English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ C ] / Case is closed

Case is closed traducir turco

434 traducción paralela
Once the case is closed, not before.
Vaka kapanır kapanmaz, öncesinde değil.
Your husband's case is closed.
Kocanızın davası resmen kapandı madam.
The Dreyfus case is closed.
Dreyfus davası kapandı.
- The case is closed and that's my ruling.
Bu duruşma kapandı ve kararım bu.
The case is closed officially... but I'd like to help unofficially.
Dosya resmi olarak kapansa da gayriresmi olarak size yardım etmek isterim.
The case is closed.
Dava kapanmıştır.
The Brown case is closed.
Brown dosyası kapandı.
The case is closed.
Bu dava kapandı.
So the case is closed?
- O zaman bu olay kapandı!
Oh, Phil. The Kimble case is closed.
Phil, Kimble dosyası kapandı.
I'm sorry, but I'd like to ask you to stay until the case is closed.
Üzgünüm ama, sizden dava kapanana kadar kalmanızı rica edicem.
As he is also dead another case is closed.
O da öldüğüne göre dava tamamen kapandı.
The case is closed!
Dava kapanmıştır!
The Manfred case is closed.
Manfred dosyası kapandı.
Far as I'm concerned, this case is closed, you got that?
Benim için bu dava kapanmıştır, anladınız mı?
The Buisson case is closed!
Buisson dosyası kapanmıştır!
Anyway, for your safety, you will stay with us until the case is closed.
Sovyetler Birliğinden gelen şu filme birlikte bir bakalım mı? Evet.
Well, the case is closed.
Sorunu çözdüm.
Case is closed.
Dava kapandı.
well, i guess this case is closed!
- Eh, sanırım bu dava sonuçlanmıştır.
You're not to go near that woman again until the case is closed.
Dava kapanıncaya kadar o kadına yaklaşamazsın.
Your case is closed, Tiffany!
Cezan çok yakın, Tiffany.
The case is closed.
Dava kapandı.
- Don't declare a case is closed...
Bir davanın kapandığını bildirme...
- Mr. Kapatkin, this case is closed.
- Bay Kapatkin konu kapanmıştır.
You take it from me, Poirot - - this case is closed.
Bunu benden duy istiyorum, Poirot.
The case is closed, Mr. Du Toit. I don't wanna have anything more to do with it.
Dava kapandı Bay Du Toit, bu işe daha fazla karışmak istemiyorum.
The commissioner called me himself... to say the case is closed.
Komiser bizzat beni arayıp.. .. davanın kapandığını söyledi.
Yes, but it's my understanding that the case is closed.
Evet, ama bana dava kapandı demişlerdi.
The bad guys are dead, my life's ruined, and the case is closed.
Kötüler öldü, hayatım mahvoldu, ve dava da kapandı.
This case is closed.
Dava kapandı.
As far as you're concerned, this case is closed.
Seni ilgilendiren kısımsa bu olay artık kapandı.
- The case is closed.
- Olay zaten kapandı.
Officially, this case is closed.
Bu dava resmî olarak kapandı.
Your father is dead and this case is closed!
Baban öldü ve bu dava kapandı.
- Superintendent- - - The case is closed, gentlemen.
Dava kapandı, beyler!
The James case is a closed issue.
James davası tartışmaya kapandı.
The case of dimitrios makropoulos is now officially closed.
Dimitrios Makropoulos davası resmen kapanmıştır. Bu kadar, beyler.
Sorry to trouble you again, Mr Byrne, but you probably realize the case is far from being closed.
Sizi tekrar rahatsız ettiğim için üzgünüm, Bay Bryne ama bu davanın sonuçlanmaktan çok uzak olduğunu anlamışsınızdır.
The case concerning you is officially closed,
- Senin davan resmi olarak kapandı.
You know, a case is never fully closed.
Biliyorsunuz, bir dava asla tamamıyla kapanmaz.
And therefore, the Von Sepper case is officially closed.
Buna bağlı olarak Von Sepper davası resmi olarak kapanmıştır.
The case is closed.
Dosya kapandı.
The Simonson case is officially closed.
Simonson dosyası resmen kapanmıştır.
This case is closed.
Dava kapanmıştır.
Because my friend, this case is not yet closed.
Çünkü dostum, bu dava henüz kapanmadı.
Not the least of which is a case is not closed until I say it's closed.
En azından, bir davanın ben "Kapandı" diyene kadar kapanmaması.
I'd say this case is closed!
Neden ufak bir müsabaka yapmıyoruz? - Müsabaka mı?
"Art Mooney." This case is getting closed!
"Art Mooney." Bu dava kapanmıştır!
Give her a ladle. Case closed.
Eline bir kepçe veririz, iş biter.
- Et bien, mademoiselle, I have been told that the case, it is closed.
Bana davanın kapandığı söylendi, Mademoiselle.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]