Don't get angry traducir turco

I don't want you to get too angry even if you're really caught off guard.

Şok olabilirsin, çok kızma.

No, don't quiver. And don't get angry either.

Titreme, sinirlenme.

Now don't be angry, but I must get back to work.

Kızma ama işe dönmek zorundayım.

Don't get angry.

Sakın kızma bana.

I don't care if you get angry, I'm going to be honest

Sinirlenmen umurunda değil, sana dürüst davranacağım.

Don't get angry.

Sinirlenme.

Don't get angry.

Kızma.

Don't get angry at me.

Bana kızma.

- I don't want to get angry with you

- Sana kızmak istemiyorum.

Don't get angry, let me talk to him.

Sinirlenme. Bırak onunla konuşayım.

Listen, don't get so angry

Bu kadar kızma.

Don't get angry

Kızma hemen.

Why don't you get angry at him?

Ona niçin kızmıyorsun?

- Now, don't get angry.

Kızmayın.

Don't get angry.

- Öfkelenme.

I would like to know what has happened to my son. Don't get angry too much.

Oğluma neler oluyor, anlamıyorum.

- Today I don't care if they get angry.

- Kızmaları bugün umrumda değil.

Don't get angry -

Öfkelenme.

Don't get angry.

Hemen sinirlenme.

- Don't get angry now.

- Hemen kızma.

All right, Antonio, don't get angry.

Korkma Antonio, kızma bana! Gidiyorum!

Don't get angry.

Sinirlenme ama.

Don't get so angry.

Kızma!

- Don't get so angry.

Kızma o kadar.

- Don't move or I'll get angry.

- Yeter, sinirleniyorum bak.

Don't get angry.

Kızma hemen.

I don't think you can ever get me angry again.

Beni daha fazla kızdırabileceğinizi sanmıyorum.

Don't disturb the lady or she'll get angry.

Bayanı rahatsız etmeyin! Hanımefendi kızacak!

Please don't get angry.

Lütfen sinirlenme.

But don't get angry, Sam.

Ama kızma, Sam.

Don't get angry.

Sakinleş.

I don't get Angry...

Sinirli olmuyorum...

Don't get angry I prefer blonds

# Sarışın seviyorum diye kızmayın hemen #

Don't. Don't get angry.

Yapma, sinirlenme hemen.

I mean, you might get angry with someone... so please don't clobber him or her.

Birine tepeniz atabilir o yüzden sakın şamarı indirmeyin.

Don't get angry.

Sinirlenme hemen.

Don't get angry.

Göreceksin ki bunu yapabilirim.

Don't get angry with him.

Ona kızmayın.

- Don't get angry, I was just saying.

- Kızma be Cabbar Ağa. Söyledik işte.

Don't get so angry.

Bu kadar sinirlenme.

Don't get angry.

Lütfen, kızmayın...

- Don't get angry with Arturo now

- Şimdi de Arturo'ya kızma.

Get angry, but don't stop breathing. "

Sinirlen, ama nefes almayı bırakma. "

Why don't you ever get angry?

Neden hiç sinirlenmiyorsun?

I don't get angry because we're friends.

Sinirlenmiyorum çünkü biz sadece arkadaşız.

You don't get angry, that's true.

Sinirlenmiyorsun, doğru.

Don't get angry, but we have enough real problems without you hashing over these.

Umarım bana kızmazsın ama sizin gibiler olmasa da burada yeterince sorun oluyor.

- Don't get angry.

- Sinirlenmeyin.

Don't get angry at me, any other night...

Don't get angry at me, başka bir gece...

Don't get angry Dad, I'll find that dog now!

Sinirlenme baba. Ben şimdi bulurum o iti.

Don't get angry little bro-in-law, don't!

Kızma küçük enişte kızma canım.