English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ C ] / Course i do

Course i do traducir turco

3,465 traducción paralela
Of course I do.
Kesinle özlüyorum.
Of course I do.
Tabiki seviyorum.
- Of course I do.
Elbette biliyorum.
Of course I do.
- Elbette istiyorum.
Of course I do.
Elbette biliyorum.
Of course I do!
Ne zaman istersem!
Of course I do!
Elbette hatırlıyorum!
You remember Diego? Of course I do.
- Diego'yu hatırlıyor musun?
Of course I do.
- Tabii ki istiyorum.
Oh, no, of course I do.
- Hayır, tabii ki istiyorum.
Of course I do, Nick.
Elbette mecburum Nick.
Of course I do that.
- Tabii ki de yapıyoruz.
Of course I do and he'll never squeal on us, neither!
Elbette tanıyorum ve o asla bizi satmaz!
Of course I do.
Tabii ki istiyorum.
You consider us a friend? Yeah, of course I do.
- Bizi bir arkadaş olarak mı görüyorsun?
Of course I do.
Elbette.
- Of course I do!
- Tabii ki biliyorum.
Of course I do.
- Tabi ki öyle.
Of-of course I do.
Elbette.
Course I do.
Elbette.
Oh. Of course I do.
Tabi ki ciddiyim.
- Of course I do.
Bu kız gerçekten akını alıyor, ha? - Elbette anlıyorum..
Of course I do. God, you're awesome at picking up on sarcasm.
Tanrım, alaycılığı sezmede üstüne yok!
Of course I do. And you will always be my daughter, no matter what.
Tabii ki veriyorum ve sen her zaman benim kızım olacaksın, ne olursa olsun.
Of course I do, because it's your real name.
Elbette güzel olacak çünkü gerçek ismin bu.
Of course I do.
Tabii ki hatırlıyorum.
Of course I do.
Tabii ki.
Why we said we could never live with you again? Of course I do.
- Neden sana, bir daha asla seninle yaşamayacağız dediğimizi?
Of course I can do it.
Tabii ki yapabilirim.
Of course, I could have you all executed - which is what a proper Emperor would do.
Elbette, bir İmparator'un yapacağı gibi hepinizin kellesini uçurtabilirim.
Of course I know that, but you do kinda look like one,'cause you're in a jail, and that's where criminals live.
Elbette bunun farkındayım ama sen biraz öyle gibi gözüküyorsun çünkü şu anda hapistesin ve suçlular burada yaşar.
Of course. I don't go anywhere without my assistant. Do you?
Yanımda yardımcım olmadan hiçbir yere gidemem değil mi?
Of course I do!
Elbette var!
Of course, I do.
Elbette.
I'm going to do a first aid course,
İlkyardım kursu alacağım.
I do not wish to shed a drop of blood but I must fight the course.
Bir damlan kan dökülsün istemiyorum. Ama savaşarak yola devam etmeliyim.
Of course I will do it!
Tabi ki yaparım!
Of course, I do.
Tabii ki var.
- Course I do.
- Tabi ki.
I do, of course, offer them and the families of Fiona Gallagher and Alice Parker Monroe my heartfelt condolences.
Fiona Gallagher ve Alice Parker Monroe'nun ailelerine de tabii ki en içten başsağlığı dileklerimi sunuyorum.
- Of course I do.
- Elbette öyle.
I know you got things to do. Of course.
- Yapacak işleriniz vardır.
Of course, I do.
Tabi ki, hatırlıyorum.
Yeah, there's a test I'd have to pass tomorrow on all the course material, but I can't do that because I'm too far behind, which is why I cheated in the first place.
Evet, yarın tüm konuları içeren bir sınavdan geçmem gerekiyor, ama bunu yapamam çünkü konularda çok gerideyim. ki ilk seferde de bu yüzden çalıntı yapmıştım.
Of course I want you to do something together.
İstemez olur muyum?
I do. Of course.
Evet.Tabi ki.
You know? And of course I wanna do what I think we're gonna do, but...
Tabi ki yapacağımız şeyi ben de yapmak istiyorum ama...
Of course, I... experimented with masturbation when I was a teenager, but... it didn't do much for me.
Tabii ki ergenlik dönemimde mastürbasyon yaptığım olmuştu. Ama bana pek etkisi olmadı.
If you say so, of course that's how I'll do it.
Sen öyle diyorsan tabii ki öyle yapacağım.
Of course. What can I do for you?
Elbette. asıl yardımcı olabilirim?
So, of course, Kreutzer's yelling... and Ginsberg says, "I'm sorry, but what the hell do I know about ham?"
Sonra da, tabii Kreutzer bağırmaya başladı. Ginsberg de dedi ki, "Tamam da, ne anlarım ben domuz etinden?"

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]