He did it traducir turco
9,989 traducción paralela
Well, I'm glad he did it.
Bunu yapması iyi oldu.
Why not just say he did it?
Neden onun yaptığını söylemedin?
If you mean find out how he did it, sure.
Nasıl yaptığını bulmayı kastediyorsan, evet.
He did it with style and without noise..
Sessiz bir şekilde her şeyi halleti.
And we know he did it to at least three other kids, and so we wonder if he did it to you, too.
Ve aynı şeyi en azından 3 çocuğa daha yaptığını biliyoruz biz de merak ettik ; acaba sana da yaptı mı diye?
He knew nothing about that whore. He did it to punish me.
O orospu hakkında hiçbir şey bilmiyordu ve beni cezalandırmak için yaptı.
He did it.
Yaptı.
- I told you, I don't think he did it!
- Sana onun yaptığını düşünmüyorum dedim!
He did it at last, thank God.
Tanrıya şükürler olsun sonunda yaptı.
He did it.
O yaptı. Hadi uyuyun artık.
It is possible he did it for you.
Bunu senin için yaptıysa, gayet de olabilir.
So we know he did it.
Öyleyse onun yaptığını biliyoruz.
He did it.
O yapmış.
Where did he leave it?
Bunu nerede bırakmış?
She told man to lock me in bathroom, he did, and that was it.
Kadın erkeğe beni lavaboya kitlemesini söyledi, o da yaptı. Bu kadar.
Bracken is a megalomaniac who blames Beckett for ruining his life even though it was justice for what he did to her mother.
Bracken bir megoloman, Beckett onun bütün hayatını mahvetti. Annesine yapılanlar için adalet olsa bile.
If this creep did it once, he did - - eh.
Bu pislik bir kere yaptıysa...
So if it was Jared calling him, what did he need so many burners for?
Eğer onu arayan Jared ise neden bu kadar çok telefon alsın ki?
Was he murdered? Did it happen in our room?
Bizim odamızda mı oldu?
He did get a little handsy, and, uh, he likes it rough, but I played rough.
Elleri biraz hareketliydi, sert de seviyordu. Ama ben de sert oynadım.
Even if he did, it's not like we can prosecute him.
Eğer öyle yapmış olsa bile onu hakkında soruşturma başlatamayız.
He was an IT guy, but he did everything from here.
O IT'ciydi. Her şeyi buradan hallediyordu.
If they killed him, they did it quietly. If he's still alive, they're keeping his whereabouts under wraps.
Onu öldürdülerse de sessizce halletmişler.
I was a design assistant for his family's clothing label, and Tate embezzled some money, and he made it look like I did it.
onun ailesinin şirketinde tasarımcı asistanı olmuştum. ve Tate zimmetine para geçirmişti. ve ben yapmışım gibi göstermişti.
He did it.
O yaptı.
It seems like a lot for the work he did.
Bu iş için yaptı gibi görünüyor.
Somebody wanted it to look like he did.
Birisi o yapmış gibi gösterdi.
Don't tell him I did it, he will cry and die.
Ona söyleme tamam mı? Ağlar ve kendini parçalar.
If an Escarra did murder Alicia and Maribel, it seems unlikely he would've disposed of their bodies, rather than put them on display.
Escarra Alicia ve Maribel in bedenlerini ortadan kaldırmak yerine herkes görsün diye ortaya koyarlardı.
unless he says, "I did it with my special, little gun."
"Küçük, özel silahımla ben yaptım." derse başka tabii.
She can if we paid for it and he signed a waiver, which he did.
Masraflarını ödediğimiz bir terapist için feragatname imzaladıysa verebilir,... ki Bay Tull imzalamıştı.
As it turns out, the president liked it, and he did, indeed, put a ring on it.
Görünen o ki, Başkan onu sevmiş ve gerçekten de yüzük takmış.
Did he do it again this morning, or try to?
- Bunu bu sabah yine yaptı ya da yapmaya çalıştı mı?
His compañera screwed around on him, and now he wants revenge on the man who did it.
- Arkadaşı onunla uğraştı, ve şimdi o bunu yapandan intikamını almak istiyor. - Evet, Bu doğru gözüküyor.
I mean, yes, he did mention he met you, but no, that's not it.
Yani evet, seninle tanıştığından bahsetti ama sorun o değil.
And Nevins, did he handle it? Yeah, he-he picked it up.
- Nevins onu eline aldı mı?
And did fixing it involve figuring out that he went to Daniel Hardman?
Düzeltmeye çalışman Jack'in Daniel Hardman'a gidip gitmediğini anlamaya çalışmanı da kapsıyor mu?
I did, and it didn't take long, because he's back in New York.
Gittim, çok zamanımı da almadı çünkü New York'a dönmüş.
Oh, not only did he say it, but I had to transcribe it word for word off his Dictaphone.
Sadece söylemekle de kalmadı. Ses kayıt cihazından kelimesi kelimesine yazıya dökmek zorunda kaldım.
Now, I assure you, he did deserve it.
Emin olabilirsin, bunu haketti.
I believe it was the first time he experienced the ability to compel, and when he understood what he did, he did not come and undo it.
Sanırım zorlama yeteneğini tecrübe ettiği ilk seferdi ve yaptığı şeyi anlayınca gelip düzeltmedi.
And Rick did chain me up so that he could attempt to cure it.
Ve Rick bunu tedavi etmek için beni zincirledi.
It was so funny how he never knew whether or not he did that.
Yapıp yapmadığını hiç bilmemesi çok komikti.
Did he do some underhanded shit to fool Jack and it backfired?
Jack'i kandırmak için el altından bir şeyler yaptı ve bu geri mi tepti?
I knew it was a mistake to even get involved Because he wanted it so badly, but he was a long-time client And I cared about him, so I did it.
Buna karışmanın bir hata olduğunu biliyordum ama çok uzun süredir müşterimdi ve bunu çok istiyordu ben de onu çok sevdiğim için kabul ettim.
Did we do it? Is he gone?
Başardık mı?
Did you know he still had it?
- Hâlâ onda olduğunu biliyor muydun?
She would want to return to Mystic Falls instead, so he promptly ended it, but I did everything in my power to save the life inside me.
Onun yerine Mystic Falls'a dönmeyi isteyecekti o da acilen buna bir son verdi ama içimdeki canlıyı kurtarmak için elimden geleni yaptım.
I know he attacked you, but he could've used that thing on you, and he didn't, and, for what it's worth, he did save me.
Sana saldırdığını biliyorum. ama o şeyi üzerinde kullanabilirdi ve kullanmadı ve ne pahasına olursa olsun beni kurtardı.
My point is that if Antonov did do it, it might not be because he grew to hate his ex-wife, but because he was still in love with her work.
Demek istediğim, Eğer Antonov yaptıysa, bunu eski karısına duyduğu nefret yüzünden değil, onun çalışmasına duyduğu hayranlıktan yapmış olabilir.
My client admits to nothing. However, if he were to confess to the killing of Criolla, it would be with the understanding that he did so because he felt he had no other choice, that he feared his own life was in danger from this man.
Müvekkilim suçlamaları kabul etmiyor ama Criolla'nın öldürülmesini itiraf edecek olsaydı bu adamdan dolayı hayatını tehlikede hissettiğini ve başka şansı olmadığı için yaptığını söylerdi.
he did it on purpose 19
he did it again 43
he did it to himself 19
he did it for me 19
he didn't mean to 22
he did nothing 20
he didn't 1210
he didn't answer 29
he didn't make it 114
he didn't tell me 71
he did it again 43
he did it to himself 19
he did it for me 19
he didn't mean to 22
he did nothing 20
he didn't 1210
he didn't answer 29
he didn't make it 114
he didn't tell me 71
he didn't want to 25
he didn't have to 77
he didn't show up 29
he didn't say anything 96
he didn't come 27
he didn't tell me anything 22
he didn't mean it 77
he didn't see anything 22
he didn't know 91
he didn't say much 21
he didn't have to 77
he didn't show up 29
he didn't say anything 96
he didn't come 27
he didn't tell me anything 22
he didn't mean it 77
he didn't see anything 22
he didn't know 91
he didn't say much 21