English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ G ] / Good luck with it

Good luck with it traducir turco

125 traducción paralela
- Good luck with it, anyway.
- Yine de rastgele!
- Good luck with it, now, huh?
- Şansını iyi değerlendir olur mu?
Jolly... jolly good luck with it.
Bol...
- Good luck with it.
- Hayırlı olsun.
Good luck with it.
Sana kolay gelsin.
- Well, good luck with it, Dawson.
- İyi şanslar, Dawson.
I'm not sure what that is, but good luck with it.
Ne olduğunu bilmiyorum, ama bol şans.
Good luck with it all anyways.
Yınede sana iyi şanslar.
Good luck with it.
İyi şanslar.
Good luck with it.
Ve takvim için iyi şanslar.
Good luck with it, Vincent.
Bol şans Vincent.
Good luck with it.
Bol şans sana.
Good luck with it.
Sana iyi şanslar
Good luck with it!
İyi şanslar!
And good luck with it.
Ve bu konuda başarılar.
Good luck with it, though.
Bu konuda iyi şanslar size.
Well, good luck with it, man.
Bol şans sana, dostum.
..tell him good luck with it from me.
... ona bu işte benim adıma iyi şanslar dile.
Well, whatever the plan is, good luck with it.
Planın her ne ise, iyi şanslar.
- Well, good luck with it.
- İyi şanslar dilerim.
Thanks for the chat and good luck with it all.
Sohbet için teşekkürler. Sana tüm bunlarla kolay gelsin.
It's just a little good-luck charm I carry around with me.
Uğur olarak yanımda taşıdığım ufak bir şey.
It's always good luck to launch something with champagne.
Bir şeyi şampanyayla başlatmak her zaman şans getirir.
Personally, I think it's a good cause and all that, and I wish you luck with it.
Kişisel fikrim, Bence bu iyi bir sebep ve bununla birlikte umarım şansın yaver gider.
With all this good luck I've been having, it could be I've been cheating.
Sahip olduğum tüm bu şans, belki de hile yaptığımdandır.
Um, good luck with it.
- Sana iyi şanslar.
that the first-born, if it's a boy, um, they rub it with blubber for good luck.
İlk doğan bebek erkek olursa şansı bol olsun diye fok yağıyla ovulurmuş.
Oh, the hell with it. Good luck, you two.
Oh, boş ver.
I'd wish you good luck, but you wouldn't know what to do with it if you got it.
Size şans dilemek isterdim ama siz onunla ne yapacağınızı bile bilmiyorsunuz.
She sneezes with flowers. That's good luck! It's good luck if you sneeze.
- Papatyalar, bu şanslı gününüz demek.
So with a fond farewell from his closest friends and gifts of good luck, best wishes and useless junk... Although it's the thought that counts.
En yakın dostlarından içten bir veda uğurlar, iyi dilekler ve ıvır zıvır hediyelerle...
Good luck with it.
O zaman iyi şanslar!
- In my country... it is good luck to fall in love with an older woman.
- Benim ülkemde... Benim ülkemde kendinden daha büyük bir kadına aşık olmanın şans getirdiğine inanılır.
If I ever hooked up with somebody good, it would be pure luck.
Eğer iyi biriyle çıkacak olursam, tamamen tesadüf demektir.
Good luck with the maximum security, but I warn you, it won't help catch our perp.
Ayrıca, sizin şu korsan izleme sisteminiz adamımızı durdurabilirse çok şaşıracağım.
And good luck with your flick. Would it matter if I told you I was a huge fan?
Büyük bir hayranınız olduğumu söylememin bir faydası olur mu?
The creator of these runways is very fastidious and, with luck, it will stop to clear away the twigs and then give us a chance to have a good look at it.
Bu yolları yapan şey çok titizdir ve şansımız yaver giderse burada durup dalları temizlemek isteyecektir. O zaman biz de onu gözlemleme fırsatını elde etmiş olacağız.
That just about covers it. Good luck with the padded cell.
Sana iyi şanslar
Well, ladies, it's fascinating. Good luck with your work.
Güzel, bayanlar.İşinizde başarılar.
Good luck with whatever it is you're planning.
Ne planlıyorsan, onda başarılar.
Well, good luck with... it.
Belki de çoktan ofise gitti, kavhe içiyor. İkiniz de dışarıdasınız, bu garip oldu.
I just wanted to say, good luck and it was good riding'with you.
Sadece iyi şanslar dilemek istedim ve... seninle sürmek güzeldi.
But it was nice to meet you, and good luck with all your work here.
Ama seninle tanışmak güzeldi ve işinde bol şans.
If I kill the droop-eyed son of a bitch and my part's getting hanged for it, good luck with the fucking store.
Sarkık gözlü adi herifi öldürüp bu yüzden asılırsam... - dükkan için sana iyi şanslar.
Even if we have the worst of luck and you are at the peak of your fertility, we'll go to a drugstore and settle it for good with a couple of pills.
En talihsiz günümüzde olsak bile hatta en doğurgan günlerinde olmuş olsan bile... bir eczaneye gider ve bu işi birkaç hapla hallederiz, olur biter.
Good luck with it.
İyi şanslar dilerim.
it's been lovely, and, lamont, good luck with allour inventions.
Hoş bir geceydi, ve, Lamont, icatların konusunda iyi şanslar.
It's easy being a rancher with good luck.
İyi şansla bir çiftlik sahibi olmak kolay.
If you'll excuse me, I have a Hot Pocket in the microwave and a wine cooler with my name on it, so good luck.
İzin verirsen, mikrodalgamda Hot Pocket var. ve üzerinde adım yazılı bir şarap, yani iyi şanslar.
But keep it with you for good luck.
Ama iyi şans getirmesi için üzerinde taşı.
"Just fucking get on with it!" You know, "Good fucking luck!"
"Elinizden geleni ardınıza koymayın!" "İyi şanslar!"

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]