English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ D ] / Dishwashing

Dishwashing traducir turco

62 traducción paralela
You know, dishwashing... maybe a bouncer, or even maybe a day labourer.
Bilirsiniz, bulaşıkçılık... bekçilik, amelelik bile olur.
Dishwashing is different.
Bulaşık yıkamak farklıdır.
Garbage-disposing machines, dishwashing machines television machines being watched by people machines.
Çöp öğütme makineleri, bulaşık makineleri insan makineler tarafından izlenen televizyon makineleri.
And do you have lemon dishwashing products?
Daha önce limonlu bulaşık deterjanlarını görmüş müydünüz?
That's dishwashing stuff.
Bulaşık makinesinden.
For example, now, these pink ones are for dishwashing.
Mesela, şimdi,... pembe olanlar bulaşık yıkamak için.
He uncoagulated the top of the dishwashing liquid.
Bulaşık deterjanı şişesinin tepesini bile temizlemiş.
How did you get the goop out of the top of the dishwashing liquid?
Bulaşık deterjanı şişesinin tepesini nasıl temizledin?
That new dishwashing detergent certainly brings out the shine in these beer glasses.
Yeni bulaşık deterjanı kesinlikle bu bira bardağına parlaklık getirdi.
Homer, that's dishwashing liquid!
Homer, bu diş temizleme sıvısı.
Well, actually head waiter jobs went already early in the morning, but if - if you're interested in dishwashing...
Şey, açıkçası baş garsonluk işleri sabah alındı, ama eğer... bulaşık yıkama işiyle ilgilenirseniz...
- Shoot the row of dishwashing liquid.
- Şu bulaşık deterjanlarını vur.
- You've quit the dishwashing business?
Yani bulaşıkçılığı bıraktın mı?
Bet it's liquid dishwashing soap.
Sıvı bulaşık sabunu olduğuna bahse girerim.
Some of that dishwashing detergent.
Bulaşık deterjanından biraz lazım.
We have dishwashing detergent.
Bulaşık deterjanımız var.
Viscous fluid the consistency of dishwashing soap.
Koyu kıvamlı sıvı bulaşık deterjanına benziyor mu?
Dishwashing gloves.
Bulaşık eldivenleri.
What we have here is a mixture of glycerin and dishwashing detergent, which, when it's not floating around looking pretty, is actually busy killing germs by the millions.
Buradaki şey gliserin ile bulaşık deterjanının bir karışımıdır. Hoş bir şekilde köpük köpük etrafta uçmadığı zaman bizzat milyonlarca mikrop öldürmekle meşguldür.
Put on my pink dishwashing gloves and be like a'50s housewife.
Pembe bulaşık eldivenlerimi tak ve 50'lerin ev kadını gibi ol.
Like dishwashing gloves?
Bulaşık eldiveni gibi mi?
'Cause that's dishwashing liquid, and you don't have a dishwasher.
Çünkü o bulaşık makinesi deterjanı. Ve senin bulaşık makinen yok.
And I suppose those wedding guests will also pay for dishwashing liquid, heated water, and two-sided sponges?
Ve biz de deterjan, ılık su ve sünger masraflarını karşılayalım.
We have got the dishwashing liquid... concentrated dishwashing liquid.
Bulaşık deterjanımız ile... konsantre bulaşık deterjanı.
I'm looking like a bottle of dishwashing liquid.
Bulaşık deterjanı gibiyim.
All right.Lukas'flip-flops and costume came back with heavy traces of corn syrup and dishwashing liquid.
Lukas'ın sandaletleri ve kostümü yoğun glikoz ve sıvı deterjan izleriyle geldi.
And don't forget. Get a dishwashing liquid that's gentle on my hands.
Ve unutma, ellerimi bozmayacak bir bulaşık deterjanı al.
It's just expensive dishwashing liquid.
Sadece pahalı bir bulaşık deterjanı.
Do your dreams involve sitting on a sink next to a bottle of dishwashing liquid?
Rüyaların bir mutfak tezgahının üzerindeki bulaşık deterjanı şişesini içeriyor mu?
I don't think Masa allows dishwashing as a form of payment.
Masa'nın bulaşık yıkamayı ödeme şekli olarak kabul ettiğini sanmıyorum.
You just not good at dishwashing.
Sen tabak yıkayacak biri değilsin.
Use your eyes for dishwashing?
Tabakları yıkarken gözlerini kullanmak mı?
Well, I guess Porter and Preston have a new dishwashing buddy, huh?
O zaman Porter ve Preston yeni bir bulaşık arkadaşı edinecek değil mi?
Pinehearst, sounds like a dishwashing liquid.
Pinehearst, bulaşık suyunu çağrıştırıyor.
Okily-dokily, but I'm warning you, you're gonna see america's number one dishwashing crew!
Anlaştık. Ama seni uyarmalıyım. Amerika'nın bir numaralı bulaşık yıkama ekibini göreceksin!
Cleaning, massaging, dishwashing, etc.
Temizlik, masaj, bulaşık ve benzerleri...
I told you poetry can be found even in the dishwashing basin
Daha önce de söylemiştim ; şiiri bir bulaşık leğeninde bile görebilirsin.
- Yeah, well, at the rate you're going, dishwashing's gonna be, like, your life's vocation.
- Öyle mi, gidişatına bakılırsa, bulaşık yıkama senin hayatının mesleği olacak gibi.
- It's better than dishwashing.
- Bulaşık yıkamaktan iyidir.
When you're done, you know the dishwashing is your duty, right?
Bittiğinde, bulaşıkları yıkamak senin görevin, tamam mı?
- Dishwashing?
- Bulaşık mı yıkıyor?
I've gotten in what feels like forever is for my dishwashing?
Bana neler hissettirdi bilemezsin... Bulaşık yıkama mı?
MIKE : I see dishwashing soap.
- Bulaşık deterjanı görüyorum.
Hyung, you have the cleaning, dishwashing, and the cooking.
Abi sen bulaşıkları yıka ve temizliği, yemeği yap.
Dishwashing liquid.
Bulaşık deterjanı.
Dishwashing liquid?
Bulaşık deterjanı mı?
Do you drink dishwashing liquid?
Bulaşık deterjanı mı içiyorsun?
I've had dishwashing jobs in the past.
Daha önce bulaşıkçılık yaptım.
How about we compete for one week's dishwashing?
Bir haftalık bulaşığına yarışmaya var mısın?
You know, zia, dishwashing was Eugene's first job in America.
Eugene'in Amerika'daki ilk işi bulaşık yıkamaktı.
You're going to rip that dishwashing cloth!
- Bu nedir?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]