English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ H ] / He's just a guy

He's just a guy traducir turco

709 traducción paralela
He's just a guy I like.
- Sevdiğim birisi.
He has since he was, like, eight. And I always thought it was one of those things where, you know, Stiles is just, like, he's just a one-woman kind of guy.
Sekiz yaşından beri öyle ve bunun nedeninin her zaman Stiles'ın tek eş tipli bir çocuk gibi olmasından dolayı olduğunu düşünmüşümdür.
How about maybe he's playing this game that he's a very nice guy, everybody trusts him, just to win the game?
Ya bu oyunu da oynuyorsa iyi biri olması, herkesin ona güvenmesi sadece oyunu kazanmak içinse?
That guy thinks he'll get my job just because he's got a uniform on.
Üniforması var diye işimi alacağını sanıyor.
He's just a lucky guy.
Şanslı bir arkadaş.
Just because he's got a big ranch and a fancy pool doesn't mean he's a nice guy.
Büyük bir çiftliğinin, süslü bir havuzunun olması onun iyi bir adam olduğu anlamına gelmez.
- Just "Hello, toots." He's a wonderful guy.
Yalnızca "Merhaba, güzelim." Hadi, harika biri.
No, I can't remember that. Just that he was gray-haired and quite a good-looking guy.
hayır, Hatırlamıyorum.kır saçlı yakışıklı birisiydi.
Over there you can knock over a whole platoon. Or a guy invents a bomb and kills 100,000 people just like that. And maybe he gets more medals.
Evet, orada bütün bir müfrezeyi devirirsin, ya da biri bir bomba icat eder ve şıp diye 100000 kişiyi öldürür ve belki de daha fazla madalya alır.
But a guy doesn't wanna feel that he's just like a piece of material a woman'll cut up and sew according to the way they wear husbands this year.
Ama bir erkek kendini daha en baştan bir kadının yılın modasına göre biçip dikeceği bir kumaş parçası gibi hissetmek istemez.
- He's just a nice old guy.
- Sevimli bir ihtiyar sadece.
He's just a jealous, suspicious guy.
Sadece kıskanç, kuşkulu bir herif.
He's a nice guy, but about Jenny he just ain't normal.
O iyi bir adam. Fakat Jenny konusunda normal davranmıyor.
He's just a blind guy, after all.
Herşeye rağmen o sadece kör bir adam.
He's a great guy, but he just doesn't earn enough money yet.
Harika biri fakat şimdilik fazla geliri yok.
Nobody's going to give $ 1 million to a guy of 26, - just because he has ideas.
Kimse 26 yaşında bir adama sırf fikirlerinden dolayı 1 milyon dolar vermez.
My mother worked for him as a housekeeper. When he found out, he offered to help because that's just the kind of guy he is.
Çünkü adamın söylediği bir başka şey daha var, oyuncuların kaldığı otelle tenis kulübü onlarda senin kaydın bulunmuyor görünüyor.
It's just that my wife saw this guy on television, he said he grew a tumour. - Ridiculous.
Söyledim zaten!
I just heard he ripped up a one-L this morning... so bad that the guy lost his breakfast.
Yeni duydum ; daha bu sabah birini parçalamış... Öyle kötü ki, çocuk kahvaltı yapamamış.
That's why I like with a limp, you know, if you limp, some people go ooh, that's not right, a guy who limps don't do that, unless he just got the limp.
Suç bende değil. İşte topallıkla ilgili sevdiğim şey de bu. Eğer topallıyorsanız insanlar hemen bakar.
He was just a normal guy till you came.
Sen gelene kadar sıradan biri gibiydi.
This little guy don't mean no harm, man. He's just a fucking idiot.
Bu sadece küçük bir adam ona adam demek istemiyorum sadece salak
This kid is and I'm just saying this because I don't know what the hell else to say he's a very smart....... you know, an ingenious guy that I think is one of the greatest guys I ever slept with, you know what I mean?
Bu çocuk... bunu söylüyorum, çünkü söyleyecek başka bir şey bulamıyorum... çok akıllı... ve marifetli bir çocuk... sanırım, yanında yattığım en mükemmel erkeklerden biri, anlıyor musun?
He's a guy who lives just for sex, a 42nd Street gigolo.
42. sokak gigolo'da oturan ve sadece seks için yaşayan biri.
They were trying to figure out if you were just a guy who thought he had a system... was running into a stroke of luck, or if it actually worked.
Şansa müdahale edecek bir formül bulduğunuzu mu sanıyorsunuz yoksa gerçekten işe yarıyor mu anlamaya çalışıyorlardı.
He's just a guy I've seen four or five times!
Sadece dört beş kez gördüğüm bir adam.
Could you just do me a little favour? Just go ask him if he knows a guy named Joe.
Bana bir iyilik yapıp ona Joe diye birini tanıyıp tanımadığını sorar mısın?
He's just a guy.
Öylesine biri.
It's just that every time I place a bet for the guy, he loses.
Ne zaman onun için bahse girsem kaybediyor.
But the guy who did that it's not fair that he can just ruin a man's life and get off scot free.
Ama bunu yapan adamın, birinin hayatını mahvedip, çekip gitmesi adil değil.
Yeah... but Frank is just a newly promoted Colonel... he's still a young guy
Evet... ama Frank daha yeni albaylığa terfi etti... O hala genç bir erkek
You would never take a baseball bat and break some poor guy's kneecaps just cos he said a few words to me.
Hiçbir zaman birinin dizkapağını sırf bana birkaç şey söyledi diye kırmassın.
I heard he broke a guy's neck just because he touched him.
Ben bir adamın boynunu sırf ona dokunduğu için kırdığını duydum.
Private clubs, ads. Really, he's just a guy I rented a room from.
Sadece odasını kiraladığım bir adamdı.
I don't know what this guy's on. But he just sits there with a shit-eating grin on his face!
Herif neyin kafasını yaşıyorsa oturduğu yerde pişmiş kelle gibi sırıtıyordu.
You gotta make him. I know he's a cagey old guy but just trick him.
Bunu sağlamalısın.Yaşlı ve ketum olduğunu biliyorum ama onu kandırabilirsin.
An unmarried woman meets a guy and he tells her he just got out of prison.
Bekar bir kadın bir herifle tanışır... ve adam, hapisten yeni çıktığını söyler.
Magic, what if people think a guy's a hero... but he was just lucky?
Magic, insanlar senin bir kahraman olduğunu düşünüyorlarsa....... ama sen sadece şanslı biriysen ne olur?
Well, he's just such a great guy, Gwen's dad.
Şey, bu sadece Gwen'in harika babası...
He said he just saw George and another guy and a dog getting into a cab... In front of wang's laundry just after it blew up.
George'u, başka bir adam ve bir köpekle birlikte Wang'ın çamaşırhanesindeki patlamadan sonra taksiye binerken görmüş.
He started the interview by playing for me a tape of an interview that he had just had and had broadcast with a guy who's...
Olaylara eleştirel bakmaya, farklı bir boyuttan görmeye nasıl başladınız? Bu değişimi başlatan ne oldu? Herkesin hayatında kişisel gerçekleri vardır.
I know he's just a guy, but I really like him.
Sadece bir adam olduğunu biliyorum, ama ondan gerçekten hoşlanıyorum.
You know, he's just a guy, really.
Bir erkek işte.
He's really just a guy, a friend.
Bir adam gerçekten, bir arkadaş.
Don't mind him, he's just a guy who's lost his wife.
"Ona bakmayın, sadece karısını kaybetmiş bir adam o."
He ain't so much a good guy as he's just a bad motherfucker.
Çok da iyi bir herif değil aslında, ortalığın amına koyuyor bu filmde.
Maybe he's just a guy with a nose like this :
Belki de yalnızca burnu böyledir :
He's introducing a new guy who just bought 10 percent of it.
Takımın yüzde onunu alan yeni bir adamı tanıştırıyor.
If he honestly thinks the environmental community is going to whistle happily... while rallying support around this mockery of environmental leadership... just because he`s a nice guy and he`s done better than his predecessors... then your boss is the chief executive of fantasyland.
Eğer, gerçekten boğazına kadar pisliğe batmış çevreci liderlerle dolu bir dünyada... Sırf iyi bir insan muhaliflerinden daha becerikli biri olduğu için... G.D.C.nin hiçbirşey olmamış gibi destek vereceğini sanıyorsa Korkarım...
Actually he is a smart guy and, you know, he's one of those do-gooder types and now I feel like all my after-school commitments are just not good enough.
Aslında oldukça zeki biri. Her şeyi iyisini yapanlardan. Okul sonrası faaliyetlerim yeterince iyi değil sanki.
He's just some guy... who's got a nose for this shit.
O öyle bir adam ki tam bu boklara göre bir burnu var.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]