morningstar 35
morning star 17
morning to you 18
morning sickness 21
busy day 80
busy night 20
morningstar 35
morning star 17
morning to you 18
morning sickness 21
busy day 80
busy night 20