English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ D ] / Don't be so sure

Don't be so sure traducir turco

347 traducción paralela
On the other hand, if you don't go in at all, you'll be a little uncertain, you won't be quite so sure of yourself.
Diğer yandan, o odaya hiç girmezsen içinde biraz kuşku kalacak, kendinden pek fazla emin olmayacaksın.
- Oh, don't be so sure of yourself.
- Kendinden o kadar emin olma.
Don't be so sure of yourself.
Kendinden o kadar emin olma.
Don't be so sure.
O kadar emin olmayın.
I don't see how you can be so sure of the future.
Geleceğinden bu kadar nasıI eminsin anlamıyorum.
Don't you be so sure.
O kadar emin olma.
So be sure you don't offend. Be double-sure with Baby Breath.
Can sıkmadığınızdan Bebek Nefesi kullanarak emin olun.
Don't be so sure.
Bundan emin olma.
Don't be so sure, Dodge.
O kadar emin olma.
Well, I don't think you should be so proud of that... though I am sure it must've been very pleasant.
Bence bununla bu kadar övünmemelisin, gerçi çok güzel olduğuna eminim ama.
I don't want to be personal, of course... but psychologically speaking, I wouldn't be so sure that you're in love with her now.
çok şahsileştirmek istemem ama... Psikolojik olarak söylüyorum, Artık Iris'i sevdiğinden çok emin değilim.
I don't see how you can be so sure.
Nasıl emin olabilirsin?
- Don't be so sure.
- O kadar emin olma.
Now, don't be so sure.
O kadar emin olma.
So be sure to finish each other off. Because if you don't, I will!
Birbirinizin işini bitirin, yoksa ben bitireceğim.
Don't be so sure of yourself.
Kendinden bu kadar emin olma.
Don't be so sure of me.
Benden de bu kadar emin olma.
Don't be so sure ;
O kadar emin olma ;
Don't you be so sure.
- Nereden belli onda olduğu?
I don't know... you sure can't be secure if you live so close to a prison.
Bilmiyorum... eğer hapishaneye yakın oturuyorsanız güvende olamazsınız.
Don't be so sure.
Çok emin olma!
Don't be so sure.
O kadar emin olma.
Don't be so sure you know what you're talking about all the time.
Ukalalık taslayıp durma, tamam mı?
- I don't know how you can be so sure.
- Eğer Clo konuşsaydı, bu kadar felaket yaşanmayacaktı.
Don't be so sure.
Emin olmayın.
- Don't be so sure of that... For Charlie Wei, champion of the Four-Door Fist, has never yet been defeated.
- O kadar emin olma... çünkü Dört Kapı Yumruk şampiyonu Charlie Wei... bugüne dek hiç yenilmedi.
Don't be so sure.
Çok emin olma
I'm a firm believer that words alone are useless, so I'm going to make sure you remember our little chat every time you sit down this week, but don't worry, you'll still be in there against John Paul Jones Academy.
Şimdi bu konuda söyleyecek bir şeyin var mı? Ben uygulamadan yanayım. Sözler tek başına bir işe yaramaz.
Don't be so sure.
Bunlara hiç inanma hayatım!
Don't be so sure, Baoyu.
Çok emin olma, Baoyu.
Don't be so sure!
Çok emin olma!
- I guess we've frightened them off, sir. - Don't be so sure.
- Onları başımızdan savdık galiba, Kaptan.
I feel sure I know you. I don't think so.
Be.. be. be...
Don't be so sure.
O kadar da emin olma.
Don't be so sure.
Pek emin olma.
- Don't be so sure.
- Yaniliyorsun.
- Don't be so sure.
- Bu kadar emin olma.
Don't be so sure.
- Kimbilir?
I don't know if you have any children or not, but if you do, and they inherit a lifetime of crippling debt, then I'm not so sure they'll be such nice guys anymore.
Çocuklarınız var mı bilmem ama, bu borçların yükünü onlar taşıyacaklar ve o zaman halleri iyi olur mu, pek bilinmez. - Baba!
- Don't be so sure.
- Çok emin olma.
Don't be so sure
O kadar emin olma.
How can you be so sure when you don't know what it is you're supposed to know?
Bilmen gerekenin ne olduğunu bilmeden nasıl bu kadar emin olabilirsin?
- Don't be so sure, Jimmy.
- O kadar emin olma, Jimmy.
Don't be so sure.
Bundan o kadar emin olma.
I would never swing like that. Don't be so sure about it.
Sen çok utangaç ve çok kıskançsın.
Don't be so fuckin'sure,'cause you don't know what the fuckin'numbers are!
Saçma sapan konuşmayı kes, sen ne anlarsın rakamlardan hıyar herif.
Don't be so sure.
Emin olma.
He said you might be dying but he wasn't 100 % sure himself so don't go off worrying unnecessarily.
Dedi ki ; ölebilirmişsin ama bundan da % 100 emin değildi... yani kendini gereksiz yere endişeye sokma.
Don't be so sure about that.
Bundan emin olma.
Nothing you can say will change how I feel. Don't be so sure about that.
- Bundan o kadar emin olma tamam mı?
Don't be so sure I'm not.
Öldüğümden emin olma!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]