English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ D ] / Don't touch my stuff

Don't touch my stuff traducir turco

71 traducción paralela
I told you, don't touch my stuff!
Sana söyledim, Eşyama dokunma!
In its place. Don't touch my stuff. I certainly won't touch yours.
Eşyalarıma dokunmazsan, ben de seninkilere dokunmam.
Don't touch my stuff!
Eşyalarıma dokunma!
Don't touch any of my stuff while I'm gone.
Ben yokken eşyalarıma elini sürme.
- Don't touch my stuff.
- Eşyalarıma dokunmayın.
I told these kids a million times don't touch my stuff.
Ben bu çocukları bir milyon anlattı Zaman benim şeyler dokunmayın,
Don't touch my stuff after I'm dead.
Ben öldükten sonra eşyalarıma dokunmayın.
Don't touch my stuff.
Eşyalarıma dokunma.
I don't want you to touch my stuff.
Onlara dokunmanı istemiyorum.
Don't touch my stuff
Eşyalarıma dokunma.
I told you, don't touch my fucking stuff!
Sana eşyalarıma dokunmamanı söylemiştim.
- Don't touch my fucking stuff!
- Eşyalarıma dokunma.
Don't touch my stuff.
"Eşyalarıma dokunma."
Don't touch my stuff.
- Eşyalarıma dokunma.
- Yep. - Don't touch my stuff.
- Eşyalarıma dokunma.
Don't touch my stuff, brother.
Eşyalarıma dokunma, dostum.
And you, don't touch my stuff no more.
Ve sen! Benim eşyalarıma dokunma.
Don't touch my stuff no more.
- Benim eşyalarıma dokunma.
Dude, don't... don't touch my stuff.
Ahpab, benim edevatlara dokunmayın.
- Don't touch my stuff, man.
- Eşyalarıma dokunma dostum.
Would you just - - Don't touch my stuff anymore, okay?
Sadece... benim esyalarima dokunma tamam mi?
I also like guys who don't touch my stuff.
Ayrıca eşyalarımı karıştırmayan erkekleri severim.
Don't touch my stuff with your dirty walking-on-the-street paws.
Wank!
Don't touch my stuff.
Malzemelerime dokunmak yok.
Don't touch my stuff!
Eşyalarımı elleme.
Shit. Don't touch my stuff.
- Malıma dokunma!
Don't touch any of my stuff.
Eşyalarıma dokunma sakın.
Yeah, but when you said, "Don't touch my stuff" I thought you meant, like, your soy milk and your computer.
Evet ama sen "şeylerime dokunmak yok" dediğinde onların süt ya da bilgisayar falan olduklarını düşünmüştüm.
No, I meant don't touch my stuff.
Hayır, şeylerime dokunma demek istemiştim.
Yeah, but when you said "don't touch my stuff," I thought you meant like your soy milk and your computer.
Evet ama sen "şeylerime dokunmak yok" dediğinde onların süt ya da bilgisayar falan olduklarını düşünmüştüm.
Yeah, but when you said "don't touch my stuff", I thought you meant like your soy milk and your computer.
Evet ama sen "şeylerime dokunmak yok" dediğinde onların süt ya da bilgisayar falan olduklarını düşünmüştüm.
Yeah, no, I meant don't touch my stuff.
Hayır, şeylerime dokunma demek istemiştim.
Yeah, but when you said, don't touch my stuff, I thought you mean like, your soy milk and your computer.
Evet ama şeylerime dokunma derken bilgisayarı, sütü falan kastediyorsun sanmıştım.
I don't want you to touch my stuff!
Eşyalarıma dokunmanı istemiyorum!
And don't touch my stuff, bitch.
Ve benim eşyalarıma dokunma, seni kaltak!
Don't touch my stuff!
Eşyalarıma dokunma.
- Don't touch my stuff.
- Eşyalarıma dokunma.
- Hey, hey, don't touch my stuff!
- Eşyalarıma dokunma!
Don't touch my stuff, all right?
- Eşyalarıma dokunma, tamam mı?
Don't touch my stuff. This is my stuff.
Bunlar benim.
Don't touch my stuff!
Eşyalarıma dokunmayın!
How many times have I warned you - don't touch any of my stuff.
Seni kaç kez uyardım. Benim çalışmalarıma dokunma.
Ah, don't touch my stuff.
Eşyalarıma dokunma.
And don't touch my stuff.
ve sakın eşyalarıma elini sürme.
Don't touch any of my stuff.
Hiçbir eşyama dokunma.
You don't ever touch my stuff again!
Sen, bir daha eşyalarıma elleme!
And don't touch my stuff!
Ve eşyalarıma dokunma!
You don't touch my stuff.
Eşyalarıma elini sürmeyeceksin.
Don't touch my stuff.
Eşyalarıma dokunma!
Don't ever touch my stuff.
Bir daha asla benim eşyalarıma dokunma.
I'll be there soon, don't touch my stuff.
Birazdan orada olurum, eşyalarıma sakın dokunma.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]