Gently now traducir turco
139 traducción paralela
Gently now.
Yavaşça kaldırın. Ne yapıyorsun? Haydi kaldır.
Gently now.
Gayet yavaş.
Gently now.
Dikkatli ol.
Very gently now.
Son derece yavaş.
Gently now, gently now, gently.
Şimdi yavaşça, yavaşça, yavaş.
Gently now.
Nazikçe.
Gently now, Johnnie.
Yavaşça, Johnnie.
- Gently now.
- Yavaş.
Gently now.
Yavaş ol.
Not so strong, gently now.
O kadar sert değil, yavaş ol biraz.
Now, sit him down straight, and gently pat him on his back.
Onu düz bir şekilde oturtup, nazikçe arkasına vurursun.
Now, gently does it.
Yavaş indirin.
I dealt gently with this oaf. If others would speak, let it be now!
Başka sözü olan varsa, konuşsa iyi eder.
Now, gently.
Nazik ol.
Gently. All right for the baker to come aboard now, sir?
- Fırıncı artık yukarı çıkabilir mi efendim?
Now when she's alone, she takes them out and looks at them handles them gently, curiously puts them on and stares at herself in the mirror and then goes into that other world, is someone else again.
Şimdi yalnız, arada onları çıkarıyor ve bakıyor onları nazikçe ve merakla elliyor ve onları takıp aynada kendini seyrediyor ve sonra sanki başka bir dünyada başka biri oluveriyor.
Gently, as you say it now.
Şimdi dediğin gibi tatlı.
Now, gently around the first turn, and let them run!
İlk virajı yavaşça al ve bırak koşsunlar! Haydi!
Now, back again, gently.
Tekrar, nazikçe.
Now remember, gently.
Şimdi unutma, nazikçe.
Now, very gently.
Şimdi gayet nazikçe.
All right, fellas, now gently, just turn around and try to find your way in your own footsteps.
Pekala, arkadaşlar, şimdi yavaşça geri dönün ve kendi ayak izlerinizin üzerinden yürümeye başlayın.
Now hold them gently... "... slowly... " "... imagine it's me. "
Şimdi... göğüslerini nazikçe okşa... yavaşça... sanki benmişim gibi.
Mm-hmm. Now, gently does it.
Yavaşça.
Now... just lift your foot very, very gently.
Sadece ayağını çok yavaşça kaldır.
Now let me break it to her gently, personally.
Bırak da ona nazikçe, bizzat çıtlatayım.
Tie him gently, now.
Nazikçe bağlayın.
Now gently with the clutch...
Şimdi yavaşça debriyaja...
Gently. Now, gently.
Usulca, usulca.
Now I could never be sure... but I thought that I heard the sound of taps being played... gently.
Şimdi kesin emin olamasam da teypten bir cenaze marşı çalındığını hatırlar gibiyim. Hafif tonda.
Gently, now.
Şimdi yavaşça.
And we have just now gently laid your dead to rest.
Bugün ise, ölüleri gömmeyi henüz bitirmiştik.
Now, gently, will ya?
Kibar davran adamım.
Now lower your eyelids, gently close your eyes
Şimdi yavaşça göz kapaklarınızı indirin, ve gözlerinizi kapayın.
Now, remember, for distance you gotta gently but firmly grip the club.
Unutma, uzak atışlar için sopayı nazikçe ama kararlı bir şekilde tutacaksın.
Unfortunately, I couldn't hear his siren at first, but luckily police cars are now equipped with rammers that gently eased me into the rail.
Maalesef ilk anda sirenini duyamadım ama neyse ki polis arabaları artık darbe koruyucular var da beni nazikçe yol kenarından parmaklıklara itti.
Now turn over gently - right side. Ok, good.
Güzel!
Now, Karen, could you please just turn your head gently from side to side.
Şimdi Karen, başını hafifçe sağa-sola döndürebilir misin?
I wanted to break it to you gently, now I've had to spring it on you at bedtime.
Bunu sana alıştıra alıştıra söylemek istemiştim oysa gecenin bir yarısı pat diye söylemek zorunda kaldım.
Now, what I want you to do is put your hand down here and pull very gently, okay?
Yapmanı istediğim şey, eIini buraya koyman... ...ve nazikçe çekmen, tamam mı?
Now gently pull down towards the floor.
Şimdi yavaşça yere doğru çekin.
All right, now, gently.
Tamam, şimdi, yavaş.
Now gently.
Yavaşla.
Now stroke it gently on your pussy!
Şimdi nazikçe amını okşa!
Now gently compress the heart between your fingers.
Şimdi kalbi nazikçe parmaklarının arasında sıkıştır.
All right, now spread it very, very gently.
Pekala. Şimdi çok yavaşça kes.
Gently, now. One.
Nazikçe.
Gently now.
- Nazik ol.
Now gently squeeze.
Tam isabet!
Okay, now take your hand out gently.
Tamam, şimdi yavaşça elini dışarı çıkar.
Just slap his face gently. Come on now.
Hafifçe tokat at.
nowhere 621
now you see me 17
now we're talking 175
now it's your turn 200
now you're talking 179
nowhere to run 17
now you know 219
now i'm 51
now is the time 102
now that i think about it 142
now you see me 17
now we're talking 175
now it's your turn 200
now you're talking 179
nowhere to run 17
now you know 219
now i'm 51
now is the time 102
now that i think about it 142
now it's my turn 140
now's your chance 115
now if you'll excuse me 220
now then 570
now i am 50
now look 431
now is not the time 119
now go 556
now it's mine 27
now i 66
now's your chance 115
now if you'll excuse me 220
now then 570
now i am 50
now look 431
now is not the time 119
now go 556
now it's mine 27
now i 66