He's here now traducir turco
1,324 traducción paralela
Now that we know he's here, let's go
Her şeyi öğrendiğimize göre, gidelim hadi.
He's walking here too now!
Burda çok yürüyor şimdi!
Well, now he's here to protect you.
Şimdi o seni korumak için burada.
OK, now, he's gonna be here in a few minutes.
Tamam, birkaç dakikaya burada olacak.
In fact, he's here right now.
Geldi bile.
Now he's locked up in a prison far away from here.
Şu anda da bir mahkum olarak buradan çok uzaklarda.
He's out there right now devising a brilliant way to get us out of here.
Bizi buradan kurtarmanın bir yolunu arıyor.
As a matter of fact, he's out here now.
Aslında, buradan uzakta şu an.
And thank God he's here to pick up the slack for Miss Potter who may now return to boring us.
Neyse ki burada da, Potter'ın tembelliğini kapatıyor. Şimdi bizi sıkmaya devam edebilirsin.
- He's talking now. - GCS 14 here.
- Şu anda konuşuyor.
He's not here right now.
Şu an da burada değil.
He's here now.
Gömleğimden nefret etti.
It seems totally stupid now... and it obviously didn't work, shock, but that's why he was here.
Ama şimdi çok aptalca geliyor. Zaten işe de yaramadı. Ama o yüzden buraya geldi.
And I don't know, I thought he came back here because he liked me or something, and I kissed him and he kissed me back, and now he's over there and I feel so stupid and...
Benden hoşlandığı için döndüğünü sanmıştım. Onu öptüm. O da beni öptü.
Here, now! This castle's closed. And he's just damaged a priceless artifact.
Durum şu, kale şu anda kapalı ve o, paha biçilemez bir tarihi eseri parçaladı.
There's no way he can get out of here now.
Parkın içinde bir yerlerdedir halen. Şu anda buradan çıkmasının imkanı yok.
I mean, maybe he didn't find his path here on earth but he's with Jesus now.
Belki dünyada doğru yolu bulamamış olabilir... -... ama şimdi İsa'nın yanında.
And, now, he's here once again to capitalise on people's emotions.
Ve o şimdi insanların duygularını tekrar sermayeye çevirmek üzere burada.
You know, he's here right now.
Merhaba, Mirabeau adına ayrılmış kitap var.
Now, ladies and gentlemen, as you know, one of the reasons we're here tonight is to show our appreciation to Lawrence Bauford for all the great work he's done as Chairman of Aid Relief International.
Bayanlar baylar, bugün burada olmamızın sebeplerinden biri, Uluslararası Yardım Örgütü'nün yöneticisi Lawrence Bauford'a muhteşem çalışmalardan dolayı minnettarlığımızı göstermek.
Now he's not coming here, I'm doing it and you're not doing it at all.
Şimdi o buraya gelmiyor, işi ben yapıyorum ve sen hiçbir şey yapmıyorsun.
now here it is, and it is also signed in it says that the driver is he
Şimdi işte burda, ve çoktan imzalanmış. Sürücünün o oldugunu söylüyor.
Here he is now.
İşte buradaymış.
Says here, he's on house arrest now.
Ayrıca, ev hapsi verilmiş.
Yes, he's here with me now.
Evet. Şimdi benim yanımda.
If he'd been injured we wouldn't be sitting here now. Herberger!
Sakatlanmış olsaydı, şu an burada oturuyor olmazdık.
Only now she's gone, and he's still here- - or pieces of him- - and we still need to identify both.
Ancak kız şimdi yok ama ona ait bir parça hala orada bir yerde. Ve bizim hala ikisini de teşhis etmemiz gerekiyor. Lütfen bana bunu yapabileceğini söyle.
But now that he's in here, I feel bad.
Ama şu anda o burada. Kendimi kötü hissediyorum.
"Radha, come here" Let's suppose Radha is Priya and he's Raj Now say something to each other.
Radha gel buraya diyelim ki Radha Priya o da Raj şimdi birbirinize bir şeyler söyleyin herhangi bir şey, başlayın hadi her şeyin erkeğin yüzünden başladı neden?
"Mr Mathur, he's in a meeting right now. Please be seated" Tell him Raj Mathur is here.
Bay Marthur, şu anda toplantıda lütfen oturun ona bay Raj Mathur'un geldiğini söyleyin, çok önemli özel bir toplantıda bay Mathur yarım saat içinde rahatsız etmememizi söyledi lütfen, otur
He came here to work with his brother, earned next to nothing, and now he's lost him.
Kardeşi ile beraber çalışıp para kazanmak için gurbete gidiyorlar. Para kazanmayı bırak, üstelik biri hayatını kaybediyor.
Looks like he wants to come out, now that daddy's here.
Şimdi dışarı çıkmak istiyor..., Babası da geldi!
Now that he's no longer here, I live for my memories.
Şimdi artık o burada değil, ben de anılarımla yaşıyorum.
He's been on this mission here in the wilderness for 10 years now.
Bu görev için 10 yıldır bu diyarlardaydı.
No, he's not here right now.
Şu an yok.
Now I have to pay him a king's ransom to come back here once a year, and this is where he started.
Şimdi de buraya, işe başladığı yere senede bir kere gelmesi için bir yığın para ödüyorum.
He's out there now tracking Elders as we speak, moving them here.
Şimdi izleme orada olduğunu Elders burada taşıyarak, konuşurken.
So now he's here to end ours.
O da bizim hayatımızı mahvetmeye geldi.
He's got a number one suspect here right now. Who?
- En büyük şüpheli şu anda tam karşımızda.
He's in a meeting right now, sir. Here?
- Şu an toplantıda efendim.
When did this happen? He's here right now.
- Bu ne zaman oldu?
Well, now that he's living here... he's not living here.
- Artık burada yaşadığına göre... - Burada yaşamıyor!
And now he's fucking it up when he's not here.
Artık burada değilken bile seks hayatımızın içine ediyor.
Hey, what's up! I'm La La, and now... you've seen him naked on a billboard right here in Times Square. And now he's on TRL wearing clothes.
Afişlerde çırılçıplak gördünüz onu ve şimdi "Canlı İstek Hattı'nda" giyinik - kahretsin!
But right now he's here with us.
Ama şimdi o bizimle.
Now that he's here, I can control his meds much more tightly.
Buradayken ilaçlarını daha sıkı kontrol edebilirim.
- He's on the way here right now.
- Buraya doğru yolda.
Well, he's gone, and now you're here.
İyi, o gitti ve sen şimdi buradasın.
Even now I feel like he's here.
Şu anda bile varlığını hissediyorum.
Well, now that he's here, he's staying for lobster à la Tudeski.
Geldiğine göre Tudeski usulü istakozun tadını çıkaracak.
He's not here right now, but- -
- Burada değil ama...
he's here 1741
he's here to help 17
he's here somewhere 23
here now 29
nowhere 621
now you see me 17
now we're talking 175
now it's your turn 200
now you're talking 179
nowhere to run 17
he's here to help 17
he's here somewhere 23
here now 29
nowhere 621
now you see me 17
now we're talking 175
now it's your turn 200
now you're talking 179
nowhere to run 17
now i'm 51
now you know 219
now it's my turn 140
now that i think about it 142
now is the time 102
now's your chance 115
now then 570
now i am 50
now if you'll excuse me 220
now look 431
now you know 219
now it's my turn 140
now that i think about it 142
now is the time 102
now's your chance 115
now then 570
now i am 50
now if you'll excuse me 220
now look 431
now go 556
now it's mine 27
now is not the time 119
now i 66
now i get it 126
now go home 47
now tell me 164
now's not a good time 92
now you listen to me 140
now let's see 22
now it's mine 27
now is not the time 119
now i 66
now i get it 126
now go home 47
now tell me 164
now's not a good time 92
now you listen to me 140
now let's see 22