English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ E ] / Exclaims

Exclaims traducir turco

171 traducción paralela
( JOHNNY EXCLAIMS ) You bet it is.
Buna emin olabilirsin.
( EXCLAIMS )
Ve biz peçetelere bakacağız. - Çok sıkıcı.
( EXCLAIMS )
Çüşşş, çüşşş.
[exclaims]
Bekle bir dakika.
( EXCLAIMS )
İşte.
Totally flabbergasted he exclaims :
Afallıyor ve şöyle diyor :
( EXCLAIMS ) I don't like that.
Hoşuma gitmedi.
[EXCLAIMS]
Lanet olsun.
( EXCLAIMS ) Sentinel 14 damaged by unknown mutant.
Sentinel-14 zarar gördü.
Now, where were... ( WOLVERINE EXCLAIMS )
Nerede kalmıştık?
Ohh... ( Exclaims ) Am I still in one piece?
Ohh... Hala tek parça mıyım?
What the? ! ( Exclaims ) ( Laughs )
Ne?
" He alone attains unto it who exclaims'lt is! It is! '
" Ona sadece'olan'diyen ulaşabilir.
- ( exclaims ) I gave him that frame.
Cenazemi mahvetme lütfen.
( crowd exclaims )
Buradaydı.
( Eduardo exclaims )
Merhaba. Merhaba.
( crowd exclaims )
Demek gitmiyorsun...
Here we go. ( Exclaims )
İşte başlıyor.
Lou ferrigno. [Exclaims]
Lou Ferrigno.
[Exclaims ] ♪ [ Both scatting]
Buraya gel!
[Exclaims]
- Selam.
This is where we're sleeping. [Exclaims] Don't Deacon and Kelly have a king-sized bed in there?
Deacon'la Kelly'nin çift kişilik büyük bir yatakları yok muydu?
And the winner is... - Ogdenville! - [Exclaims]
Ve kazanan Ogdenville!
( DAVE EXCLAIMS ) Wait! Shit!
Lanet olsun!
I'm sitting. ( EXCLAIMS ) Oh!
Beyninin futbol seven kısmını alıp... Cheryl'a vermem mümkün mü?
( EXCLAIMS ) Beaky.
Kim olduğu biliyorsun. - Evet.
( EXCLAIMS ) Mmm-hmm. Oh! Delicioso.
Evet biliyor musun, onuda düşündüm ve bil bakalım ne karar verdim?
I'll talk to him next Sunday. ( EXCLAIMS ) Thank you, honey.
Pekâlâ, kural kitabının yerini söyle.
( EXCLAIMS ) Jim, maybe he's just looking out for his son's future.
Jim, belki de oğlunun geleceğini düşünüyordur.
( EXCLAIMS ) Oh! Well, why don't we ask Cheryl because this is her room, too? I don't know.
Bununla 1 sayı aldın.
( EXCLAIMS IN SURPRISE ) Where's Angela?
- Angela nerede?
Looks like a dead baby's finger. ( exclaims in disgust )
Ölü bebek parmağına benziyor.
"Come on and let it snow." ( exclaims )
"Bırak yağsın kar."
( exclaims ) No, no. We'll want to have sex in every room, including yours.
Çünkü seninki de dahil, evin tüm odalarında seks yapmak isteriz.
[Exclaims] Look, look, look.
Bakın, bakın.
[Exclaims] Almost I forget.
Az daha unutuyordum.
( EXCLAIMS )
Ne kadar büyüktü gördünüz mü?
[Exclaims]
Jimmy!
It is simply... ( EXCLAIMS )
Basitçe...
( EXCLAIMS ) Horrible!
Korkunç!
Mom. ( EXCLAIMS )
Anne!
I don't know how you knew I was here, but... ( EXCLAIMS IN PAIN ) This entire ship is my weapon!
Tüm gemi benim silahim!
( EXCLAIMS )
Ama ya, azap çeken Sisifus gibi kazanamıyorsam?
- [Cheering ] - [ Exclaims] Come on, you!
Yazıklar olsun sana!
( EXCLAIMS )
Tanrım.
( EXCLAIMS )
Airman ( Kadir BEYRİBEY ) İYİ SEYİRLER
( EXCLAIMS ) It is so sad, isn't it? Yeah.
Çok üzücü, değil mi?
( EXCLAIMS IN ITALIAN )
Aman Tanrım!
( EXCLAIMS IN FRUSTRATION ) Well, our house is like a zoo.
Ne var ev hayvanat bahçesi gibi.
( EXCLAIMS ) Yeah!
- Tamam.
( exclaims ) Tastes like it, too.
Tadı da öyle.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]