English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ D ] / Don't be embarrassed

Don't be embarrassed traducir turco

314 traducción paralela
Oh, don't be embarrassed.
Utanma.
- Don't be embarrassed.
- Etmesin.
Don't be embarrassed by my presence, though.
Benden sıkılma sakın.
Don't be embarrassed because of me.
Benden çekinme.
Oh, don't be embarrassed, Mr. Staley.
Oh, utanma, Bay Staley.
Must have been 2,000 people Watching. Don't be embarrassed.
Finalde iki bin kişi izlemiştir.
Don't be embarrassed about opening your mouth and letting rip with all you got.
Üstünüzü başınızı sökerek veya ağzınızı açarak utanç duruma düşmeyin.
- Don't be embarrassed.
- Utanma.
Come on, don't be embarrassed!
Hadi ama, çekinme!
Don't be embarrassed.
Sakın utanma.
Don't be embarrassed, because for a woman, hips are everything.
Utanmanıza gerek yok. Kadın demek, kalça demek.
No, don't be embarrassed.
Hayır, hayır utanmayın.
It's just a word, don't be embarrassed.
Sadece bir kelime, utanma.
Oh, don't be silly. Well, I do. I feel as if I've degraded myself and embarrassed you, and I really, really feel very bad.
Kendimi gerçekten çok kötü hissediyoum.
You don't have to be embarrassed.
Utanmana gerek yok.
And don't be embarrassed.
Utanmana gerek yok.
Now, don't be embarrassed because I caught you at a fashion show.
Seni bir moda gösterisinde yakaladığım için utanma.
You can come in, Tommy. Don't be embarrassed.
İçeri girebilirsin, Tommy.
Don't be embarrassed, Madame Caprice.
Madam Caprice'i utandırmayın.
Don't be embarrassed.
Çekinme.
- Don't be embarrassed to say so.
Eğer öylese söyleyebilirsin.
Don't be embarrassed!
Utanmayın!
Half the time I don't know whether to be flattered or embarrassed as hell.
Zamanın yarısında, övüneyim mi, utanayım mı bilemiyorum.
- That's alright, don't be embarrassed.
- Önemli değil, utanma.
Billy, you don't have to be embarrassed if your dick is hard.
Billy, aletini kaldırdıysan utanmana gerek yok.
- Don't be embarrassed.
- Dorothy, utanma.
I don't know, but if I wasn't making conversation we'd be sitting here in an embarrassed silence.
Bilemiyorum. Eğer ben konuşmaya başlamasaydım burada sessiz sessiz oturuyor olurduk.
Don't be embarrassed.
Utanmana gerek yok.
I go back to, like today, I can go and see.... I'll let myself see a "P" or a "PG" because I don't like to be uncomfortable or embarrassed.
Bugün olduğu gibi geri dönüp kendime "P" ya da "PG" yi görmeme izin vereceğim çünkü rahatsız olmayı veya utanmayı sevmiyorum.
Well, don't be embarrassed.
Utanma.
Don't be embarrassed about opening up to me.
Bana içinizi dökmekten çekinmenize gerek yok.
I don't like to be embarrassed.
Utandırılmaktan hoşlanmıyorum.
If you're gonna be embarrassed, don't go.
Eğer utandırılacaksan gitme.
I see. Well, don't be embarrassed.
Sebze rafına saklanıp, çocukları korkutuyorum.
No. Don't be embarrassed.
Lütfen, utanmayın.
Hey, Glen, don't be embarrassed.
Glen, utanmana gerek yok.
I don't want to be embarrassed in front of the other parents.
Diğer ailelerin önünde küçük düşmek istemiyorum.
Don't be embarrassed.
Utanmayın
Don't be embarrassed, folks.
Utanmayın çocuklar.
If you don't understand something, don't be embarrassed to ask me.
Bir şeyi anlamayacak olursanız, bana sormaya utanmazsanız inşallah.
I don't want you to be embarrassed by this, I'm not.
Bundan utanmayın. Ben de utanmıyorum.
You do your time nice, don't rat anybody out, never take it in the ass what is there to be embarrassed about?
İyi o zaman keyfine bak, kimseyi ihbar etme, başın belaya girmesin ne zaman pişman olacaksın?
Don't be embarrassed of your talent.
Yeteneğinden utanmamalısın.
Don't be embarrassed.
Utanma dostum.
- Hell, don't be embarrassed.
- Tanrım, lütfen beni utandırma
You don't have to be embarrassed.
Utanmana gerek yok!
So, you know, don't be embarrassed.
Bu yüzden ne olur utanma. Tamam.
Don ’ t be embarrassed.
Utanmaya gerek yok.
Don't be embarrassed.
Utanılacak hiçbir şey yok.
Don't be embarrassed.
Utanılacak bir şey yok.
Don't be embarrassed.
Utanma.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]