Copy traducir turco
16,200 traducción paralela
Deiser, do you copy?
Deiser, duyuyor musun?
Copy that, Ketsu.
- Anlaşıldı Ketsu.
Copy that.
Anlaşıldı.
Do you copy?
Duyuyor musunuz?
How copy?
Anlaşıldı mı?
Apache Renegade, this is Beeline. All copy.
Apaçi, konuşan Beeline, anlaşıldı.
- Copy that, Apache. Good luck.
- Anlaşıldı Apaçi, bol şans.
Copy all. Two holding at Charlie.
Anlaşıldı, takip. 2. tim C noktasını tutuyor.
Beeline, Beeline, this is Dogbite. How copy? Over.
Beeline, Beeline, burası Dogbite, duyuyor musunuz, tamam.
Dogbite, Beeline. Solid copy. Send it.
Dogbite, Beeline, duyuyoruz, dinlemedeyiz.
Oscar Mike there now. How copy?
Harekete geçiyoruz, duyuyor musunuz?
Dogbite, copy all. Standing by.
Dogbite, anlaşıldı, beklemedeyiz.
Seven pax. And we need a doc on the bird. How copy?
7 kişiyiz, helikopterde doktor bulunsun, anlaşıldı mı, tamam.
Dogbite, Beeline. Copy all.
Dogbite, Beeline, anlaşıldı.
Copy, Beeline. We'll talk about this later. Break, break.
Anlaşıldı Beeline, sonra hesaplaşırız, tüm kanallar, Overwatch.
How copy? Over.
Anlaşıldı mı, tamam.
Copy.
Anlaşıldı.
Copy, Overwatch. Message received.
Anlaşıldı Overwatch, mesaj alındı.
Copy, 39.
- Anlaşıldı 39.
Okay, well, these guys should be out of here before too long, um, and you're gonna need a copy of the report for your insurance claim.
Tamam, peki. Çocuklar çok olmadan gelir ve senin de sigorta başvurun için raporun bir kopyasını alman lazım.
Can we get a copy of that, of that transaction, please?
Faturanın bir kopyasını alabilir miyiz?
That's my last advance copy.
Elimdeki son tanıtım kopyası.
And I have made them copy everything.
Her şeyi birebir tekrarlattım.
Vicki, do you copy?
Vicki, duyuyor musun?
Do you happen to have a copy of the spell on you?
Büyünün bir kopyası sende var mı?
But you have a hard copy, right?
Ama sende kâğıt olarak da var değil mi? Belgelerin yani?
All copy? Can you hear me?
Beni duyabiliyor musunuz?
- Copy that!
- Anlaşıldı!
All copy?
Duyuyor musunuz?
- Copy that! Copy that!
- Anlaşıldı!
- Copy! I'm on my way.
Yoldayım.
- Copy that! Copy that!
- Anlaşıldı.
- Copy that! - Copy that!
- Anlaşıldı!
I'll put a desk in the copy room.
Fotokopi odasına bir masa atarım.
Do you even know where the copy room is?
Fotokopi odasının yerini biliyor musun ki?
How do you work a copy machine?
- Fotokopi makinesi nasıl çalışır?
Yeah, copy that.
Evet, tamam.
Copy that.
- Tamam.
Copy that.
- Aynen.
Copy that, Nathan James.
Anlaşıldı, Nathan James.
Copy, Nathan James.
- Anlaşıldı, Nathan James.
Copy, Vulture Team.
Anlaşıldı Akbaba Timi.
Copy.
- Anlaşıldı.
Copy that, Nomad.
Anlaşıldı, Nomad.
That way. We copy, Nathan James, but we're gonna need a minute.
Anlıyoruz Nathan James fakat bir dakikaya ihtiyacımız var.
Copy that.
- Anlaşıldı.
There's a note here that says a copy of this letter was sent to building security. Can I ask why?
Bu mektubun bir kopyasının bina güvenliğine gönderildiğini söyleyen bir not var burada.
Copy, Alpha.
- Anlaşıldı Alfa.
Quick. Copy all the contacts off this, and then wipe it for fingerprints.
Buradaki bütün irtibatları kopyala ve parmak izlerini yok et.
- Copy.
- Anlaşıldı.
Do you copy?
Bu taraftan.