English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ D ] / Don't call him that

Don't call him that traducir turco

163 traducción paralela
Don't call him that!
- Ona böyle deme!
I wanted to say to everyone at that table : Why do we sit here and take it when he's attacking everything we believe in? Why don't we call him on it?
Masadaki herkese bu adam inandığımız her şeye saldırırken, neden oturup, bunu kabulleniyoruz, neden onu susturmuyoruz demek istedim.
I would, but I don't know where to call him, that's why.
İsterdim, ama onu nereden arayacağımı bilmiyorum, o yüzden.
I don't know what to call him. We never discussed that.
Ne isim koyacağımı bilmiyorum, bunu hiç konuşmadık.
- Don't let him call you that, Pop.
- Sana öyle demesine izin verme, baba.
- Don't call him that.
- Ona böyle hitap etme.
Don't you dare call him that bad name!
Eğer ismi kötüyse söyleme!
- Don't call him that.
- Ona öyle deme.
Don't call him that, and why should I be alone with him?
Ona öyle deme. Hem neden onunla yalnız kalmalıymışım?
DON'T YOU EVER CALL HIM THAT!
O uygulama mankeni. Sakın ona öyle deme!
Look, Dr. Freud, if a guy checks into a hospital and he's unconscious and they don't get a name on him or something like that, they call him, "John Doe."
Ver şunu bana. Bana bak Dr. Freud, Eğer bir adam hastaneye getirilirse, bu adamın bilinci kapalı ise..
Boy is Eddie, Edward that is, only we don't call him that.
Erkek olan Eddie, Aslında Edward, sadece biz onu böyle çağırmıyoruz.
- Don't ever call him that.
- Sakın bir daha böyle söyleme.
Gloria, don't call him that.
Adama lakap takma, Gloria. Suratının nasıl o hale geldiğiyle ilgili bir şeyler duydum.
I got a call from him saying we don't have to worry about money no more, and I said, " That's good.
Beni aradı ve artık para konusunda sıkıntımız kalmadığını söyledi, ben de " İyi.
No, that's not such a good idea - Don't call him
- Bu iyi bir fikir değil.
Don't you dare call him that!
Ona öyle demeye cüret etme!
- Please don't call him that.
- Lütfen onu öyle çağırma.
- That's Roy. - Why don't you call him?
- Neden aramıyorsun tanışmak isterim.
.Don't ever call him that!
- Ona asla bunu söyleme!
I don't know if that's what you'd call him.
Bilmiyorum, o gerçekten bir işçi değil.
He told me that if you don't call him he'll put you back in jail.
Onu aramazsan eğer seni yine hapse atacağını söyledi.
Don't call it that in front of him.
Onun yanında bunu söyleme.
Hey, don't call him that.
Ona öyle deme.
- Don't call him that. You have a Nazi father!
Senin moruğun, Naziler ile ne işi var?
Go back to New York. Or call him, if you can find a telephone that works, and tell him wild horses wouldn't drag me back to him or his shipyard.
New York'a dön ya da telefon et, çalışan bir telefon bulursan, ve ona vahşi atları bile ne ona ne de o tersaneye getirebileceğini söyle.
Wait, you don't call him like that.
Bekle onu öyle çağıramazsın.
- Shh. Don't call him that.
- Öyle konuşma.
Why don't I give him a call and see if he'll come down in the price? Oh, that'd be wonderful.
- Bu harika olur.
"We don't call him that." Fucking rubbing her face in it!
Onun yüzüne bakıp onu istemediğini söyledin.
Don't forget to call him "sir" He likes that
Ona efendim diye hitap etmeyi de unutma. Bundan hoşlanıyor.
- Don't you dare call him that.
Ona böyle deme!
Why don't you call Benjy and tell him that the only reason why you got back into his life... is so that your rich uncle doesn't cut you off.
Neden Benjy'i arayıp onu hayatına geri sokma nedeninin... zengin amcanı, sana tekrar para vermesi için, ikna etmek olduğunu anlatmıyorsun.
- Don't call him that.
- Onu öyle çağırma.
I get that a lot Don't call him
Bu çok duyarım ama onu bir daha arama!
Don't call him that!
Ona Mark deme!
Nothing, and don't call him that.
Hiçbir şey ve ona öyle deme.
I told Felix that I hadn't met any guys and... I don't know, I just didn't wanna have to deal with him so I didn't call you.
Felix'e kimseyle tanışmadığımı söyledim bilmiyorum onunla uğraşmak istemedim, bu yüzden seni arayamadım.
Never, ever do anything with Don't talk to him, don't look at him, don't even associate with guys his age on the outside chance that they just shared a steam together in that never ending Klan meeting that they call a "country club" ; right? Bob Kelso.
Bob Kelso ile asla ve asla hiçbir şey yapma.
I don't call him that anymore.
Artık bunu deme.
Please don't call him that.
Lütfen o herife böyle deme.
Why don't you call him and just tell him that you're going to go?
Onu arayıp gelmek istediğini söylesene.
Don't call him that.
Ona öyle deme.
Don't call him that,
Ona öyle deme.
Now that you have a couple of hours before.. .. you call him, why don't you tell me about yourfriend, Suhan?
Önünde 2 saat var onu ara, neden bana arkadaşın Suhan'dan bahsetmiyorsun?
I know what that scumbag is all about. Don't call him a scumbag.
Bildiğim su ki o bir bok çuvalı.
I don't call him that, but I've known him since, like, the second grade.
Ben öyle demiyorum. Ama onu ikinci sınıftan beri tanıyorum.
You call the pilot and you tell him that I don't care if Bauer is making threats or not, that plane has to land immediately.
Bauer'ın tehditler savurup savurmadığıyla ilgilenmediğimi söyle. O uçak bir an evvel inecek.
That does not count as a formal hello, Coxsmith. Don't call him Coxsmith.
Bu resmi bir merhaba sayılmaz Coxsmith.
Don't call him that.
Ona öyle deme!
Ritchie, don't call him that.
Annen kendisini mantıksız davranmış hissediyor. Ritchie. Ona öyle deme.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]