English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ B ] / But she isn't

But she isn't traducir turco

548 traducción paralela
But... why isn't she waking up?
Niye kendine gelmiyor?
He said she was just here but why isn't anyone here?
Burada olduğunu söylemişti, neden kimse yok?
She survived this attack... but it isn't humanly possible for her to survive another.
Bu nöbeti atlattı ama bir tanesini daha sağ atlatabilmesi normal şartlarda imkansız.
- But isn't she a swell gal?
- Ama o müthiş biri, değil mi?
Your Majesty, we're sorry to trouble you... but Her Majesty isn't in here, is she?
Majesteleri, rahatsız ettiğimiz için özür dileriz ama majesteleri burada değiller, değil mi?
- But she isn't due for an hour, sir.
- Gelmesine bir saat var.
- But she isn't here, damn it!
- Ama burada değil, lanet olasıca!
Yes, the evidence would be bad if Stanley were telling the truth but she isn't.
Evet, Stanley gerçeği söyleseydi kanıt aleyhine olurdu ama yalan söylüyor.
She's a very generous woman, but she isn't going to be pleased to see us here.
Çok cömert bir kadındır, ama bizi burada görmekten hiç hoşlanmayacaktır.
But isn't she like Edith, eh?
Edith'e benzemiyor mu?
It isn't that I believe everything that Cora says, but she says everybody is talking.
Cora'nın her söylediğine inandığımdan değil, ama herkesin bunu konuştuğunu söylüyor.
She thought she'd lost you, but no woman destroys herself who isn't already unbalanced.
Seni kaybettiğini düşündü, ama aklı yerinde hiçbir kadın kendini yok etmez.
But now he isn't smooth any longer, and she's lost interest.
Ama artık onun sorunları var ve kadın da ilgisini kaybetti.
Of course, she isn't dressed quite properly, but...
Elbette kıyafeti pek uygun değil, ama...
Nelly isn't home, but she'll be here any minute.
Nelly evde yok, ama her an burada olabilir.
But she is lovely, isn't she?
Ama çok güzel, değil mi?
But isn't she that Mr. Bridger's squaw?
Ama o Bay Bridger'ın kadını değil mi?
But she's too good for Caligula, isn't she?
O Kaligula için çok fazla, değil mi?
But she isn't going to say anything. Is she?
Ama o hiçbir şey demeyecek, öyle değil mi?
But she isn't.
Ama öyle değil.
But she's awfully sick, isn't she?
Ama çok hasta, öyle değil mi?
Of course, Zampano, she isn't Rosa, but she's of good nature and disciplined, just a little bit strange, but if she gets food every day, she'll get better.
Tabii ki, Zampano, o Rosa gibi değil. Zavallının biri ama iyi bir insan ve itaatkar. Karnının tok olması yeter ona.
She might be able to identify him, but she isn't sure.
Belki teşhis edebilir, ama bayan emin olamıyor.
I'm sorry, but she isn't your wife yet, and she was mine, you know.
- Üzgünüm ihtiyar delikanlı. Ama henüz senin karın değil. Benim karımdı.
Didn't know anything. But if she does, she isn't talking.
- Birşeyler biliyorsa da söylemeyecektir.
Tell them Joanna isn't my sister but a cruel woman who made me say she was.
Onlara Joanna'nın benim kızkardeşim olmadığını fakat bana öyle olduğunu söyleten acımasız bir kadın olduğunu söyle.
You're bursting with happiness... but when you see she isn't well, you're concerned for her.
İçeri gelirken mutluluktan uçuyorsun... ama onun iyi olmadığını görünce endişeleniyorsun.
But Grandmother isn't going because she's tired.
Ama anneannem gitmeyecek, yorgunmuş.
But your wife, isn't she going to be terribly unhappy?
Fakat karın, o mutuz olmayacak mı?
Her husband thinks she faints, but it isn't a true faint at all.
Kocası bayıldığını düşünüyor, fakat tamamen gerçek bir bayılma değil.
But isn't she a bit fat?
Ama biraz toplu değil mi?
But you'll have to call her because she isn't here. I've already sent her home.
Ama burada olmadığından Onu arayarak haber vermelisiniz, Çoktan evine yolladım onu.
But she isn't hard and she isn't cold.
Ama o zor ve ya soğuk biri değil.
You see, Mrs. Higgins, apart from the things one can pick up the difference between a lady and a flower girl isn't how she behaves but how she is treated.
Biliyor musunuz Bayan Higgins, diğer şeyleri saymazsak... hanımefendiyle çiçekçi kız arasındaki fark nasıl davrandıkları değil... onlara nasıl davranıldığıdır.
But isn't it lucky she didn't come to see Dr. Mori?
Ama Dr. Mori'yi görmeye gelmediği için şanslısın değil mi?
But she liked nothing. She isn't easy.
Ama hiçbirşey beğenemedi O kadar kolay birisi değil.
We can accept that as a reason,... but we can't make her come here three times in a row... claiming she's getting married when she isn't.
Bunu kabul edebiliriz ancak bir genç kızı üç kez sıraya sokup o istemediği halde evlenmesini talep edemeyiz.
Maybe, but she isn't trash.
Belki, ama o bir çöp değil.
But the lady you were talking to is Franny Veen, isn't she?
Konuştuğun bayan Franny Veen değil miydi?
Your old lady isn't so young, but I guess she's got her good points.
Senin yaşlı hanım geç sayılmaz ama iyi olduğu noktalar da yok değil.
- Beats me, but isn't she a beauty?
- Beni etkiliyor, çok güzel değil mi?
But you get all excited, yet she isn't available.
Belli ki çok heyecanlanmışsın. Ama, onun hayatında biri var.
But she's my fiancée, isn't she?
- O, benim nişanlım, öyle değil mi?
But otherwise she's charming, isn't she?
Bunların dışında hoş ama, değil mi?
Sorry, Patricia. It isn't that I don't love you but she needs to get a little crazy.
Bağışla, Patricia seni sevmediğimden değil ama Holly'nin biraz dağıtması gerek.
Her breathing and her neck are normal, but she isn't waking up.
Nefes alıp verişi ve nabzı normal, ama uyanmıyor.
Oh, but I forgot she's supposed to be punished, isn't she?
Nasıl da unuttum! O cezalıydı, değil mi?
All right, may be she was my daughter in some previous life but but she isn't now.
Pekala, belki daha önceki yaşamımda benim kızımdı, fakat.. ama şimdi değil.
She may have been this morning, but she isn't now.
Pekala.
" But I do know she isn't much fun to be around.
" Fakat kesin bildiğim şey, onun etrafta olması hiç eğlenceli değil.
But she isn't eating anything!
Ama hiç birşey yemedi!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]