English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ D ] / Don't be mad

Don't be mad traducir turco

1,176 traducción paralela
Please don't be mad at me.
Lütfen bana sinirlenme.
Dad, don't be mad at me.
Baba, bana kızma.
Just don't be mad at me, okay?
Bana kızma, tamam mı?
All we gotta do is pretend to be people that we're not to fool people we don't know in a situation we've never been in.
Şimdi, yapmamız gereken şey başkaları gibi davranmak. Hiç bulunmadığımız bir ortamda, tanımadığımız insanları kandırmak.
Don't be mad. I was going to call to let you know where l was.
Öfkelenme. Seni arayıp nerede olduğumu haber verecektim.
Now, don't be mad at me.
Bana kızma artık.
Don't be mad...
Saçmalama...
Okay, don't be mad at me, but I couldn't resist.
Tamam, bana kızma ama dayanamadım.
Don't be mad.
Lütfen sinirlenme.
- Don't be mad, Ari.
Artık kızmana gerek yok, Ari.
I don't want to lose a good sailor like you You'd be mad to leave now.
Senin gibi iyi bir denizciyi kaybetmek istemem.
Let go. Don't be mad, Hye-mi!
Dur, Kammie.
Don't be mad, try to talk to him.
Kızma, onunla konuşmaya çalış.
Don't be mad.
Kızma.
- Don't be mad.
Sinirlenme.
Don't be mad.
Çok kızmadın, değil mi.
I can't be mad at you if you don't know what you're doing.
Ne yaptığınızı bilmiyorsanız size kızamam.
Woody, don't be mad at Jessie.
Woody, sakın Jessie'ye kızma.
I don't want you to be mad at Skip.
Skip'e kızma ne olur.
Don't be mad at me just cos you look like Pillsbury Doughboy.
Şişkosun diye bana sinirlenme.
Well, they may be mad, but I don't think they're mad enough to wanna lose you or your little problem.
Çok öfkeli olabilirler ama seni ya da senin küçük sorununu kaybetmeyi isteyecek kadar öfkeli olacaklarını sanmam.
I won't be mad if you don't know who said what.
Kim neyi demiş,
Don't be mad because I gotta go.
Gidiyorum diye kızmayın sakın.
So don't be mad with your mother.
O yapmaz.Sadece çocukların arasında ayrım yapmaz
- Don't be mad.
- Sinirlenme.
And please don't be mad,
Ve lütfen kızma,
Don't be mad.
Yapma.
Don't be mad?
Delilik etme. - Delilik etmek mi? - Bir şey öğrenmek ister misin?
I don't know if it was cabin fever, or lack of oxygen, or if we just happened to be stuck, with the strangest strangers of all time, but it became like a free-for-all, my relationship with Julie being
Kapalı yerde kalmaktan mıydı, yoksa oksijensizlikten mi bilmiyorum ya da rastlayabileceğiniz en garip insanlarla kapalı kalmaktan mıydı ama herkes karışmaya başladı... Julie ile olan arkadaşlığım tanımadığımız insanlar tarafından masaya yatırılmıştı.
Oh, don't be mad.
Lütfen kızma.
Okay look, don't... don't be mad okay?
Tamam, bak.. sinirlenme tamam mı?
So we have to keep a picture up on our refrigerator of kids we don't know in the off-chance that their parents who we can't remember will come by and be offended?
Yani bir ihtimal kim olduklarını hatırlayamadığımız anne babaları gelir de bozulur diye tanımadığımız çocukların resimlerini buzdolabımızda asılı mı bırakacağız?
I guess I knew how upset you'd be, and I don't want you to get mad.
Sanırım üzüleceğini biliyordum ve seni kızdırmak istemedim.
You can't be just walking up to people you don't know on the street..... and talkin'all weird like that, asking'for stuff.
Öylece sokakta yürüyen tanımadığın insanlara gidip öyle garip konuşup, sorular soramazsın.
Please don't be mad, don't be mad.
Lütfen kızma, kızma.
Don't be mad, my little pussyfart.
Kızma bana, osuruklu kukucuğum.
Please don't be mad at me.
Lütfen, kızma bana.
Don't be mad, it's for extra credit.
- Kızma. Ders için.
- Don't be mad at him, please.
- Sakın ona kızma.
Please, don't be mad.
Lütfen, kızmayın.
" And if I don't come back, don't be mad.
" Eğer geri gelmezsem, kızma.
Don't be mad, I'm a loser too.
Hemen kızma, ben de ezik biriyim.
- Don't go, don't be mad.
- Gitme, kızma bu kadar.
Don't be mad at me.
Kızma bana.
Jen, don't be mad, but I sort of took one.
Jen kızma ama ben bir tanesini yuttum.
I know you're mad, but don't be.
Sadece yardım etmeye çalışıyordum.
- Don't be mad.
- Kızma sakın.
And I don't want you to be mad at me.
Bana kızmanı istemiyorum.
Please don't be mad at me for doing this.
Lütfen bunu yaptığım için bana kızma.
JUST DON'T BE MAD AT HIM.
- Ona kızma.
Please, please, please, don't be mad at me.
Ne olur, ne olur, ne olur kızma bana.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]