Flattered traducir turco
1,867 traducción paralela
John... I'm flattered.
John, gururum okşandı.
I'm really flattered, actually.
Gururumu okşadın aslında.
In fact, I'm a little bit flattered.
Aslında, hoşuma gitmedi değil.
I'm flattered but this technique is old too.
Etkilendim, ama bu eski bir yöntem.
I'm flattered, but I'm a medical consultant, not an actor.
Gururum okşandı, ama ben bir tıbbi danışmanım, aktör değilim.
Well, yeah, I was very flattered.
Evet. Gururum okşandı.
I'M FLATTERED.
Gururum okşandı.
Well, I'm flattered.
Onur duydum.
And you were so flattered.
Bu da seni gururlandirirdi.
- I'm flattered...
Gururumu okşadın...
Oh, I'm flattered.
Gururum okşandı.
Don't be mad. Be flattered.
Kızma, iftihar et.
Meghan, uh... I'm extremely flattered by your interest in my proposal.
Meghan.... benim teklifime ilgine çok memnun oldum.
And though I'm, you know, flattered by your interest in me,
Yine de gösterdiğin ilgiden dolayı gururum okşandı hani.
- Well, I'm flattered.
- Gururum okşandı.
I'm so flattered.
Beni şımartıyorsun.
Thinking back on how he flattered Suwa-dono, it seems he's taken a liking to the inspector this time
Suwa-dono'ya dalkavukluk ettiğini düşünüyorum da müfettişin de gözüne girmiş olmalı.
Most ladies would be flattered.
Çoğu kadının gururu okşanırdı.
I'm flattered, but I do have a responsibility to my patients.
Ama hastalarıma karşı bir sorumluluğum var.
Just to be clear, as flattered as I am I'm going to go wherever this investigation takes me.
Bilginiz olsun, gururum ne kadar okşanmış olsa da bu soruşturmanın sonuna dek gideceğim.
I'm flattered you think Todd would go to so much trouble to kill me.
Todd'un beni öldürmek için bu kadar zahmete girdiğini düşünmeniz gururumu okşadı.
I'm flattered.
Gururum okşandı.
I'm flattered.
Başım göğe erdi.
Okay. First of all, I'm flattered.
İlk olarak koltuklarım kabardı.
Coming from a fine actress like yourself, I'm flattered.
Senin gibi başarılı bir oyuncudan gelince gururum okşandı.
Well, i'm flattered, but my committment must be of course to the university.
Yo, onur duydum fakat üniversiteye bir açıklama yapmak gerekir.
I'm flattered.
Onur duydum.
- Graham, I'm flattered but there was a reason that we didn't work.
Graham, çok etkileyicisin.Ama birlikte çalışmamamız için bir neden vardı.
I'm, i'm flattered. "New york magazine" doesn't normally publish fiction.
Gerçekten gururlandım. New York Dergisi normalde kurmaca yazı yayımlamaz ama.
I'm flattered, okay?
Koltuklarım kabardı, tamam mı?
Should I be flattered?
Gururum okşanmalı mı?
I'm flattered, bro.
Gururum okşandı abicim.
I'm flattered you think so highly of me.
Hakkımda bu kadar iyi düşünmeniz koltuklarımı kabarttı.
I'm flattered, really.
Koltuklarım kabardı, cidden.
I'm flattered.
Koltuklarım kabardı.
I'm flattered by your proposal, but no, thank you.
Teklifiniz gururumu okşadı, ama olmaz, sağ olun.
I'm very flattered, Douglas but, erm, there's a problem. There's something I should tell you. Go on.
Çok teşekkürler, Douglas ama sana söyleme gereken bir durumum var.
I'm flattered you like me But I'm not the right man
Benden hoşlanman çok hoşuma gitti ama ben doğru erkek değilim.
On the contrary, she'd be flattered.
Aksine gurur duyardı.
She'll be flattered!
- Çok memnun olur!
I... I am flattered by your high opinion of me, but my worry is that... with my work at the university, I might not be able to contribute...
Beni beğenmenize çok sevindim ama endişem şu...
We should have flattered him.
Onu pohpohlamalıydık.
But I'm flattered.
Ama şımartıldım.
I'm flattered, but I don't think Jackie would be too happy about this.
Gurur duydum ama Jackie'nin hoşuna gitmez bence.
Oh, we'd be so flattered.
Büyük bir gurur olurdu.
We're all flattered that you would offer your home.
Bize evinizi teklif etmeniz çok hoş.
[Laughs] I'm, uh - I'm flattered.
Ben... ben gaza geldim.
Now the flatterer has been out-flattered.
İltifat iltifat olmaktan çıktı şimdi.
I am very flattered.
Sigara içmezsin ki sen.
I'm so flattered.
Gururum okşandı.
Well, I'm flattered.
Gururum okşandı.