English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ A ] / A guy like you

A guy like you traducir turco

3,136 traducción paralela
I bet failing has to be difficult for a guy like you.
Ama başarısızlık, senin gibi bir adam için zor olmalı.
Yeah, and a guy like you, you want a job done... you don't have the balls to do it yourself,
Ve senin gibi bi adama bak, bi isin halledilmesini istiyorsun... kendin halledebilecek kadar tasakli degilsin,
A guy like you, sticking it in Goat-Ass'satchel.
Senin gibi,'Keçi götlü okul çantasi'na sokmaya çalisan bir adamdan
If other men are on our site and they see a guy like you having trouble getting an erection, keeping an erection, forming an erection...
Sitemize giren diğer erkekler ve senin gibi ereksiyon sorunu olanlar ereksiyon olabiliyor.
It's fantastic to have a guy like you on the team, someone I've known forever and can trust completely.
Ekipte senin gibi birinin olması harika bir şey. Çok uzun süredir tanıdığım ve tamamen güvenebileceğim biri.
You shouldn't be afraid, no one wants to dirty their hands with a guy like you.
Korkmamalısın, çünkü kimse ellerini senin gibi bir çocukla kirletmek istemez.
We could do with a guy like you for the playoffs.
Senin gibi bir adam playofflarda işimize yarayabilir.
I'd sleep with a different guy every single night. Just like you do.
Tıpkı senin gibi her gece farklı bir adamla yatardım.
You look like the guy interested in a one-day rental if you know what I mean.
Tek gecelik ilişkileri seven bir tipe benziyorsun zaten ne demek istediğimi anladıysan.
You gotta go out there and live a life for women like me who can't who have to have sex with the same guy every Wednesday night at 9 : 00 while we're eating Cheetos.
Git ve benim gibi her çarşamba gecesi saat 9.00'da hep aynı adamla seks yapmak zorunda kalan kadınların yaşayamadığı hayatı yaşa. - Üstelik de yaparken Cheetos yiyoruz. - Bu çok iyiymiş.
You know, the one where the guy's, like, mean to his girlfriend, and a nice guy comes and rescues her and at the end, they both find Jesus.
Hani şu, adamın kız arkadaşına kötü davrandığı, sonra iyi adamın gelip kızı kurtardığı ve sonunda İsa'yı buldukları film.
- Yeah, you sound like a guy.
- Evet, tıpkı bir erkek gibi konuşuyorsun.
I said you sound like a guy.
Senin bir erkek gibi konuştuğunu söyledim.
Of course you know that, with a terrific guy like Tony in your class.
Tabi ki bilirsiniz, müthişler. Aynı sizin sınıfınızdaki Tony gibi.
But I would like to specially thank someone, someone who many of you have often called stupid, imbecile, fat head, but he's a guy with a big heart.
Ama birine özellikle teşekkür etmek istiyorum hepinizin aptal, embesil, koca kafa dediğiniz koca yürekli birine.
- You don't even know him. Sounds like a good guy.
Muhtemelen neden buraya uğradığımızı merak ediyorsunuz!
Sure they appreciate having a big tough guy like you around them?
Eşin de senin gibi bir kocası olduğuna şükreder, değil mi?
And I look at guys... Like, I look at a guy like Prince, and you know that guy fucks.
Prince gibi adamlara bakıyorum ve adamın nasıl seviştiğini biliyorsun.
- You meet the reanimated body of the guy you beheaded last year, only he's got a new head stitched on with what looks like plastic weed-trimmer line and wears that unique expression of you're-the-man-who-killed-me - last-winter resentment that one so rarely encounters in everyday life.
Tek farkı, vücuduna çim biçme makinesinin plastik çekeceğiyle dikilmiş gibi duran yeni kafası ve suratındaki, insanın hayatı boyunca nadiren karşılaşabileceği o eşsiz "geçen kış beni öldüren herif sensin" ifadesi olması.
And as far as loyalty is concerned so when you can betray a nice guy like Charlie then how can you be loyal to me?
Ve bildiğim kadarıyla sadakat söz konusu olduğunda yani Charlie gibi iyi bir adama ihanet eden biri bana nasıl sadık olabilir ki?
Like, show me how you masturbate. Oh, I mean, I just masturbate like a regular guy.
Virgin yolcularının dikkatine, 819 no'lu uçağa giriş başlamıştır.
A guy like that, he will say anything to you.
Böyle bir adam sana her şeyi söyler.
You're like a Puerto Rican bad guy.
Porto Rikolu kötü adamlar gibisin.
Do I seem like a bad guy to you?
Sana da "kötü adam" gibi görünüyor muyum?
Why would you date a guy like that?
Neden böyle bir adamla çıktın?
I know a guy like Tim Pawlenty isn't exactly the game-changing pick you all seem to think we need, but he's young, he's energetic.
Tim Pawlenty gibi birini tanıyorum herkesin bir oyun kuralı vardır hepimiz de bunun farkındayız ama o genç ve enerjik.
If this guy's taking you to some sex bunker, he's gonna be freaked out when me and Arnau pull out of this thing like it's a clown car.
Seni bir yere ellemeye falan götürecek olursa araçtan çıktığımız zaman neye uğradığını şaşıracak adam.
You know, when I get behind, I get unhappy, and the last guy like you to make me unhappy couldn't get a job around here for a couple of years.
Bilirsin, Geride kalırsam mutlusuz olurum, ve senin gibi sonuncu adam beni mutsuz ediyor Birkaç yıla kadar buralarda iş bulamayacaksın.
Haley : Look, you're a cute guy, but you're too busy thinking, "does she like me, does she like me"
Bak tatlı bir çocuksun ama "benden hoşlandı mı, benden hoşlandı mı" diye düşünmekle çok meşgulsün.
Have you ever fucked a guy who like never got laid in high school?
Liseda hiç ilişkisi olmamış bir adamla yattın mı?
Are you like a guy trying to be clever?
Sen zeki olmaya çalışan biri falan mısın ya?
'Cause you seem like a guy who thinks he's being clever.
Çünkü zeki olduğunu düşünen bir adam gibi görünüyorsun.
I know it like I know you're a good guy, deep down.
Aynı, senin de aslında çok iyi biri olduğunu bildiğim gibi.
Neal, you seem like a nice guy, but what you're doing is more than a little douchey. You're a bad guy now. Hmmm?
Kesinlikle o iyi biri ve bundan daha fazlasını yapmalısın
No, no, you look like a guy who could spot a tranny hooker from a mile away.
Yok, yok, sen bir travestiyi 1 km öteden tanıyabilecek bir adama benziyorsun.
Me, I'm just a guy who knows first-hand what it's like when the government points its finger at you and makes up its mind.
Ben ise hükümet parmağıyla seni gösterdiği anda neler olacağını ilk elden bilen tek kişiyim.
You seem like a decent guy, McDeere.
Dürüst bir adama benziyorsun, McDeere.
I like you, you're a smart guy.
Seni severim, zeki bir adamsın.
I actually think it's really awesome. Honestly, I think it's awesome that you have some guy that you met that you love, and he loves you a lot back, and you don't like question it for a second.
Gerçekten, tanıyıp sevdiğin karşılığında o da seni fazlasıyla seven ve bunu bir an olsun sorgulamayan birinin olması inanılmaz bir şey.
- Dude, you can't surprise a guy like that.
- Ahbap, birini böyle korkutmamalısın. - Üzgünüm.
You're like that farmer guy out in the middle of nowhere who decided to build a baseball field in his backyard.
Hadi ama. Sen arka bahçedeki bomboş yere beyzbol sahası yapmak isteyen çiftçi çocuk gibisin.
Look, you seem like a swell guy, Lester.
Bana şirin bir adam gibi göründün, Lester.
jesus, um... you know, I don't think I can be represented by a guy who would allow himself to be humiliated like that.
Tanrım. Kendisini böyle aşağılatan bir adam temsilcim olamaz diye düşünüyorum.
So, how do you get a guy to like you?
Bir erkeğin senden hoşlanmasını nasıl sağlıyorsun?
Listen, guy from Michigan has been poaching every kid I took a sniff of and everyone's on my ass and, if I'm being totally honest... I'm always feeling like I'm disappointing you.
Michigan'dan bir adam baktığım her çocuğu elimden çalıyor ve herkes beni suçluyor ve dürüst olmak gerekirse seni hayal kırıklığına uğratıyormuşum gibi geliyor.
If Allison was a good guy, you say something sad, like, "there's more than one way to serve your country."
Eğer Allison iyi bir adam olsaydı, üzücü bir şey söylerdin. "Ülkene hizmet etmek için bir yoldan daha fazlası var." gibi.
You could always change into the kind of person that deserves a guy like Cooper.
Her zaman, Cooper gibi bir çocuğu hak eden birine dönüşebilirsin.
That looked a little cyan to me, " or something, and the guy is, like, trying to write it down - write the footage down as it goes by, and you can't stop and - that just seemed crazy to me.
"Bilmiyorum bu bana biraz yeşilimsi geldi," diyorsunuz yada başka bir şey, ve oradaki adam, bunları yazmaya çalışıyor - görüntüleri yazıyor bu sürekli devam ediyor, ve bunu durduramıyorsunuz, bu bana çok çılgınca geliyor.
You make that sound like a bad thing - come on, smart guy, admit you're delicious.
Sanki bu kötü bir şeymiş gibi konuşuyorsun. Hadi akıllı çocuk, leziz olduğunu itiraf et.
Guy like you with a girl like Lulu Pope?
Senin gibi bir çocuk Lulu Pope ile.
You know, Peter, the truth is, I could actually use a regular guy like you to help get our message out.
- Aslında Peter senin gibi sıradan birini mesajımızı duyurmak için kullanabilirim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]