English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ E ] / Excluded

Excluded traducir turco

496 traducción paralela
Consider yourself excluded
Oyundan atıldığını düşün.
"A marriage may be challenged by one of the two weds... whose consent was extorted with force... or excluded as a result of an error".
Evlilik anlaşması karı koca arasında şiddette dayanıyorsa, bu evlilik anlaşması bu suçtan, bu hatadan dolayı reddedilebilir. Ve bu evlilik tamamen geçersiz sayılır.
Before everything was clear, that was excluded.
O sırada bir şırfıntıyla Paris'teydim.
No one's excluded.
Hiç kimse istisna değil.
It covers, in all circumstances and countries except China, all risks of natural or accidental death... but doesn't cover suicide, which is excluded...
Poliçenin tamamı, Çin hariç her ülkede ve her koşulda doğal ve kaza sonucu ölüm riskini vesaire... kapsıyor. Ama cinayet ve intihar riskini güvence altına almıyor.
Yes, well, they excluded me.
Aslında onlar beni gruptan attı.
I propose that he should be excluded from the Club and his name should be entered in the secret minutes with small letters!
Kulüp'ten ihracını öneriyorum adı da küçük harflerle gizli tutanak defterine kaydedilmeli!
Henceforth, on any future floating crap game... that I arrange, I wish to inform you as of this date... that this broad is to be personally excluded.
Bundan sonra ayarladığım her kumar oyununda bilmenizi isterim ki, şu andan itibaren bu kadının gelmesine izin vermiyorum.
Present company excluded, of course.
Mevcut birlik hariç, elbette!
All evidence concerning the girl, the suspect's confession physical evidence would have to be excluded.
Kız hakkındaki her delil, şüphelinin itirafları somut deliller kesin olarak kullanılamazlar.
What seems quite clear now is that instead of trying to bring estranged and excluded Americans back into the national community the administration has chosen to accept and exploit the division within the country and to side with what it considers as the majority
Şuan açıkça görünen şu ki yabancılaşmış ve dışlanan Amerikalıları .. topluma geri kazandırmaya çalışmak yerine yönetim ülke içindeki ayrışmayı kabul etmeyi ve sömürmeyi seçti ve çoğunluk olarak düşündüklerinin tarafına geçti.
"All articles which are excluded shall be deemed included."
"Hesaba katılmayan bütün maddeler dahil sayılmaktadır."
Those who are prostituted are excluded from society by the same people...
Fahişelik yapanlar, onları o duruma getiren aynı kişiler tarafından...
- Why am I always excluded from the family?
- Ben niye hep aileden dışlanıyorum?
We remained excluded from every great event that had shaken it.
Bu yüzden hiçbir önemli olayın içinde yer alamadık.
Present company excluded.
Sözümüz meclisten dışarı...
His will expressly excluded Arlene Iverson.
Vasiyetinde, Arlene Iverson'ı özellikle mirasından mahrum bırakmış.
Members of the People's Army who fail to surrender their weapons to the authorities by March 15, 1945 are excluded from this decree of amnesty.
15 Mart 1945'ten önce... silahlarını yetkililere teslim etmemiş olan, Halkın Ordusu üyeleri, bu karardan hariç tutulmuştur. Madde 6
Most good men have been invited to the Grand Hearing how could I be excluded?
Bir çok kişi Ulu mahlemeye davet edilmiş Neden ben geri durayım?
I know that life's wonderful, but that I'm excluded from it.
Hayatın muhteşem olduğunu biliyorum, ama kendimi bunun dışında tutuyorum.
Present company excluded, of course.
Bu firma dışında tabiki.
Nothing was excluded from the investigations of the first scientists.
Geldiğimiz yolda öncü bilim adamlarının payını yadsıyamayız.
You wouldn't want to be excluded.
Bundan yoksun olmak istemezsiniz.
He wasn't excluded.
O da buna dahil.
I was in a state of mind that excluded every kind of logic
Öyle bir ruh halindeyim ki, her türlü mantığa karşı koyabiliyorum.
I was in a state of mind that excluded every kind of logic.
Öyle bir ruh halindeyim ki, her türlü mantığa karşı koyabiliyorum.
These other people who don't write, they're excluded.
Bu diğer insanlar kim yazamıyorsa, onlar hariç.
And as a result, as painful as it may be... I must rule in favor of the defense... and rule that the evidence be excluded.
Ve sonuç olarak, ne kadar acı verici olsa da, savunmanın talebini kabul edip, bu delili geçersiz sayıyorum.
People are fundamentally good, present company excluded and I believe if you give them a chance to live up to their obligations, they'll rise to the occasion.
Her insan özünde iyidir. Bu şirkettekiler hariç tabii ve sona sorumluluğunu bilmesi için ona fırsat tanırsak ve o da fırsatı değerlendirecek.
And it has long seemed to me ridiculous that the most committed anti communists in the southern hemisphere the South Africans should be excluded from NATO planning because of some unfashionable domestic attitudes.
Kendilerini komünizm karşıtlığına en çok adayan Güney Afrikalıların, birkaç modası geçmiş iç işleri tutum bahane edilerek NATO planlarının dışında tutulması bana son derece saçma geliyordu.
"Therefore, the membership of each fraternity must meet such physical standards or be excluded from this conference." Thank you.
- O yüzden bütün kardeşlik evi mensuplarının bazı fiziki standartlara uyması gerek. Yoksa kendileri konferanstan dışlanacaklardır. Sağ olun.
When Michael Bosworth was originally prosecuted... there was a significant part of the government's case... excluded from the trial because of an inadmissible confession.
Michael Bosworth'un esas davası sürdürülürken kamu davasını etkileyecek önemli bir kısmı,... uygunsuz şekilde itirafta bulunduğu için davadan hariç tutulmuş.
I felt excluded, that's all.
Dışlanmış hissettim, hepsi bu.
I never excluded you.
Seni hiçbir zaman dışlamadım.
Present company excluded, of course.
Tabii, sözüm meclisten dışarı.
Although I am an android, I have not excluded the possibility that I, too, may someday marry.
Bir android olmama rağmen benim de bir gün evlenme ihtimalimi olasılık dışı görmemiştim.
Now, there are many other factors that press in the same direction. If people try to enter the system who don't have that point of view, they're likely to be excluded somewhere along the way.
Bizim yalanladığımız şey imha programı ve imhanın kendisi özellikle de gaz odaları ve gaz vagonları.
I mean 99.9 per cent of the discussion excluded the option of a peaceful settlement.
Belki de size söylediğim her şey yanlıştır. Tabii ki yanlış olabilir, durumu çözmesi gereken siz değilsiniz.
Any Frenchmen present are excluded, of course.
Sözüm meclisten dışarı elbette.
By making it now, it would serve as a signal to all the women of Great Paxford who felt excluded by Joyce and her crowd.
Bunu gerçekleştirerek, Joyce ve ayaktakımı tarafından kendini dışlanmış hisseden Great Paxford'un bütün kadınlarına bir işaret vermiş olacağız.
- No one wants to see you excluded.
- En güzeli de kimse sizi sergiden mahrum görmek istemiyor.
Take all that money that we spend on weapons and defences each year and instead spend it feeding and clothing and educating the poor of the world, which it would many times over, not one human being excluded,
Her yıl silahlara ve savunmaya harcadığımız parayı, bunun yerine Dünya'daki fakirleri doyurmak, giydirmek ve eğitmek için harcayın. Bir tek insan bile istisna kalmaz ve evreni keşfedebilirdik.
Recent events have convinced me that mutants must not be excluded from our society.
Son Olayda Beni İkna Oldum Fakat Bu Mutant İdam Olmamalı
This court... has seen fit to ordain... that Johanna van Beethoven... shall be excluded from...
Bu mahkeme takdire uygun görmüştür ki Johanna van Beethoven evebeynlikden çıkarılmalı...
I wasn't aware the Romulans had been excluded.
Romulanlar'ın dışlandığından haberim yoktu.
The Founders requested that they be excluded.
Kurucular, onların görüşmelere katılmasını istemedi.
However it cannot be excluded... that he has fathered a family.
Ancak bunlar, bir aile babası olmadığı anlamına gelmez... 21.45
In a world where no one is excluded
... yürekleri ortada, insanlar oturuyor...
You never told me I'd be excluded.
Beni hep işin dışında tutuyorsun.
I'd look the same if I banged anyone in that elevator, present company excluded.
O asansörde kime çaksam, aynı şekilde görünürdüm. Az önceki de dahil.
Sheriff Boomer has become a national idol at a time when our people lack true heroes, yourself excluded, sir. It would seem wise not to lose him.
Onu kaybetmemek çok akıllıca bir hareket olurdu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]