English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ E ] / Extending

Extending traducir turco

360 traducción paralela
May I ask, mister, if you're extending an invitation?
Acaba bu bir davet mi oluyor bayım?
I er... beg your pardon, sir, but... I'd like to take the liberty of extending my condolences.
Özür dilerim efendim ama... izninize sığınarak başanız sağ olsun demek isterim.
A narrow depression extending almost to the forehead.
Neredeyse alnına kadar uzanan ince bir girinti göreceksiniz.
Could you tell me why he didn't have the privilege of extending his tour of duty?
Ona neden diğerlerine tanındığı gibi görev uzatma hakkı tanınmadığını söyler misiniz?
Poor Papa and Mama must be turning over in their graves at me for not extending what little hospitality Greenbriar can offer.
Annemle babam benim yüzümden mezarlarında ters dönmüş olmalılar. Çünkü size Güneylilere özgü misafirperverliği gösteremedim.
We now know that at the peak of terror... The Tingler is a solid mass extending from the coccyx to the cervicals.
Şimdi şunu biliyoruz ki, dehşetin tepeye vurduğu anda Ürperteç, kuyruk kemiğinden servikale doğru katı bir kütle olarak yayılıyor.
The trees are extending their branches to strangle me!
Ağaçlar beni boğmak için dallarını uzatıyor!
305 and 309, reinforce roadblocks extending to Barstow.
305 ve 309, Barstow yolundaki engelleri takviye edin.
We know they're extending their airfield.
Havaalanlarını genişlettiklerini biliyoruz.
( Narrator )'In the 11th century, Europe was a patchwork of feudal states'extending from the Mediterranean to the shores of the North Sea.
.. Kuzey Buz Denizine kadar Avrupa'nın her yerinde..... derebeyleri egemendi.
There's a soft rubber catheter extending out through the lateral extent of the...
Yan tarafta gözüken, kauçuk sonda izleri...
Please, do us the honor... of extending our invitation to those of your party.
- Davetimize karşılık vererek lütfen bizi onurlandırın.
He'll be authorized to offer the Indians a reservation of two million acres... Extending from the south bank of the Forge to the Horse Mountains.
Kızılderililere, Horse dağlarından başlayıp Forge Nehrinin güney kıyısına uzanan 2 milyon dönümlük bir rezervasyon teklif edebilme yetkisi almış....
But I did succeed in extending life.
Ama yaşama süresini uzatmayı başardım.
I represent the estate of Charles F. Booker... late of St. Louis, Missouri... who was the previous legal owner of this property... and all the land extending in a 100-mile radius.
Bu mülkün ve 100 mil yarıçapındaki tüm toprakların önceki yasal sahibi olan, St.Louis Missouri'den Charles F. Booker'ın gayrimenkullerini temsil ediyorum.
this world being produced... precisely only as pseudo-enjoyment... which preserves repression within it. To the smug acceptance of what exists, purely spectacular revolt can be added... as something identical : this translates the simple fact... that even dissatisfaction became a commodity at the moment... that economic abundance found itself capable... of extending its production... to the point of utilizing even that sort of raw material.
Mevcut durumun gönüllü olarak kabulü, tamamen gösteriyle alakali asilikle bir arada bulunabilir – ekonomik bolluk o belirli hammaddeyi üretecek hacme ulasir ulasmaz memnuniyetsizlik bir metaya dönüsür.
Comrades : the Sud-Aviation factory at Nantes having been... occupied for two days by the workers and the students... of that city, the movement extending today to various... factories [ N.M.P.P. Paris, Renault
Nantes'deki Sud-Aviation fabrikasini iki gündür sehrin ögrenci ve isçileri tarafindan tutuldugunu ve bugün bu hareketin birçok fabrikaya " Yoldaslar : ( Paris'te NMPP, Cléon'da Renault, vs. )
... 400 miles off the coast of British Columbia... with a cold front extending west-southwest...
... 700 km'lik Columbia sahilinin... batı-güneybatısı soğuk bir ön cephe ile kaplanmış...
There is a safety hazard zone extending 25 metres from the ship.
Bir güvenlik risk alanı gemiden 25 metre ileriye uzanıyor.
Adama, the Council has taken a vote and has decided to rescind our edict, extending emergency powers, and giving you full command.
Adama, Konsey oylama yaparak eski kararımızı yürürlükten kaldırdı. Acil durum kuvvetlerini güçlendirmeye ve komutayı tamamen size bırakmaya karar verdik.
By that, I mean, if you would imagine these sticks extending all the way down to the center of the Earth they would there intersect at an angle of seven degrees.
Yani demek istedigim, eger çubuklarin dünyanin merkezine dogru izdüsümlerini uzatirsak, merkezde her birisi birbirinden 7 derece ile ayriliyordu.
You are the first woman i am extending my hand to... say yes or no.
Siz elimi uzattığım ilk kadın olacaksınız. Evet ya da hayır deyin.
I'm sure I speak for all of us in extending our welcome to you and your family.
Eminim ki size hoş geldiniz derken hepimiz adına konuşuyorum.
What bursts into light is the echo of what the night has submerged, extending into the invisible, what bursts into light.
Işıkta patlayan yankıdır, gecenin gizlediği, görünmezliğe uzanan, ışıkta patlayan.
I'm like a pain extending undotted, commaless.
Noktasız virgülsüz uzayan bitmek bilmeyen acı gibiyim.
NATO intelligence sources reported a massive build up of infantry and army divisions along the Elba river, extending all way south to the Czech border, which the US fears to seriously jeopardize the following round of the army reduction talks.
NATO İstihbaratı Çek sınırına boyunca uzanan Elba Nehri çevresinde büyük... bir askeri operasyonu onayladı. Görüşmeler... Sovyet Ordusunun durmamasıyla tehlikeye girdi.
So you gotta go in far as you can, extending the charge on the end of the pole.
Yani yapman gereken mümkün mertebe yaklaşıp sırıkla bombayı bırakıp tüymek.
Oh, I just think I'm extending professional courtesy.
Oh, ben sadece profesyonel nezaketimin yayıldığını düşünüyorum.
Yes, ma'am, but what about extending?
Anlıyorum madam, peki anlaşmayı uzatmaya ne diyorsunuz?
The pineal gland is oversized and extending through the optic thalami
Beyin epifizi göz sinir ucundan geçerek büyümüş ve genişlemiş.
The witness is extending the practical limits of the statute.
Tanık yasanın sınırlarını aşıyor Sayın Yargıç.
Extending.
Açılıyor.
But I found this new way of extending the chord changes so it was like a whole new song.
Ama akort geçişlerini uzatarak yeni bir tarz buldum ve tamamen başka bir şarkı gibi oldu.
I would like to begin... by extending my deepest sympathies to the families of... the innocent people killed in yesterday's attack.
Dünkü saldırıda ölen masum İnsanların ailelerine En derin sevgilerimi sunarak başlamak istiyorum
Your Aunt Belle told me you'd be takin'over the place... and I'm extending'my "condulations".
Belle teyzeniz işin başına sizin geçeceğinizi söylemişti ben de "tebrikatımı" sunarım efendim.
- Extending warp field forward. - Is that the forward limit?
- Warp alanını öne genişletiyoruz.
- Extending shields.
- Genişletiliyor.
Mr. Avoca talk to you about my extending my franchise?
Bay Avoca size taleplerimi büyüttüğümden bahsetti mi?
"It was not hard to find... " a gigantic swath of torn-up ground extending to the horizon.
Ufka kadar uzanan çiğnenmekten mahvolmuş devasa araziyi görmemek imkansızdı.
Thanks of extending the.. courtesy Brains. this way, Kai
Nezaketine bayıldım, ne akıl çok akıllısın böyle gel Kai buraya.
We can also think of technology, tools, say, like these tools here, as external devices used by brains for extending the power of the hands, or other devices like telescopes and microscopes as devices for extending the power of the eye.
Teknoloji ve aletlerin, diyelim buradakiler gibi aletlerin ellerin gücünü artırmak için beyin tarafından dışsal araçlar olarak kullanıldığını ya da teleskop ya da mikroskop gibi aletlerin gözün gücünü artırmak için kullanıldığını söyleyebiliriz.
There's one other thing. I'm particularly interested... in hearing your view on extending the sexual harassment law to include congressmen.
Ve cinsel taciz yasalarının kongre üyelerini de içine alacak şekilde genişletilmesiyle ilgili fikirlerinizi duymak ilgimi çekecek.
As to the first, small societies, extending over a long period,
Durumun ciddiyeti neydi? Gemiler bölgeye ne zaman geldi?
They're extending our tour.
Görevimizi uzatıyorlar.
They're extending their tour.
Görevini uzattılar.
We're extending the scan to adjacent levels.
Taramayı diğer bantlara yayıyoruz.
It is extending outward from the hull 17 meters from the ship.
Gövdeden dışarıya, geminin 17 metre uzağına doğru genişliyor.
Our nominees and assigns continue to multiply and expand extending our influence nationally and abroad.
Adaylarımız, içerde ve dışarda etkimizi ilerletmeye ve... genişletmeye ve katlamaya devam ediyorlar.
Well, then based on today's testimony I propose extending Mr. Bolton's contract for an additional 18 months.
Pekala, bugünkü ifadelere dayanarak Bay Bolton'ın kontratını 18 ay daha uzatmayı öneriyorum.
The breach can be temporarily sealed by extending our shields.
Yarığı kalkanları genişletip kapatabiliriz.
Well, first of all, I would like to thank you all for extending me the courtesy of your time and attention.
Her şeyden önce hepinize teşekkür ederim, bugün bana vaktinizi veriyorsunuz ve dikkatinizi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]