English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ F ] / Frosty

Frosty traducir turco

581 traducción paralela
The paper says it's going to be frosty in a day or two.
Gazete, bir iki güne kadar don geleceğini yazıyor.
When she sits down, she shakes and quivers like a bowl of jelly on a cold and frosty morning!
Oturduğu zaman yeri göğü bir kase jöle gibi titretiyor!
I knew families at home would be getting up on frosty mornings... driving their sons to a place of hurried good-bye.
Kasabada, ailelerin puslu sabahlara uyanıp oğullarına aceleyle veda edeceklerini biliyordum.
If this ain't a frosty Friday.
Bu dondurucu bir cuma değilse...
It's like being by a pot-bellied stove on a frosty morning.
Soğuk bir kış günü, sıcak bir sobanın yanında oturur gibi.
Like a pot-bellied stove on a frosty morning.
Soğuk bir günde, bir soba gibi.
Frosty.
Frosty.
Here, Frosty.
Buraya, Frosty.
Frosty, stop that.
Frosty, kes şunu.
- Frosty.
- Frosty.
Frosty. Frosty.
Frosty..
Come on, Frosty. Come on.
Gel, Frosty.
Oh, Frosty!
Frosty!
Frosty!
Frosty!
Frosty, come... Oh! Oh, Frosty!
Frosty, gel!
One frosty one coming up.
Hemen buz gibi bir tane geliyor.
Well, if it isn't Frosty the Snowman.
Şuna bakın, kardanadam oldu!
How about... Frosty?
Frosty'ye ne dersiniz?
Frosty?
Frosty?
Frosty it is.
Frosty olsun.
Frosty the snowman!
Kardan Adam Frosty!
Frosty the snow - - Come back here, YOU!
Gel buraya!
That hat brought Frosty to life.
Şapka onu canlandırdı.
But you can't take that hat back, it brought Frosty to life
Şapkayı geri alamazsın, o Frosty'ye can verdi.
But we saw Frosty come to life, didn't we?
- Frosty'nin canlandığını görmedik mi?
Aw, Frosty, we don't care what grown-ups say, we know you DID come to life.
Frosty, yetişkinlerin ne söylediği umurumuzda değil canlandığını hepimiz biliyoruz.
We know, Frosty.
Biz biliyoruz Frosty.
Now, of course, the hat DID belong to Frosty and the children.
Elbette, şapka Frosty ve çocuklara aitti.
Let's see if it will make Frosty alive again.
Frosty'yi yeniden canlandıracak mı, görelim.
What's the matter, Frosty?
Sorun ne Frosty?
Why, Frosty?
Neden Frosty?
Oh, Frosty, you just can't melt!
Frosty, öylece eriyemezsin!
You'll be safe there, Frosty!
Güvende olacaksın Frosty!
Hurry up, Frosty, the train is pulling out!
Çabuk ol Frosty, tren kalkıyor!
Frosty realized that Karen had to get out of that car as soon as possible.
Frosty, Karen'ın bir an önce o vagondan çıkması gerektiğini anladı.
So when the little freight train stopped to let an express full of happy Christmas travelers pass, Frosty took advantage of the opportunity and quickly got them all off.
Yük treni mutlu Noel yolcularıyla dolu yolcu treninin geçmesi için durunca Frosty fırsatı değerlendirip herkesi vagondan indirdi.
Frosty wanted to get as far away as he could before Hinkle woke up.
Frosty, Hinkle kendine gelmeden ondan olabildiğince uzaklaşmak istedi.
Frosty was careful to stay far away from the flames.
Frosty alevlerden uzak durmaya özen gösterdi.
So Frosty kept a silent vigil, waiting patiently all through the night until Santa would arrive.
Böylece Frosty bütün gece Noel Baba gelene dek sessizce nöbet tuttu.
You see, Frosty, since he was made of snow himself was the fastest belly-whopper in the world.
Malum, Frosty kardan yapıldığı için kendisi dünyanın en hızlı göbek kayıcısıydı.
And now it was Frosty's good fortune that right at the bottom of the hill was a tiny greenhouse used to grow precious tropical poinsettias for Christmas.
Frosty'nin talih yüzüne gülmüş tepenin yamacında eskiden Noel için değerli Atatürk çiçeği yetişen bir sera belirmişti.
And when they didn't find Frosty and Karen on the hill... Santa followed Frosty's path in the snow to the greenhouse.
Yamacın dibinde Frosty ve Karen'ı bulamayınca Noel Baba seraya kadar Frosty'nin ayak izlerini takip etti.
Frosty's not gone for good.
Frosty temelli gitmedi.
Now you go home and write "I am very sorry for what I did to Frosty" a hundred zillion times.
Eve dön ve yüz zilyon kez "Frosty'ye yaptıklarım için özür dilerim" yaz.
Come on, Frosty, we're all waiting for you.
Hadi Frosty, seni bekliyoruz.
And so Santa took Karen home and made ready to bring Frosty back to the north pole.
Böylece Noel Baba Karen'ı evine götürdü ve Frosty'yi Kuzey Kutbu'na geri götürmek için hazırlandı.
Karen hated to say goodbye to Frosty, but as Santa promised, Frosty returned every year with the magical Christmas snow.
Karen Frrosty'yle vedalaşmaktan hiç hoşlanmadı ama Noel Baba, Frosty'nin her yıl sihirli Noel karıyla döneceğine söz verdi.
And with Frosty the snowman, Christmas was always very merry indeed.
Kardan Adam Frosty'yle Noel hep daha neşeliydi.
It's frosty!
- Ne keskin bir soğuk be!
[ Frosty the snowman, was a jolly, happy soul.
Kardan Adam Frosty
[ Frosty the snowman is a fairy-tale they say.
Çeviri : fundaisy İyi seyirler dilerim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]