Cricket traducir turco
1,758 traducción paralela
When will this cricket demon get off your head'?
Ne zaman bu kriket şeytanını kafansan atacaksın?
In England, every cricket county wants me to play for them and you want me to stay here with you?
İngiltere'deki tüm kriket ilçeleri benimle oynamak istiyor ve sen burada seninle kalmamı istiyorsun?
Your cricket county season is over.
Kriket sezonunuz sona erdi.
And I had also forgotten that that in cricket, you are now a very big player
Kriketi de unutmuşum. Sen şimdi büyük bir oyuncusun.
Let's play some cricket.
Biraz kriket oynayalım.
Hey girl, in there, it isn't a Miss India it's a cricket selection that's happening!
Kızım burada Bayan Hindistan değil kriket seçmeleri yapılıyor!
The day this town's girls start playing cricket you boys will have to put on bangles and sit at home!
Bugün kızlar kriket oynamaya başlasın siz çocuklar bilezik takıp evde otursun!
In there, it isn't a Miss India it's a cricket selection that's happening!
Orada, Bayan Hindistan değil kriket seçmeleri yapılıyor!
The day this town's girls start playing cricket you boys will have to put on bangles and sit at home!
Bu kasabanın kızları kriket oynamaya başlasın siz çocuklar bilezikler takıp evde oturun!
Uh, cricket selection is going on in there, right and not for some Miss India?
Kriket seçmeleri orada devam ediyor ve Bayan Hindistan seçimleri değil?
Learn lo respect cricket and learn to respect other players.
Krikete saygı duymayı öğren ve diğer oyunculara da saygı duy.
In cricket, it's not the player but his bat that speaks.
Krikette oyuncu değil, sopası konuşur.
He's a cricket player too.
O bir kriket oyuncusu.
Cricket?
Kriket mi?
What cricket?
Kriket ne?
My father was born for cricket.
Babam kriket oynamak için doğmuş.
Cricket is life from his childhood.
Babam için kriket çocuklukdan beri hayatı.
But still he didn't give up the love or passion of cricket.
Ama yinede krikete olan tutkusunundan ve aşkından vazgeçmedi.
When there's a cricket match, feeding a big crowd at home, and he goes on cloud nine for praises heaped on him, and I go sick cooking for that crowd.
Kriket maçı olduğunda, evde büyük bir kalabalık besliyorum, ona övgüler yağıdığı zaman, bulutların üstünde yürür, ve ben bıkkın bir şekilde, o kalabalığa yemek yapıarım.
I'm going to play cricket.
Kriket oynayacağım.
Because I can't watch cricket on TV everyday.
Çünkü hergün tv de kriket izleyemem.
It's funny sir, I don't play marbles, I only play cricket.
Şaka yaptım, ben bilye oynamam, ben sadece kriket oynarım.
Betting wasn't on cricket but on you sir.
Bahis kriket üzerine değildi, sizin üzerinizeydi, efendim.
Hey, get a cricket ball.
Hey kriket topu getir.
'Cricket betting, money laundering, gold smuggling...''... these were things of the past.'
'Kriket bahisi, kara para aklama, altın kaçakçılığı..' '.. bunlar geçmişte kalmıştı.'
I caught a cricket.
Bir cırcır böceği yakaladım.
That cricket breast isn't settling very well in my stomach.
Cır cır böceği göğsü mideme oturdu.
If I do not manage to built something soon my child probably grows up in in Australia and plays cricket!
Bir şey yapamazsam çocuğum Avustralya'da kriket oynayacak! Nina'ya başarabileceğimi, benimle güvende olacağını göstermem gerek.
Jiminy Crockett was a cricket.
Jiminy'nin soyadı Cricket idi.
Cricket, you don't want that hot doctor to think I'm old.
Bu seksi doktorun benim yaşlı olduğumu düşünmesini istemezsin.
Oh! Oh, that's great news, Cricket!
Haberler iyi, Criket.
When you have a sick child, Cricket, money's not really the first thing on your mind.
Hasta bir çocuğun olduğunda, Criket, para aklına gelen ilk şey olmuyor.
I knew it. I knew. Because you're my Cricket.
Biliyordum çünkü sen benim Criket'ımsın.
- Cricket! All right, I'll have...
- Pekala, Alacağım...
I am sure it must be a cricket match.
Eminim ki bu bir kriket maçı olmalı.
Yesterday when I saw that guy in the cricket match..
Dün kriket maçındaki adamı gördüğüm zaman..
Do you like cricket?
Kriket sever misin?
Is this game based on çelik çomak ( turkish cricket )?
Bunun mantığı, bizim böyle çelik çomak vardı, onun gibi mi lan?
Back home in South Africa, cricket players get all the best tail.
Memleketim Güney Afrika'da da en iyi hatunları kriket oyuncuları kapar.
You keep saying that, but if I remember correctly, that theory was given to you by a cricket when you were drunk.
Bunu söyleyip duruyosun Randy, ama doğru hatırlıyorsam, bu teori sen sarhoşken, bir çekirge tarafından verilmişti.
He's got a fucking cricket bat!
Kriket sopası var elinde!
Makes al Qaeda look like Jiminy Cricket.
- Onun yanında El Kaide bile çizgi film gibi kalır.
I think you should come home before you start thinking cricket is a real sport.
Bence kriketi * bir spor olarak görmeye başlamadan önce eve geri dönmelisin.
.. while I played cricket, know why?
Neden biliyormusunuz?
But your ass hole knows what shit is and it knows what plastic egg is, and it don't play cricket in this situation.
Ama göt deliğiniz bok ve plastik yumurta arasındaki farkı biliyor. Ve böyle bir durumda kriket oynamıyor.
With its super-sensitive leg hairs, it can pick up the slightest movement in the air and it senses the cricket's presence long before it's close enough to ambush.
Bacaklarındaki süper hassas kıllar sayesinde, havadaki en ufak bir değişikliği bile fark edebilir duyuları ile çekirgenin varlığını tuzağına yaklaşmasından çok önce fark ediyor.
We have a cricket with us.
Elimizde bir cırcırböceği var.
Sure it's a cricket?
Cırcırböceği olduğundan emin misiniz?
If it sings like a cricket and looks like a cricket then it must be a cricket.
Cırcırböceği gibi ötmüyor, ama bayağı bir benziyor. Cırcırböceği olmalı.
And I presume you could teach us both a thing or two about cricket.
Tahminimce bize kriket hakkında bir iki şey öğretebilirsin.
'Below me a cricket chirped for all it was worth.
" Işıkları kapattım ve sırt üstü uzandım...