Now we traducir turco
104,108 traducción paralela
And now we both want Quinn to pay for what he's done.
Şimdi ikimiz de Quinn'in ona yaptığını ödemesini istiyoruz.
Now we are the pure and the true!
- Şimdi saf ve gerçek olan biziz!
Now we're even.
Şimdi ödeştik.
Okay, so now we just to figure out what their shared motive is.
Şimdi tek bulmamız gereken ortak gerekçenin ne olduğu.
Now we're going to clean and irrigate, so bear with us.
Yarayı temizleyip dezenfekte edeceğiz, biraz dayanın lütfen.
What we need now is a man.
Şu anda bir erkeğe ihtiyacımız var.
We gotta go right now.
Hemen gitmelisin.
No, we cannot talk about this right now.
Dur, bunu şu an konuşamayız.
We should leave right now for this very real emergency.
Bu çok gerçek acil durum yüzünden - hemen gitmeliyiz. - Evet.
We didn't mean to ruin your fun, now.
Eğlencenizi bozmak istememiştik.
Now, we're playing it mine.
Şimdi benimkini uyguluyoruz.
Hey, man, now that we're neighbors, we can bro down, hang out, Chill-doh Baggins.
Hey dostum, madem komşu olduk, daha sık takılırız, büyücü-torun gibi.
Now, according to comparison charts between Banneker's map and, what I've been able to chart of this tunnel system, we're close.
Ş imdi, tünel sistemiyle Banneker'ın haritasını karşılaştırdığımda yakınındayız.
We shall now hear from both sides.
İki tarafı da dinleyeceğiz.
Hey. We need to get out of here right now!
Hemen buradan çıkmalıyız!
It's all right. We need to get out of here, now.
- Buradan hemen çıkmalıyız.
We need to get out of here now.
- Buradan hemen çıkmalıyız.
We need to go, now.
Hemen gitmeliyiz.
We're nothing but black lines on your back now.
Artık sırtındaki siyah çizgilerden başka bir şey değiliz.
- Now, this is gonna be no easy task, my friend, but if we ever see Azra...
- Bu kolay bir görev olmayacak dostum ama Azra'yı görmek istiyorsak...
Now, we know from your hormonal tests that you've been ovulating as expected.
Hormon testlerin, beklendiği gibi gebeliğe uygun olduğunu gösteriyor.
You should be ovulating five or six days from now, so I'll see you then and we will do our very best, all right?
Bundan beş ya da altı gün sonra uygun hâle gelebilirsin. O zaman tekrar gelirsin ve elimizden gelenin en iyisini yaparız tamam mı?
That's how we got to where we are right now.
Şu an bulunduğumuz yere bu sayede geldik.
But, hey, it's the world we're living in now, right?
Ama artık böyle bir dünyada yaşıyoruz öyle değil mi?
But we need to go now.
Ama hemen çıkmalıyız.
We can go now.
Artık gidebiliriz.
- No, we'll speak now.
- Olmaz, şimdi konuşacağız.
Now it's a nightmare, because we know it could turn at any second and kill us, just like it did to 18 of our brothers and sisters, who we honor today among them, Erin, Samuel, and Louis.
Şimdiyse bir kabus, çünki, bizi bir saniyede öldürebileceğini biliyoruz, aynen bugün burada onurlandırmak için bulunduğumuz, aralarında Erin, Samuel ve Lois'in bulunduğu kardeşlerimiz gibi.
We're leaving. Now.
Gidiyoruz, hemen.
We should have heard something by now.
Şimdiye dek haber almalıydık.
We need to wash our hands of this right now, before it gets back to us.
Kendimizi aklamalıyız. Hem de hemen, ucu bize varmadan.
Sorry, ma'am, we need to take him now.
Üzgünüm efendim. Artık içeri almamız gerekiyor.
We're now over an hour into President Kirkman's surgery, and so far, no news seems to be good news.
Başkan'ın ameliyatı başlayalı bir saatten fazla oldu ve şimdilik haber almamış olmamız aslında iyi bir haber.
What do we do now?
Ne yapacağız?
Right now, we're one and the same.
- Şu anda ikimiz aynı kişiyiz.
Yeah, we're just coming back from Norfolk now.
Evet, şu anda Norfolk'tan dönüyoruz.
We'll never know now.
Artık bilemeyeceğiz.
I told you every move we make now has to be cautious.
Her hamlemizi dikkatlice planlamalıyız.
- We go now.
- Harekete geçiyoruz.
If you want to keep your options open, sir, I suggest we get those UAVs off the ground now.
Alternatifleriniz olsun istiyorsanız araçları şimdiden kaldıralım, derim.
Now, politics is perception. We both know that.
Siyasette en önemli şey algıdır, bunu ikimiz de biliyoruz.
We're in the process of recalling them now, sir.
Şimdi geri çağırıyoruz efendim.
You know, if... if we waste the goodwill of the American people right now, the President doesn't stand a chance in Hell of getting anything done, okay?
Amerika halkının iyi niyetini şu anda boşa çıkarırsak Başkan'ın hiçbir şey başarmaya fırsatı dahi olmayacak.
Right now, we have Montana Senator Jack Bowman,
Şu anda Hart Senato Binası'nda Ödenek Komitesi Başkanı
We can't introduce our own bill now.
Kendi taslağımızı sunamayacağız şimdi.
So now we're at 48.
- 48 mi kaldık şimdi yani?
We have a lot of momentum right now.
Epey ivme kazandık.
Now, listen, you let me know when you have Goodman on board. We'll see what we can do about pushing it out of committee.
Goodman da dâhil olunca söyle.
Now, we both know an accusation is just as bad as a conviction. I-I'm sorry.
Biliyoruz ki ithamlar, mahkûmiyetle eş değerdir.
We need to cut her loose now.
Onunla bağımızı koparmalıyız.
Yeah, we're assessing it now.
Evet, şimdi değerlendiriyoruz.
now we're talking 175
now we're even 109
now we're cooking 18
now we wait 62
now we're getting somewhere 104
now we can talk 23
now we know 71
now we're here 19
now we can go 17
well 438053
now we're even 109
now we're cooking 18
now we wait 62
now we're getting somewhere 104
now we can talk 23
now we know 71
now we're here 19
now we can go 17
well 438053
welcome 4679
welcome to hell 49
we need you 478
we are going 52
week 129
weekly 26
west 535
wednesday 345
weeks 936
wells 385
welcome to hell 49
we need you 478
we are going 52
week 129
weekly 26
west 535
wednesday 345
weeks 936
wells 385