English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ B ] / But something happened

But something happened traducir turco

724 traducción paralela
- But something happened to Ernie Hart.
- Ama Ernie Hart'a oldu.
That's why Genta tried to bring him as a witness, but something happened on the way.
Genta bu yüzden onu tanık olarak getirmeye çalıştı ancak yolda bir şey olmuş olmalı.
I wanted it, but something happened with Betty Logan and now I don't.
İstiyordum, fakat Betty Logan'a bir şeyler oldu, şimdi istemiyorum.
When I left, he said he'd call me, but something happened.
Ayrıldığında, beni arayacağını söylemişti, fakat bir şey oldu.
I know, but something happened to her.
Biliyorum, bir şey oldu. Su ve havlu getir.
But something happened.
Ama bir şey oldu.
When other people say something, you act as if nothing happened but when I say something..
Başkaları seni eleştirdiğinde hiç şikayet etmiyorsun.
They don't deny she did it but argue that their case is that the thing happened when... she was in a fit or something.
Bu işi kızın yaptığını inkar etmiyorlar. Ama bu iş olduğunda kızın bir yerde oturduğunu iddia ediyorlar.
Bruce, I know I said I'd be down, but something terrific has happened.
Bruce, biliyorum, aşağı ineceğimi söyledim, ama bir şey oldu.
No, but something's happened.
Hayır, ama bir şey oldu.
But suddenly, something seems to have happened.
Ama birden, sanki bir şeyler olmuş gibi görünüyor.
But now it's all back again, now that something's happened to my father, too.
Ama birden geri geliverdi, babamın de ölmesiyle birlikte.
It's something that has never happened to me before... something I never expected would happen... but suddenly it is as if nothing else existed... even my music, which used to mean so much to me. Yes.
Evet.
I don't really know, Dad, but something's happened.
Tam bilmiyorum baba. Ama bir şey oldu.
But, couldn't something else have happened?
Başka bir şey olmuş olamaz mı?
But something has happened that I had never dreamed.
Ama hiç hayal etmediğim bir şey oldu.
"But since Peter's already told you what has happened to us... I feel I must add something by way of explaining Peter's side of the case."
"ama Peter aramızda olan biteni sana anlattığı için... olayın Peter tarafına ait kısmına ekleyeceğim bazı şeylerin olduğunu hissediyorum"
But then something happened.
Fakat sonra bişey oldu.
But if I'm correct and the mounting evidence only fortifies my theory then something incredible has happened in this desert.
Ama haklıysam... ki kuramımı destekleyen kanıtlar gittikçe çoğalıyor... o zaman bu çölde inanılmaz bir şey cereyan etmiş demektir.
Maybe I don't even mean strange, but I seem to be reliving something that happened 50 years ago.
Belki tuhaf da değil,... ama aklıma 50 yıl önce yaşanmış bir olay geldi.
You're swell and I don't Want to hurt you, but something's happened.
Sen harika bir kızsın ve seni kırmak istemiyorum ama bir şey oldu.
But something has happened.
Ama önemli bir şey oldu.
I know I'm not supposed to come round here, Mr. Meadows, but something's happened.
Biliyorum buraya gelmemeliydim Bay Meadows, ama bir şey oldu.
But something else has happened.
Fakat başka bir şey oldu.
BUT SOMETHING'S HAPPENED.
Ama bir şeyler değişti.
I had an opportunity to talk to her once, but something unpleasant happened then.
Bir keresinde onunla konuşma fırsatı yakalamıştım ama nahoş bir şey olmuştu.
But now I'm calling up to tell you something terrible has happened.
Ama şimdi çok kötü bir şey olduğunu söylemek için arıyorum.
Something had happened, something to do with the sun, I don't know, but the sea had just frozen.
Bir şey oldu, güneşle ilgili bir şey. Bilemiyorum. Ve anında deniz dondu.
But something must have happened. That's why he tried to take the key earlier than we'd arranged.
Ama bir şeyler olmuş olmalı ki ayarladığımız zamandan önce anahtarı almaya çalıştı.
Excuse me. I know something happened to my face, but is it, you know...?
Affedersiniz.
It may be woman's intuition but I feel something's happened.
Belki kadınca bir sezgi olabilir ama, onun başına bir şey geldiğini hissediyorum.
Something's happened, but everything's right.
Bir şey oldu, ama hiçbir sorun yok.
I'm sorry to bother you, but something rather odd just happened.
Rahatsız ettiğim için üzgünüm ama az önce çok garip bir şey oldu.
But... something terrible has happened.
Ama... korkunç bir şey oldu.
Something very strange happened to me, and I don't know if it's true or not but when I went into that woman's apartment the first time
Bana tuhaf bir şey oldu, çok tuhaf... Doğru olup olmadığını bilmiyorum ama... O kadının dairesine girdiğimde, ilk anda...
But why should I kill Mrs Doyle for something that happened years ago?
Ama yıllar önce olmuş bir şey için bayan Doyle'u neden öldüreyim?
I am ashamed, Lord, but I did not intend to do that something that I can't explain happened inside me.
Çok utanıyorum Tanrım, ama niyetim böyle olması değildi.... içimde bir anda tarif edemeyeceğim şeyler oldu.
Absolutely not, I never had a all although I was expecting something, a feeling but it has not happened.
Kesinlikle hayır, burada bir beklentim vardı, ama bu gerçekleşmedi, sadece bir histi, ama olmadı.
If something happened to me- - l'm not saying anything will- -but if a building fell on me would you consider taking care of Billy?
Bana birşey olursa... Birşey olacak demiyorum ama üstüme bina yıkılırsa Billy'ye bakmayı düşünür müsün?
But then something happened.
Ama sonra bir şey oldu.
But something must have happened.
Bana bile söylemedi. Ama bir şey olmuş olmalı.
But then... then something funny happened.
Ama sonra sonra komik bir şey oldu.
But then something had happened to André.
Ama sonra André'ye bir şeyler oldu.
But there had to be something missing in all that he taught us, or this wouldn't have happened.
Ama bize öğrettiklerinde bir eksik olması gerek, yoksa bu olmazdı.
But every time you discovered something new, something worse happened.
Ama her yeni bir şey bulduğunda, daha kötüsü oldu.
But it doesn't take a genius to realize that what happened in the dream was something that we both wanted.
Ama rüyada olanları ikimizin de istediğini anlamak için dahi olmaya gerek yok.
There something happened that was.. Insignificant but became crucial.
Sonra kendi başına önemsiz olan bir şey önemli bir hale geliverdi.
I'm sorry, but something's happened to your friend.
Üzgünüm ama, sanırım arkadaşına bir şey oldu.
But then something happened, unexpected.
Ama sonra bir şey oldu, beklenmedik bir şey...
But I can't decide whether it'sjust a dream orthe memory of something that really happened.
Ama sadece bir rüya mı yoksa gerçek mi olduğuna karar veremiyorum.
Hello, i... i... i thought something awful had happened, i was just... it was touch and go for a while, but i pulled through.
Merhaba, ben... ben... korkunç bir şey oldu sandım, ben sadece... Tam ucu ucunaydı ama yakayı sıyırdım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]