Finale traducir turco
1,160 traducción paralela
Q-man, you gonna take us to the final 4?
Selam Q - Man, bizi dörtlü finale götürecek misin?
The semifinals have resulted in just Team One and Team 99... going head-to-head in the finals.
Takım 1 ve Takım 99 finale kaldılar.
Yes, we're seconds away from what promises to be an exciting finale... between these two fierce competitors.
Bu iki hırslı yarışmacı arasında nefis finale saniyeler kaldı. Yerlerinizi alın...
They think he might not reach the f | nal.
Finale ulaşamayacağını düşünüyorlar.
Finale positions.
Final yerlerinize.
A grand finale?
Muhteşem final ha?
Yeah, I mean how could we have a grand finale without you, sir?
Tabi, sizsiz bir fianal nasıl düşünebiliriz?
Milo : The grand finale, that's great!
"Muhteşem Final", bu harika!
How could they have got into the semi final?
Yarı finale nasıl çıkabildiler?
He's returning to this film after a brief hiatus having spent the fall of the previous year filming three sequences the finale, it turns out, of the film.
Geçen yılın sonbaharını, sonradan filmin finali olduğu ortaya çıkacak olan, üç sahne çekimiyle geçirip kısa bir aradan sonra filme tekrar geri döner.
Um, Max is one of three finalists selected...
M, Max finale kalan son üçlüden biri...
- Finale? - Yeah, Ray- -
Evet Ray, Ray.
That means I have exactly an hour and a half until my final.
Bu da tamı tamına finale bir buçuk saatim var anlamına geliyor.
By the finale, I'll have made my overture.
Bu gecenin gecesinde. Finalde ben de kendi uvertürümü yapmış olacağım.
dd THE POSSIBLE DREAM dd dd FINALE OF SCENES dd dd THE MOMENT THAT SOME CALL ETERNAL dd dd THAT SOME CALL INSANE dd
# Gerçekleşebilecek bir rüya # # Sahnelerin finali # # Bazılarının ölümsüz #
And now, the grand finale.
Ve şimdi, büyük final.
Father Gallagher has decided to make the play the finale of tonight's bazaar.
Peder Gallagher Pazar'ın kapanışında oynamanıza karar verdi.
But you're part of the act now and for our grand finale you get to die.
Ama artık gösterinin bir parçasısın, büyük finalimizde de, öleceksin.
My dad will be the grand finale of the Thanksgiving Day parade.
Babam, Şükran günü yürüyüşünün kapanışını yapacak.
If you win your remaining matches and your opponents take key losses you could make the semis, or the finals.
Kalan maçlarını kazanırsan ve rakiplerin kaybederse yarı finale ya da finale kalırsın.
And here they are, the top six teams... who've made it to the grand finale, where they'll challenge to become British Champion.
Ve işte karşınızda, en üst sıradaki... 6 takımı görüyorsunuz, hepsi de İngiltere Şampiyonluğu için yarışacaklar.
I got my big finish.
Finale hazırım.
Well, it seemed like nothing was gonna go right.
Ama bir şekilde finale çıktık.
- Big finale-type kiss before leaving?
- Gitmeden önce final öpücüğü mü?
'The girls got three and a half stars and are in the quarter-finals.
Kızlar üç buçuk yıldız alıp çeyrek finale kaldılar.
Any of you seen the finale, the Entire finale?
Önceden finalin tamamını seyretmiş miydiniz?
yeah, Bob, what if this Happens before your finale?
Evet Bob, ya bunlar sizin finalinizden önce olursa?
Our grand finale.
Büyük final.
It's amusing for you guys to use kung fu to play soccer, and then to get into the finals.
Başta futbolda kung-fu kullanmanız oldukça eğlendiriciydi, ama sonra finale kadar geldiniz.
If you win your remaining matches and your opponents take key losses you could make the semis, or the finals.
Kalan maçlarını kazanırsan ve rakiplerin kaybederse Finale yada yarı finale kalabilirsin.
I have one more final to take.
Son bir finale gireceğim.
Well, that's the finals, and I think she's gonna go all the way, sir.
O akşam da finaller var ve muhtemelen finale kadar çıkacak efendim.
They're shooting the big finale.
Büyük finali çekiyorlar.
- Right on. This is what we got for the grand finale.
Son olarak elimizde bunlar var.
I think she's kind of working her way towards the finale.
Herhalde şu anda yavaş yavaş sona doğru ilerliyor.
You got the sand to give'm a grand finale?
Büyük bir final yapmak için vaktin var mı?
Otherwise, they are gonna get blown out and they will not advance to the finals.
Aksi halde finale yükselmeleri imkansız olmasa bile çok zor olacak.
I want to help. Plus I need an ending for the finale.
Yardım istiyorum. artı son bölüm içinde bir bitiş.
He's coming to the final.
Finale geliyor.
You almost made it to the semi-finals of DOA, Helena.
ÖYD'de neredeyse yarı finale çıkıyordun Helena.
I am going to run in the finals
Sizi finale iyi hazırladım biz kazanacağız.
But we have to recast the part today if we're gonna shoot the finale tonight.
Diğer taraftan finali bugün çekeceksek yeni oyuncuyu da bugün seçmemiz gerekiyor.
I heard that England made it to the finals in the World Cup.
İngiltere'nin Dünya Kupası'nda finale kaldığını duydum.
We went on the finals that year.
O yıl finale çıktık.
And oh, my big finale is a description of the whole end of the evening mopping up ceremony.
Kahveleri ve suları bitmişse dolduruyorum. Geceyi ise yerleri süpürme töreniyle noktalıyorum.
I will spend every day next week helping you prepare for the final, okay?
Ama salı günkü sınavdan sonra hâlâ aynı durumda olursan, önümüzdeki haftanın her günü seni finale hazırlarım.
Omar White is the grand finale.
Omar White kapanış gösterisini yapacak.
Dr Dorian, we're ready for the finale.
- Dr. Dorian, final için hazırız.
And what more fitting finale than to gaze reverently at Old Glory?
Ve Amerikan bayrağına gururla bakmaktan daha güzel bir son olamaz.
So this one time I was doing my big finale
Ablam bekâr.
Losers don't stay for finals.
- Kaybedenler finale kalamaz.