He's smart traducir turco
1,988 traducción paralela
Yeah, he's a smart man.
Evet, akıllı adamdır.
So, because he's smart, he could give himself bad advice?
Akıllı olduğu için kendi kendisine, kötü tavsiye verebilir mi yani?
He's a big, old, smart bugger, for sure, and if he's grown that big, it's obviously from being smart, and he's outsmarted me.
Şüphesiz büyük, yaşlı, akıllı bir tip ve eğer bu büyüklükte bir yetişkinse şüphesiz akıllı olmalı ve beni atlattı.
If the killer's smart, he's already out of town, laying on a beach somewhere, drinking a margarita.
Katil akıllı biriyse, çoktan şehri terketmiş, bir plajda uzanmış içkisini yudumluyordur.
Well, let's hope he's not all that smart, then.
O zaman umalım da, o kadar akıllı olmasın!
he's a smart kid.
Zeki çocukmuş!
My M.E.here says it was a gunshot wound. He's pretty smart.
Adli tabibim, bir kurşun izi bulduğunu söyledi, zeki biridir.
He's a smart kid.
Zeki bir çocuk.
He's real smart.
Çok zeki.
Damn, he's smart.
Zeki kız.
He's smart compared to you, he's a moron compared to what he was.
Sana kıyasla zeki. Önceki haliyle karşılaştırıldığındaysa gerzek.
He's actually a pretty smart rodent.
O aslında oldukça zeki bir kemirgendir.
He's a smart man. That's not what we're here about.
Akıllı bir adam ama burada olmamızın nedeni bu değil.
He's smart.
Çok zeki.
Maybe Knox is smart. Maybe he sent someone else.
Başkasını yollamış olabilir.
And I checked that Agent Ruiz who handles organized crime lots of skeletons there, but I don't think he's smart enough.
Sonrasında Ajan Ruiz'i kontrol ettim, Organize İşler'in başındaki. Orada çok gizli saklı iş çevrilmiş ama Ruiz yeterince zeki değil sanırım. Değil.
And he's smart... and he's tall... and he's handsome... and he's sweet and he's sexy and he's kind and he's funny and he's generous and he's- - where are you going with this?
Ayrıca çok zeki çok uzun boylu çok yakışıklı çok tatlı, çok seksi çok kibar, çok eğlenceli, çok düşünceli, çok... Nereye varacaksın?
At least he's smart enough to leave his gun at home.
en azından silahını evde bırakacak kadar akıllıymış.
Topher Brink is a genius, but I didn't realize he was actually smart.
Topher Brink bir dâhi ama gerçekten de bu kadar akıllı olduğunun farkına varmamışım.
I mean, he's sweet and he's smart and he's tidy.
Yani, o tatlıdır akıllıdır ve düzenlidir.
He's too smart.
Çok akıllı. Kendisine zarar vereceğini biliyor.
Well, he's ready for battle, and he's smart enough to know when to live to fight another day.
Savaşmaya hazır ve daha sonra savaşmak için, hayatta kalması gereken zamanları biliyor.
He's charming, he's handsome, he's smart.
Çekici, yakışıklı, zeki.
You say you're a smart guy. So, where do you think this guy, Tek, would go if he was running scared?
Sence bu Tek denen adam o haliyle nereye kaçmış olabilir?
God, he's good-looking and smart. "
Tanrım! Adam hem yakışıklı hem de zeki. "
Because the world was made by someone a bit like us, but much smarter, if we're smart enough, the thought was, we could probably make sense of a bit of what he did.
Çünkü ; "Dünya biraz bize benzeyen birisi tarafından yapılmış,... ama çok daha akıllı, biz de yeterince akıllı olursak, muhtemelen biz de, O'nun yaptıklarına biraz anlam verebiliriz" idi..
He's skinny as a pencil, smart as a whip, and possibly the scariest man currently living.
Çöp gibi zayıf, cin gibi akıllıdır ve muhtemelen yaşayan en ürkütücü insandır.
He's a smart boy. Eager to learn.
Zeki bir çocuk, öğrenmeye de çok hevesli.
He's smart.
O akıllıdır.
Good-looking, smart, sensitive, romantic- - I said he was smart.
Yakışıklı, zeki, duyarlı, romantik... Zeki olduğunu söylemiştim.
He's so sweet and so smart.
Çok tatlı ve çok zeki biri.
I mean, he's good-looking and he's smart.
Yakışıklı, akıllı.
No, he's smart.
Çok akıllıca.
He wants to be smart, but that's lame.
Zeki olmak istiyor, ama bu çok ezikçe.
He's smart, too.
Akıllı da.
Yeah, but I think he's living proof that you can be smart and stupid at the same time.
Evet, ama o çocuk, aynı zamanda hem salak hem de zeki olunabileceğinin yaşayan bir kanıtı.
You know, for someone who thinks he's pretty smart, I certainly get the crap kicked out of me a lot.
Akıllı olduğunu düşünen birine göre kesinlikle fazlasıyla dövüldüm.
"He's young, smart, modern and unscrupulous."
"O, akıllı, modern, genç ve vicdansız" Olduğunu.
He invested in mares, which is the first smart thing he did.
Kısraklara yatırım yapmış, ki bu yaptığı birinci akıllıca şey.
He's a smart businessman who happens to be a gentleman who knows what he wants and goes for it.
Zeki bir iş adamı. Ayrıca ne istediğini bilen ve peşinden koşan gerçek bir beyefendi.
He's too smart for that.
Bu için çok zeki.
He's clever, not smart.
O zeki, akıllı değil.
He's looking quite smart about his work.
İşinde oldukça uzman görünüyor.
I mean, Brown's a smart guy, he can figure something out.
Yani, Brown akıllı biri, bir şeyler bulabilir.
He's a smart bastard.
Akıllı bir pezevenktir o.
Dr. Carlock's very smart and he's been to college.
Dr. Carlock çok zeki biri ve o da üniversiteye gitmiş.
He's smart.
Akıllı.
Look, he's smart.
Bak, adam akıllı.
- Aah, he's too smart.
- Aah, tam bir dahi.
He's smart.
O akıllı.
If he's smart and good looks online dating.
Zeki ve güzelsen, çıkarsın
smart 1023
smarter 56
smarty 61
smart move 79
smart boy 35
smartass 64
smart girl 72
smart man 56
smarty pants 28
smart ass 49
smarter 56
smarty 61
smart move 79
smart boy 35
smartass 64
smart girl 72
smart man 56
smarty pants 28
smart ass 49
smart thinking 17
smart guy 143
smart kid 42
smart arse 17
he's so cute 178
he's my uncle 44
he's mine 293
he's my husband 167
he's dead 3015
he's so handsome 49
smart guy 143
smart kid 42
smart arse 17
he's so cute 178
he's my uncle 44
he's mine 293
he's my husband 167
he's dead 3015
he's so handsome 49
he's got a gun 260
he's doing okay 17
he's my baby 20
he's gone 2224
he's my brother 335
he's my best friend 106
he's an idiot 170
he's back 468
he's a doctor 159
he's my dad 94
he's doing okay 17
he's my baby 20
he's gone 2224
he's my brother 335
he's my best friend 106
he's an idiot 170
he's back 468
he's a doctor 159
he's my dad 94