Davide traducir turco
82 traducción paralela
- Yes, Davide.
- Evet, Davide.
Davide?
David...
No, it's not Davide. It's Mike.
Hayır, David değil.
- Hello? - Is that Davide?
- David, sen misin?
Hello, Davide. It's me Nino, Nino Rolfe.
merhaba davide benim nino, nino rolf.
Thank you, Davide, goodnight.
teşekürler davide iyi geceler.
- No, Davide. I don't want to pay.
- Hayır Davide.
I don't know if this is a better world... now that no one calls me Davide anymore, now that everyone calls me only Mr. Veroli.
Bu dünya daha mı iyi, bilmiyorum... Artık kimse bana Davide demiyor. Şimdi herkes bana sadece Bay Veroli diyor.
Mr. Veroli? Mr. Davide Veroli.
Bay Davide Veroli.
- with Mr. Davide Veroli.
- Bay Davide Veroli için.
Davide shouldn't be seeing you.
Davide'in sizi görmemesi gerekirdi.
- Davide Veroli.
- Davide Veroli.
Davide did everything to warn as many people as he could.
Davide mümkün olduğunca çok sayıda insanı uyarmak için her şeyi yapmıştı.
Calm down, Davide, nothing's happened!
Sakin ol Davide, bir tehlike yok.
Alright, Davide, I will.
Pekâlâ, Davide, uyaracağım.
My dear Davide,
Sevgili Davide,...
I still need your advice, Davide, one of your glances, one of your gestures.
Hala tavsiyene ihtiyacım var Davide. Senin bakışlarına, senin jestlerine...
- Davide, they listen to us from the projects!
- Davide, projelerden bizi dinliyorlarmış!
DAVIDE : "NO TO VOLUNTARISM!"
DAVIDE : "GÖNÜLLÜLÜĞE HAYIR!"
Valerio, Davide, Andrea, Eugenio.
Valerio, Davide, Andrea, Eugenio.
Girl's father, is called Davide Nadal.
Kız'ın babası, Davide Nadal.
- This is Paolo, Angelica, Davide.
- Bu Paolo... Angelica, Davide.
He swore just Davide will read it.
- Eminim okuyacaktır. Hayır, bana söz verdi, bir tek Davide okuyacak.
Like our famous writer here, that's why Davide invited you.
Desene bizim üstat gibi... Davide seni onun için davet etti demek...
There are moments like this when I feel happy. I don't know why, but seeing Davide with our friends makes me feel safe.
İşte böyle anlar var ki kendimi mutlu hissediyorum neden bilmem ama Davide'yi dostlarımızla görmek bana güven veriyor.
Davide hates TV, but I have to watch at least one film a night.
Davide televizyondan nefret ediyor ve yatmak istiyor. Oysa ben en az 1 film izliyorum her akşam.
Lorenzo wanted Davide to read his short story, no matter what.
Davide'den, illa onun yazdığı öyküyü okumasını istedi.
Maybe he's in love with someone else or maybe he wants Davide...
Belki de aşık oldu... Ya da Davide'nin başkasına aşık olmasını istiyor ve karşısına bu Paolo'yu çıkarıyor.
- I'm having an affair.
- Davide... Bir ilişkim var...
I got what I wanted, Paolo will get Davide's approval, he promised me.
Davide, Paolo'ya iltifat edecek, yemin ettirdim.
I was about to tell Davide...
Neredeyse Davide'ye anlatacaktım.
- Is that mine or Davide's sweater?
- Ne giymiş? - Bu kazak benim mi?
- I'm wearing your sweater.
Davide'nin mi? - Galiba senin kazağını giydim.
But Davide's never left the room.
Davide çıksın, bacaklarına masaj yapacağım. Çıkacağı yok 2 gündür yerinden kıpırdamadı.
This is Davide.
Bu da Davide.
What are you talking about?
Ne diyorsun Davide?
Oh God, Davide!
Üzgünüm Davide. Affedersin...
He didn't tell us, not even Davide.
Bize bir şey söylemedi.
He's not obliged to tell you.
Davide'ye bile. Öyle bir mecburiyeti yok.
It's going to be hard, especially for you, Davide.
Çok zor olacak. Özellikle de sizin için... Davide...
Have you heard from Davide?
Davide'yle konuştun mu?
Cohen, Davide.
Cohen, Davide.
Funaro, Davide.
Funaro, Davide.
Do you know all of Davide's friends? - Yes.
Sen Davide'nin tüm dostlarını tanıyor musun?
I have to grease three different people, but I don't want Davide to know.
3 ayrı ödeme yapmam lazım ama Davide'nin bilmesini istemiyorum.
Davide...
Davide...
I'll try to massage him today, after Davide comes out.
Bugün biraz hareket ettirmeye çalışacağım.
His eyes were wide open last night.
Davide kaç gecedir gözünü kırpmadan başında bekledi.
- Davide fell asleep.
- Davide uyuyakaldı.
But Davide makes more money.
Evet ama Davide ondan çok daha fazla kazanıyor.
- I asked if you'd heard from Davide.
- Ne istiyorsun?