Happily ever after traducir turco
965 traducción paralela
I didn't want to say this but I heard from Minchae that she didn't want to make you uncomfortable You can Minjoo should live happily ever after. That's why she left
Gururum yüzünden şimdiye kadar bunu söylemedim Min-chae sana ayak bağı olmamak için gideceğini söyledi bana böylece sen Min-joo ile güzel bir hayat sürebilecekmişsin.
Little Red Riding Hood didn't have enough charm to trap a wolf her own age, so she falls in love with the butler and lives happily ever after.
Kırmızı Başlıklı Kız, kurdu tuzağa düşürecek cazibeye sahip değildi. Böylece uşağa aşık oldu ve sonsuza dek bir kül yığını içinde mutlu yaşadılar.
If she was a smart girl, she'd pick out some nice chap in her own social set... and marry him and live happily ever after... and never, never enter the butler's room again.
Eğer akıllı bir kız olsaydı kendi seviyesinden iyi bir adam bulur... onunla evlenir, sonsuza dek mutlu yaşar... ve asla uşağın odasına girmezdi.
That way we could give Mr. Smith a better home and live happily ever after.
Böylece Bay Smith'e daha iyi bir yuva ve mutlu bir yaşam verebildik.
And that he will carry me away to his castle where we will live happily ever after.
Beni uzaklardaki kalesine götürsün ve orada sonsuza dek mutlu yaşayalım.
And now Max and that dear little bride of his... will be able to stay on at Manderley and live happily ever after.
Ve artık Max ile o sevgili küçük zevcesi Manderley'de kalıp, sonsuza dek mutlu yaşayabilecekler.
And I've lived happily ever after.
Ondan beri de mutlu yaşıyorum.
Then they were married, and they lived happily ever after.
Sonra evlenmişler ve sonsuza dek mutlu yaşamışlar.
On the way, Father told me the most beautiful story about a princess who lived happily ever after.
Buraya gelirken babam bana sonsuza dek mutlu yaşayan güzel bir prenses hakkında çok güzel bir masal anlattı.
Are princesses the only ones who live happily ever after?
Baba, yalnız prensesler mi sonsuza dek mutlu yaşar?
Having the courage to take many disappointments because they were together and they live happily ever after.
Beraber olmalarının verdiği cesaretle bütün hayal kırıklıklarının üstesinden gelmişler ve sonsuza kadar mutlu yaşamışlar.
Papa, the people in the stories, they don't just live happily ever after, do they?
Hikayelerdeki insanlar, baba sonsuza kadar mutlu yaşamıyorlar, öyle değil mi?
You'll get Woody and live happily ever after.
Woody'i alacaksın ve mutlu olacaksın.
Made friends with the animals and lived happily ever after.
Hayvanlarla arkadaş oldum ve mutluluk içinde yaşayıp gittik.
Everybody always lives happily ever after.
Herkes her zaman, sonsuza dek mutlu yaşar.
I remember I'd just finished a novel in which the heroine was kissed in the rose garden and lived happily ever after.
Hatırlıyorum da - Kadın kahramanın bir gül bahçesinde öpülüp sonsuza kadar mutlu olduğu bir romanı yeni bitirmiştim.
But if I had money at that time... I would've gotten rid of the baby... and lived happily ever after.
Ama o sırada param olsaydı bebekten kurtulmuş olurdum ve ondan sonra sonsuza kadar mutlu yaşardım.
And we'll all live happily ever after, you and Josephine and me.
Böylece sonsuza dek mutlu yaşarız, sen, Josephine ve ben.
Many people say that and then they get married, and live happily ever after.
Çoğu insan böyle söyler ve sonra evlenir ondan sonra da mutluluk içinde yaşarlar.
And everybody lives happily ever after.
Ve herkes sonsuza kadar mutlu yaşar.
And we lived happily ever after.
Ondan sonra da mutlu mesut yaşadık.
They should have lived happily ever after.
Ömürlerinin sonuna dek mutlu yaşamış olmalılar.
Harry did as he threatened, and Marian lived happily ever after.
Harry tehdit ettiği şeyi yaptı, ve Marian mutlu mesut yaşadı.
And they lived happily ever after.
Ve sonsuza dek mutlu yaşadılar.
Get rid of both of us and live happily ever after!
İkimizden de kurtulup mutlu mesut yaşayacaktınız.
Clarence and the widow Collins lived happily ever after.
Clarence ve dul Collins mutlu mesut yaşadılar.
We'll work the land... have some cows... and like happily ever after.
Tarlada çalışacağız, birkaç ineğimiz olacak ve sonsuza dek mutlu yaşayacağız.
We were married and lived happily ever after.
O günden sonra mutlu bir evliliğimiz oldu.
"And they lived happily ever after"?
"Ve onlar bundan böyle mutlu mesut yaşadılar"?
It's our best chance to live happily ever after forever.
Bu, sonsuza dek mutlu yaşamamız için en iyi fırsat.
There's happily ever after for you.
Senin için sonsuza dek mutluluk var.
I'm sure you'll both live happily ever after. You know, settling down isn't going to be an easy adjustment after all this.
Eminim çok mutlu olacaksınız, ama tüm bunlardan sonra durulmak pek kolay bir iş olmayacak.
Good guys always get married and live happily ever after.
İyi adamlar sonunda evlenir ve sonsuza dek mutlu yaşar.
To celebrate the return of the fat calf the Father kills the Prodigal Son and feeds him to the calf....... and they all live happily ever after.
Babası dananın dönüşünü kutlamak için Kayıp Oğul'u öldürür ve onunla danayı besler ve böylece herkes sonsuza dek mutlu yaşar.
And they all lived happily ever after.
Hepsi de sonsuza dek mutlu yaşamışlar.
- And lived happily ever after.
- Ve sonsuza kadar mutlu bir şekilde yaşamışlar.
And so they lived happily ever after.
Ve sonsuza dek, mutlu yaşadılar.
So I really thought we'd get married and live happily ever after... but I guess we just weren't that lucky.
Ben de evlenip sonsuza kadar mutlu olacağımızı düşünmüştüm ama sanırım o kadar şanslı değildik.
And you wished you never came, and the only thing you really want was... to pick up your wife, and carry her to the airport, and fly home and live happily ever after.
Hiç gelmemiş olmayı arzu ettiğini, şimdi gerçekten istediğin tek şeyin karını alıp havaalanına götürmek, eve dönmek, ve hayatının sonuna kadar mutluluk içinde yaşamak olduğunu.
As you're obviously not going to live happily ever after... - with young Lochinvar here...
Buradaki genç kardeşimizle mutlu mutlu yaşamayacağın aşikâr.
... and as Robert won't live happily ever after without you... why don't you divide yourself up and make them both happy?
- Robert da sensiz mutlu olmayacak. O zaman niçin ikisini de mutlu edip ikisiyle de olmuyorsun?
They may live happily ever after.
Birlikte sonsuza dek mutlu yaşayabilirler.
I could have released you in the Everglades and, my dear friends, you might have lived happily ever after.
Sizi Everglades'e bırakabilirdim ve dostlarım sonsuza dek mutlu yaşayabilirdiniz.
Then, as Armando says, you can travel with them to Florida, found your own colony in the Everglades and live happily ever after.
Sonra, Armando'nun dediği gibi, onlarla Florida'ya gidebilir Everglades'te kendi koloninizi kurar ve sonsuza dek mutlu yaşarsınız.
"Promise to go to sleep when we get to'happily ever after."'
"'Sonsuza dek mutlu yaşamışlar'dediğimde uyuyacağına söz ver. "
He lived happily ever after.
Sonsuza dek mutlu yaşadı.
They were reunited and lived happily ever after.
Sonra yeniden birleşmişler ve sonsuza kadar mutlu yaşamışlar.
Then your brother can run off with myJessie and live happily ever after.
Kardeşin Jessie'mle kaçar ve sonsuza dek mutlu olurlar.
All you have to do is steal them, Sell them abroad and live happily ever after with Marguerite.
Yurt dışına satıp, sonra da Marguerite ile sonsuza dek mutlu mesut yaşarsınız.
All I have to do is claim the insurance and live happily ever after with Tea.
Ben de sigortadan payıma düşeni alıp Tea ile sonsuza dek mutlu mesut yaşarım.
May this married couple live happily ever after!
Bu evli çift her daim mutlu yaşasın!
after 1506
afternoon 648
afterwards 380
afternoon delight 17
after all this time 215
after all 3969
after last night 70
after work 78
after school 124
after you 1009
afternoon 648
afterwards 380
afternoon delight 17
after all this time 215
after all 3969
after last night 70
after work 78
after school 124
after you 1009
after lunch 72
after today 124
after the wedding 37
after him 115
after all these years 325
after me 72
after the party 27
after dinner 123
after this 223
after the war 129
after today 124
after the wedding 37
after him 115
after all these years 325
after me 72
after the party 27
after dinner 123
after this 223
after the war 129