France traducir turco
9,524 traducción paralela
The rising starts with prince Charles. And right now, the Bonnie Prince is in France.
İsyan Prens Charles'la başlıyor ve şu anda Güzel Prens Fransa'da.
Mother? Marie-France?
Marie-France?
Marie-France, don't be a bitch.
- Marie-France, cadılık yapma.
France.
- Fransa.
France.
- Fransa. Tanrım olamaz!
Oh, God, France.
- Fransa işte.
France. France.
Fransa!
France. - That's still not the answer.
- Hâlâ bir cevap vermediniz.
Soap, soap, France.
Sabun, Fransa. - Başka bir şey söyle!
He said that already. Don't say "France."
Fransa demeyi kes!
It was Jenny who took care of me after I returned from France with a stump of wood.
Fransa'dan bu ahşap kütükle döndükten sonra benimle ilgilenen kişi Jenny oldu.
Jamie told me you lost it while the both of you were fighting in France.
İkiniz de Fransa'da savaşırken bacağını kaybettiğini Jamie anlatmıştı.
Well, Jamie spent time in France fighting with the french army with Ian.
Jamie Fransız ordusuyla savaşmak için Ian'la birlikte Fransa'da zaman geçirmiş.
Ileana, France is in.
Ileana, Fransa kabul ediyor.
This has come all the way from France.
Bu ta Fransa'dan buraya geldi.
From France it's come.
- Fransa'dan geldi.
I left France, but if I talk to you in English, it's because the director asked me to.
Fransa'dan ayrıldım ama sizinle İngilizce konuşuyorsam, bu müdürüm öyle istediği içindir.
So where's France?
Fransa nerede?
And they had to move in a hurry to a castle in France.
Fransa'da acilen bir kaleye taşınmaları gerekmiş.
I have come here to offer my services to France.
Fransa'ya hizmetimi sunmaya geldim.
In the coming war with France, Alaman's gunpowder will be the decisive weapon.
Fransa'yla yaşanacak savaşta Alaman'ın barutu savaşın kaderini belirleyecek.
This is the future king of France.
Fransa'nın müstakbel Kralından bahsediyoruz.
In return for Samara and our Musketeer, France will hand over Tariq Alaman.
Samara ve Silahşorumuzun karşılığında Fransa Tariq Alaman'ı teslim edecek.
France has no further interest.
- Fransa ilişiğini kesiyor.
Sons and daughters of France, we must destroy the devil before he destroys us.
Fransa'nın çocukları şeytan bizi yok etmeden biz onu yok etmeliyiz.
One day soon I will rule France, with Queen Anne at my side.
Günün birinde Kraliçe Anne yanımdayken Fransa'ya hükmedeceğim.
The ruler of France?
Fransa'ya hükmetmek mi?
I am as loyal to France as any of you.
Fransa'ya hepiniz kadar ben de sadığım.
You have followed me across France to do God's work.
Tanrı'nın işini tamamlamak için benimle Fransa'yı geçtiniz.
Last of that hid in the cupboard from France?
Fransa'dan gelen yüklükte sakladığınız mı?
FRANCE : Your kitchen maid?
Aşçı yamağınla mı?
I'm amazed no one's attempted to sharpen a knife on the king of France.
Fransa Kralına kimsenin bıçak çekmemesine şaşırıyorum.
In France, they make their feelings known with hatchets and pikes.
Fransa'da hislerini balta ve mızraklarla belli ediyorlar.
~ Suppliers of fine goods, direct from France.
- Fransa'dan tedarikçiler getirmişti.
Safe and well in France, with no plans to return.
- Fransa'da hali keyfi yerinde, dönmeye niyeti yok.
Nazis are occupying France, but the war is coming to an end.
Naziler Fransa'yı işgal ediyor ancak savaş sona eriyor.
... fought in the trenches in France.
Fransa siperlerinde savaşmış.
Liberated France in the great war.
Büyük savaşta Fransa'yı kurtardım.
I-I shot a man through the teeth in Vichy, France.
Vichy, Fransa'da bir adamı dişinden vurmuştum.
In France after the Second War... they shaved a lady's head for bedding'the Germans, and they ran her out of town or worse.
Fransa'da, II. Savaş'tan sonra Almanlarla yatan kadının kafasını kazıtıp kadını şehirden atarlarmış. Ya da daha kötüsü.
Paris, France?
Paris, Fransa mı?
They were all lost in France during the war.
Savaş sırasında Fransa'da kaybolmuşlar.
The South of France.
Güney Fransa.
After a year as illegals in Turkey, we asked for asylum in France, the home of Human Rights and the Revolution.
Türkiye'de bir yıl kaçak yaşadıktan sonra, Fransa'dan sığınma hakkı istedik. Orası insan haklarının ve devrimin anayurdu.
We're in France.
Fransa'dayız baba.
I have to tell you we're staying in France.
Sana Fransa'da kaldığımızı söylemek zorundayım.
Iraj and Maryam were in France, Nasser in Sweden and Aziz in Germany.
Iraj ve Meryem Fransa'da idi, Nasser İsveç'te ve Aziz Almanya'da.
Our story began in Iran and will end in France.
Öykümüz İran'da başladı ve Fransa'da sona erecek.
Fereshteh's parents have settled in France.
Fereşte'nin ailesi Fransa'ya yerleşti.
Maryam and lraj live in France.
Meryem ve lraj Fransa'da yaşıyorlar.
_
Marie-France lütfen yapma.