English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ E ] / Executioners

Executioners traducir turco

92 traducción paralela
Two executioners use oars to move the accused in the water where she has no support.
Cellatlar, sanıkları suyun içinde bir destek bulamayacakları noktalara doğru kaydırmak için kürekler kullanır.
Down with the executioners!
Cellatlara ölüm!
ELI SCHLAGER Executioners
ELİ SCHLAGER cellat
But soft... here come my executioners.
Hah, işte benim cellatlar da geldi.
Who among us keeps watch from this strange watchtower to warn of the arrival of our new executioners?
Bu garip gözlem kulesinden aramızdan birisinin, Yeni mahkumların gelişini haberini mi veriyor?
" One of the executioners crashed down with his rifle.
" Cellatlardan biri tüfeğiyle içeri daldı.
- Executioners are coming.
- Cellatlar geliyor.
We are not executioners!
Biz cellat değiliz!
Since you're taking me to my death, that makes you my executioners.
Beni ölüme götürüyorsunuz. Bu da sizi benim cellatlarım yapar.
My executioners will have to stand in line.
Beni öldürmek için sιra beklemeleri lazιm.
How many cold-blooded executioners were necessary to raze to the ground everything that mankind had created in the course of many centuries?
Kaç tane soğuk kanlı cellada ihtiyaç vardı, insanoğlunun asırlardır yarattığı, bu değerleri yerle bir etmek için.
Executioners wore masks long ago.
Eskiden cellatlar da maske takardı.
Then your ex-slaves, instead of becoming your workers... will not become your bosses, Mr. Prada... but your executioners.
Sonra eski köleleriniz, sizin işçileriniz olacak yerde sizin patronlarınız olmaz Bay Prada ; ama cellatlarınız olur.
It was one of the executioners himself who told me that he shoved a broomstick up her vagina.
Onu aldıklarında kırbaçlanmaktan komaya girmişti ve kimse işini bitirecek kadar erdemli değildi.
And to think this was one of Beria's executioners.
Düşünün ki bu adam Beria'nın cellatlarından biriydi.
When police start becoming their own executioners where's it gonna end, Briggs?
Polisler, başka polisleri infaz etmeye başlarsa... bunun sonu nereye varır Briggs?
But soft. Here come my executioners.
Hah, işte benim cellatlar da geldi.
¤ "Treason, treason," I proclaim to the dead and the living,... ¤ the people's executioners killed Jaramillo.
¤ "Haydutluk, ihanet," ölüye ve yaşayanlara ilan ediyorum,... ¤ insanların cellatları Jaramillo'yu öldürdü.
To slay all executioners.
Tüm cellatları öldürmenin vakti.
Those are the Executioners. Over here on the left the Ghettos, they're Jewish.
Buradfa Executioners vardır Burada sol tarafta...
Quick! magistrates, police, provosts judges, racks, gibbets, and executioners. I will hang everybody...
Çabuk gidelim, komiserler, askerler, polisler, yargıçlar, hakimler, işkenceciler, cellatlar.
We're the executioners.
Biz cellatız.
We're not executioners.
Biz cellat değiliz.
Mine's The Executioners.
Benimki The Executioners.
Let us pray for the victims and for their executioners as well.
Şimdi, kurbanlar ve ayrıca onların cellatları için dua edelim.
You've seen how my executioners work.
Sen cellatlarımı çalışırken gördün.
But unfortunately we also let in some of the executioners.
Fakat ne yazık ki, aynı zamanda zalimler de içeri girdi.
YOU KNOW, PEOPLE TELL ME MOST EXECUTIONERS NEVER LOOK THE PRISONERS IN THE EYE,
Bilirsiniz, bana çoğu cellatın mahkumların gözlerine asla bakmadığı söylendi.
Look upon your executioners, killer of children.
Çocuk katili, cellatların geldi.
But, soft! Here come my executioners.
Ama durun hele, cellatlarım geliyor.
And he was not going to sit idly by... and wait for his executioners to destroy him.
Jordan, kendisini öldürecek polisleri bekleyemezdi.
Not by making deals with executioners.
Cellatlar ile anlaşma yapmayarak.
One more word about criminals and executioners and I'll send the lamb next door!
Suçlular ve cellatlar hakkında bir kelime daha edersen bu kuzuyu komşuya göndereceğim.
I'm gonna notify the executioners'guild.
- Cellatların esnaf birliğine bildireceğim.
Tired of being used as cannon fodder as inquisitors, as executioners, and as bloodhounds.
Piyon olarak, sorgu yargıcı olarak cellat ve av köpeği olarak kullanılmaktan bıktık.
And soon I'll be delivering you to your executioners.
Ve yakında seni cellatlarına teslim ediyor olacağım.
There are two executioners.
İki idam görevlisi var.
Don't worry, there's no executioners here.
Üzülme, burada cellat yok.
Poor folk, but no executioners!
Birkaç kendini bilmez var, ama cellat yok!
Remember Jesus'plea for His executioners!
Hz. İsa'nın cellâtlarını bağışlamasını hatırla!
Enver Bey himself was one of the most merciless executioners of my people, one of those responsible for their extermination in 1915.
O, en acımazsız Ermeni cellatlarından birisiydi Şu 1915 olaylarının baş sorumlularından birisiydi 1921 de Türkiyeyi eski sınırlarına geri getirme rüyasıı gördü
If the sword is with the Charmed Ones, it means we need a better class of executioners, that's all.
Kılıç Charmed Ones ile ise, Biz tüm cellat daha iyi bir sınıf, ihtiyacınız var demektir.
To provide you with more executioners and the training needed to drown the Charmed Ones in their own blood a seat at the table.
Daha cellat size sağlamak için ve kendi kanında Charmed Ones boğmak için gerekli eğitim Masada bir koltuk.
Good-lookers were... subject to... attacks from... their executioners... while being skewered.
İyi görünümlüler... şişlenirken... infazcıları tarafından... saldırılara... maruz kalırlardı.
And that would make us your executioners.
Bu da bizi senin cellatlarin yapar.
Woke up in bed with both my executioners.
Uyandığımda, her iki celladım da yatağımdaydı.
He remains a witness against the barbarism of the executioners. His life is an inspiration to us all.
"Onun yaşamı hepimiz için bir ilham kaynağıdır."
The executioners had gotten past the first obstacle.
Cellâtlar ilk aşamayı geçmişlerdi.
And the SS executioners knew that very well.
Tabii ki SS infazcıları bunun farkındaydılar.
They looked their SS executioners in the eye, but the SS men
Yaşamak istiyoruz! Çalışmak istiyoruz! "
Executioners of the cult...
dinin cellatları...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]