Free booze traducir turco
143 traducción paralela
Sam Cheguez and free booze.
Sam Cheguez ve bedava içki.
Free booze and plenty of it.
Bol bol bedava içki!
Your friends, they come here for free food, free booze... and to suck up to you for donations.
Arkadaşların bedava yemek, bedava içki ve bağış için yağ çekmeye geliyorlar.
Free booze.
n? Ücretsiz alem.
Touring, making $ 40000 a night,... free drugs, free booze, stretched limos, penthouse suites,... groupies blowing me dawn to dusk.
Gezmekten bir gecede 40.000 dolar kazanmaktan bedava haplardan, bedava içki âlemlerinden limuzinlerden lüks otel odalarından sabahtan akşama kadar bana oral seks yapan kadın hayranlarımdan.
We're pounding'sauce. Free booze.
Kendimizi kumarhanede bulduk.
Riichi'll be there, and free booze.
Riichi de onun yanında. Hem beleş içki de var.
The old man wants us to believe he could care less about all this attention and free booze.
Bu yaşlı adam, bütün bu ilgiyi ve bedava içkiyi önemsemediğine inanmamızı istiyor.
Can you point me to the free booze?
Bedava içkiden ben de alabilir miyim?
Actually I'm just here for the free booze.
Aslında ben beleş içki için buradayım.
Free booze, great.
Beleş içki, güzel.
Free food, free booze.
Bedava yemek, bedava içki.
All you've got to say is free booze, spread the word, and half the town shows up.
Tek yapmanız gereken bedava içkilerinizi içmek, eğlenmek, ve kendini göstermek.
- Free booze!
- Bedava içki!
Free booze.
Bedava içki.
Gob is here, and they're drinking free booze.
Gob burada bedava içkileri içiyorlar.
It's not classy, but there's free booze and lots of ass.
mükemmeI değiI ama, bedava içki ve bir sürü göt var.
We have about 200 half-naked people out by the pool... continuous legal gambling and 24-hour free booze.
Havuzun yanında 200 yarı çıplak insan var... yasal olarak oynatılan kumarımız ve 24 saat bedava içkimiz.
She knows I can't turn down free booze.
Bedava içkiyi, geri çeviremeyeceğimi biliyor.
But it'll be good, you know, free booze, free food, hot chicks.
Ama güzel olacak, bedava içki, yemek ve seksi kızlar.
Girls, free booze, do a line.
Kızlar, bedava içki, toz.
They are stupid. But I figured I got a few days of free booze and food... before they kick me off. I could use a vacation.
Ama onlar beni kovmadan önce... beleş yiyecek ve içecekleri kullanabilirim.
Which means the added respect of my peers plus enough free booze fill Mike Kaleighs fake leg.
Bu demek ki yoldaşlarımın saygısına ek olarak Mike Kaleighs'in takma bacağının içine doldurucağım fazladan bedava içkiyi alıcam.
- Thanks. - Free food, free booze.
Beleş yiyecek, beleş içki.
Enjoy the free booze.
Serbest büfenin tadını çıkarın.
Oh, please, a sweetheart like you is a hot commodity especially one with access to free booze
Lütfen senin gibi bir sevgili iyi bir yatırımdır Özellikle bedava içki isteyen biri için
Ooh, look at me. I'm the big district attorney office chick... buyin'all my friends with free booze.
Bana bak, ben sosyete mahallenin avukat ofis yavrusu bütün arkadaşlarıma beleş içki ısmarlıyorum.
Free booze, hot asian chicks everywhere,
Beleş içki, her yerde fıstık Asyalı hatunlar,
Some Of You Came Here Tonight For The Free Booze, Right?
Bazılarınız buraya bedava içki için geldiniz, değil mi?
Great food, free booze and beautiful, albeit high-strung women.
Bedava yemek, harika içkiler ve çok güzel kadınlar.
- Not if it's about the duty-free booze... -... you asked me to buy.
Eğer o istediğin gümrüksüz içki ise hayır.
I put up a flyer at The Crab Shack advertising free food and free booze for all mourners.
Yengeç Kulübesi'ne bir ilan astım. Tüm yas tutacaklara beleş yemek ve içki vaat ettim.
Picks up free booze from office and hogs a mini country at my place.
Ofisten beleş içkileri aliyor Ve benim evimi işgal ediyor.
It's nice to know that the lure of free booze still gets the employees to do that hard overtime.
Bedava içkinin, çalışanları mesaiye kalmaya hala ayartabildiğini görmek güzel.
Come on. It's free booze and drunk spring break kids. What more could you possibly want from an evening?
Bedava içki, yarı yıl tatilindeki içkili gençler bir akşamdan başka ne isteyebilirsin ki?
You had me at "free booze." [Laughs]
Sen zaten beni bedava sarhoşluk diyerek kandırdın.
"The only good thing about a wake is the free booze," he'd say.
"Cenaze basinda beklemenin tek iyi yani bedava icki olmasidir." derdi.
If there's one thing I like more than free booze, it's a free bed.
Eğer beleş içkiden çok sevdiğim bişey varsa, o da bedava kalacak yerdir.
Right, charge your glasses with free booze, and raise'em.
Şimdi bardaklarınızı beleş içkiyle doldurun ve kadeh kaldırın.
Food, booze and accommodation free.
Yemek, içki ve kalacağın yer beleş.
The booze is free and maybe I'll get laid.
Alkol bedava ve kadın da bol.
This is the end result of all the bright lights... and the comped trips, of all the champagne... and free hotel suites, and all the broads and all the booze.
Bütün bu parlak ışıkların, ücretsiz seyahatlerin... şampanyanın, bedava otel süitlerinin... onca kadının ve onca içki aleminin getirisi budur.
- Booze, broads and free hotel suites for the high roller...
- Kumar tutkunlarina alkol, tütün ve bedava otel odalari...
The state line was one hour and one half... a short ride to Evingston, Wyoming... where you could get booze like a free man... like boozers used to go to Canada for the poison during Prohibition.
Eyalet sınırı bir buçuk saat mesafedeydi... Evingston'a kısa bir yolculuk, Wyoming... Özgür bir adam gibi alkollü içki alabileceğimiz yer.... alkollü içkilerinde yapım sırasında Kanada'dan zehir aldığı gibi.
- They just came here for the free booze.
- Sadece ücretsiz içki için geldiler.
Couple things about Theta Beta. Their parties are notorious. Nothing but free-flowing booze and boys.
Theta Beta'yla ilgili bilmen gereken şey, okul prensiplerinin aksine partilerinin alkol ve erkeklerle dolu olduğudur.
You throwing a big, free party with lots of booze and food and all your single, desperate girlfriends from college?
İçkili ve yemekli büyük bir düğün yapıyorsun ve üniversiteden bütün umutsuz bekar kız arkadaşların geliyor.
Begging us to break freeof our prisons while stuffing his face with free foodand draining our booze.
Bizim beleş yiyecek ve içkilerimizle karnını doyururken, bize zincirlerimizi kırmamız için yalvarıyor.
He's trying to get students to vote for him by offering free alcohol to them. Bribing them with booze.
Öğrencilerin ona oy vermesini onlara alkol vererek sağlamaya çalışıyor.
Welcome you to Springfield's first booze-free St. Patrick's Day.
Hepiniz içkinin serbest olduğu ilk Aziz Patrick Günü'ne hoşgeldiniz.
I'm free of the booze. You're off your folks.
Benim içkilerim yok, senin de ebeveynlerin.
booze 187
free beer 19
free food 26
free as a bird 28
free man 17
free card 49
free will 29
free of charge 82
free at last 59
free me 36
free beer 19
free food 26
free as a bird 28
free man 17
free card 49
free will 29
free of charge 82
free at last 59
free me 36
free zone 79
free environment 20
free and clear 29
free country 23
free drinks 25
free to go 17
free them 60
free environment 20
free and clear 29
free country 23
free drinks 25
free to go 17
free them 60