Don't ask me that traducir turco
451 traducción paralela
If there's anything that you ever need, please don't hesitate to ask me.
Bir şeye ihtiyacınız olursa haber verin bizzat ilgileneceğim. - Peki.
No, Master, please! Please don't ask me to do that!
Hayır, efendim, lütfen benden bunu yapmamı istemeyin.
I'll do anything, but please don't ask me to do that.
Her şeyi yaparım, ama lütfen bunu yapmamı isteme.
Don't you want to ask me who sent that, sir?
Kimin gönderdiğini sormayacak mısınız efendim?
Don't let me ask any more from heaven than that.
Ama bana daha fazlasını istetme.
How that's possible, don't ask me.
Bu nasıl oluyor bilmiyorum.
I don't ask that you should love me.
Senden beni sevmeni beklemiyorum.
Would you ask that new girl back there sure, and one of these days, don't forget me.
Bak, canım... Bunları şu arkadaki yeni kıza ver. Taksın Lütfen.
Don't say that, he told me to ask you
Böyle söyleme, sana sormamı o istedi.
What's all this? Ask Letty. Don't ask me how or why, but there'll be no further actions by the sheriff on that peace bond.
Bütün bunlar nedir? Ancak şerif tarafından bu barış bağında daha fazla eylem yapılmayacak.
I know how you feel, but don't ask me to do anything that'll break my heart.
Ne hissettiğini biliyorum, ama beni kahredecek bir şey yapmamı isteme.
No, don't ask me that. It's a secret
Olmaz, söylemem.
I know they write it and sing about it and all that stuff but don't tell me you buy it.
Biliyorum, bu konuda hep yazarlar, şarkı söylerler, bir sürü zımbırtı ama aşk satın alacağını söyleme bana.
Don't ask me how I know that.
Nereden bildiğimi sormayın.
Don't ask me that.
Bana bunu sormayın.
You ask me, and I say you don't even feel sorry... about what happened to that poor little boy.
Bana sorarsan o küçük çocuğa olanlar için üzülmediğini söylerdim.
Don't ask me that, Aldo.
Bunu bana sorma, Aldo!
I don't see how you could even ask me that.
Bana bunu sormanıza bile şaşıyorum.
You ask me anything else, dear, but don't ask me that.
Benden bir başka şey iste, tatlım, ama onu isteme.
Don't ask me that, ma'am.
Aman hanımım, sakın bunu istemeyin benden!
You don't have to ask me that, do you?
Bunu bana sormana gerek yok, değil mi?
I don't think it would even occur to Michael that anybody would ask me. All right.
Hiçkimsenin bunu soracağı Michael'in aklına gelmemiştir...
I know flattery don't mean much to a talented person like you, but when you sang that inspiring song "Beulah Land", it made me realise that music is the voice of love.
Övgünün sizin gibi yetenekli biri için pek anlamı olmadığını biliyorum, ama o ilham verici "Vaat edilen Topraklar" ı söylediğinizde, müziğin aşkı sesi olduğunun farkına vardım.
I don't think you have the right to ask me that question, Mr. Stribling.
Bu soruyu bana sormaya hakkın yok, Mr. Stribling.
Don't you ask me the reason of that order?
Bana neler olduğunu sormadınız?
Don't ask me for another sacrifice... that of my daughter.
Kızımı da başka bir kurban olarak.. .. veremem!
- Why don't you ask me that Later?
- Bunu neden daha sonra sormuyorsun?
Please, don't ask me to make that choice.
Lütfen böyle bir seçim yapmamı istemeyin.
Well, now you don't ask me things that I... I'm not as innocent as all that.
Evet, şimdi bana sorma bu şeyi ben... Ben onlar kadar masumum.
If there's anything that you don't understand, then ask me.
Anlamadığın bir şey olursa, gelip bana sor.
Oh, for heaven sake, don't tell me you believed all that schizophrenic nonsense.
Tanrı aşkına! Sakın bana bu şizofren saçmalıklarına inandığını söyleme.
Jim, if you have the awareness to ask yourself that question, you don't need me to answer it for you.
Bunu soracak kadar bilinçliysen, benim cevabıma ihtiyacın yok demektir.
But even I don't ask that you love me.
Ama beni sevmeni bile beklemiyorum.
You want to eat that old man's dirt, you go ahead... but don't ask me to swallow it for ya!
Bu yaşlı adamın pisliğini yemek istiyorsan devam et ama sakın benden yutmamı bekleme!
Don't ask me to tell them folks that ain't even said good morning to us that I shot a stranger in the back.
Günaydın bile demediğim insanlara bir yabancıyı sırtından vurduğumu söylememi istemeyin benden.
Please, don't ask me that.
Lütfen nedenini sorma.
Please don't ask me that.
Lüten bunu isteme benden.
- You don't have to ask me to do that.
- Söylemene bile gerek yok.
Don't ask me to do that. Haven't we done enough?
N'olur, bunu yapmamı istemeyin.
And that I can tell you everything. And that I'm pleased you don't ask me what you don't have to ask.
Sana her şeyi söyleyebildiğim ve sormak zorunda olduğun şeyleri bana sormadığın için çok sevindim.
Don't ask me that, Tom.
Bana sorma Tom.
Don't think for a second that your love moves me.
Üzerimde aşk oyunları oynamayı düşünme bile.
You don't have to tell me that, for Christ's sake.
Tanrı aşkına, bunu söylemene gerek yok.
"And you my friend, you were ready to sacrifice your love..." ... life for me! Don't love me so much that my heart bursts.
Sense dostum benim için aşkından ve hayatından vazgeçmeye hazırdın.
Don't tell me that Gene gave you a love poem six or seven months ago, but you put it in a book and you haven't seen him since.
Gene'in altı yedi ay önce sana aşk şiiri verdiğini,.. ... onu kitabının arasına koyduğunu ve bir daha görüşmediğinizi söyleme.
See, you don't ask me things like that.
Gördün mü, sen bana böyle şeyleri sormuyorsun.
Don't ask me to understand that.
Benden, bunu anlamamı bekleme.
For God's sake, don't do that to me.
Tanrı Aşkına, bunu bana yapmayın.
# the quiet voice that lifted my heart # # was always so clear # # it told me # # the chance for love comes without warning # # so don't stop looking for it # # yeah, love comes without warning #
# bütün sesler kalbimden çıkarlardı # # her zaman çok berrak olurdardı # # o bana söyledi # # aşk için şans, uyarmadan geliverir # # yani onu aramak için durma # # evet, aşk geliyorum demez # # yani aşk için hazır ol #
All I ask is that you don't abandon me.
Sizden tek istediğim beni yüzüstü bırakmamanız.
Just on the off chance that the guy's not able to get you out of there, don't you think you'd feel better if you declared your love for me now, while you still had the chance?
Bir ihtimal adam seni oradan çıkartamazsa hâlâ şansın varken bana olan aşkını ilan ederek daha iyi hissetmez misin?
don't ask me 220
don't ask questions 83
don't ask 540
don't ask me why 76
don't ask me how 41
don't play games 34
don't be silly 1150
don't be 1026
don't worry 18301
don't 13731
don't ask questions 83
don't ask 540
don't ask me why 76
don't ask me how 41
don't play games 34
don't be silly 1150
don't be 1026
don't worry 18301
don't 13731
don't you 9508
don't look at me 835
don't look up 32
don't leave me here 98
don't try this at home 21
don't be a stranger 86
don't be late 287
don't fuck with me 157
don't be a pussy 41
don't worry about it 3159
don't look at me 835
don't look up 32
don't leave me here 98
don't try this at home 21
don't be a stranger 86
don't be late 287
don't fuck with me 157
don't be a pussy 41
don't worry about it 3159
don't be so hard on yourself 105
don't be sad 190
don't be shy 514
don't cry 1202
don't beat yourself up 132
don't forget me 61
don't touch me 1540
don't call me 195
don't go far 26
don't be afraid 1221
don't be sad 190
don't be shy 514
don't cry 1202
don't beat yourself up 132
don't forget me 61
don't touch me 1540
don't call me 195
don't go far 26
don't be afraid 1221